Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

12 Eylül Darbesi’nin Üzerinden Kaç Yıl Geçti? Nasıl Gerçekleşti?

Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980

Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden tam 45 yıl geçti. “Bayrak Harekâtı” kod adıyla planlanan ve sabaha karşı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in radyodan okuduğu bildiriyle başlayan darbe, Türkiye’de demokrasiyi askıya alarak uzun yıllar sürecek ağır siyasi, toplumsal ve hukuki sonuçlar doğurdu.

Darbeyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, Anayasa yürürlükten kaldırıldı, siyasi partiler kapatıldı, binlerce kişi gözaltına alındı, işkenceler, idamlar ve baskılar ülke genelinde hayatı felç etti.

12 Eylül darbesinin hazırlıkları yaklaşık dört ay süren gizli çalışmalarla şekillendi. İlk deneme 11 Temmuz 1980’de yapıldı ancak dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in güvenoyu alması üzerine ertelendi. 12 Eylül sabahı ise plan uygulamaya kondu.

Darbenin arkasındaki beş komutan — Kenan Evren, Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Celasun — Milli Güvenlik Konseyi’ni oluşturarak yönetimi tümüyle devraldı.

Siyasi Yasaklar, İdamlar ve Baskılar

Darbe sonrası başta Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş olmak üzere dönemin siyasi liderlerine siyasi yasak getirildi ve sürgüne gönderildiler. Siyasi partiler kapatıldı, sendika ve dernek faaliyetleri durduruldu. Sadece Kızılay, Türk Hava Kurumu ve Çocuk Esirgeme Kurumu gibi birkaç kuruluş ayakta kalabildi.

Darbe döneminde 650 bin kişi gözaltına alındı, 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi hakkında idam cezası istendi, 50 kişi idam edildi. Sol görüşlü Necdet Adalı ve ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun idamları toplumda derin izler bıraktı.

Henüz 17 yaşında olan Erdal Eren’in yaşı büyütülerek idam edilmesi, Kenan Evren’in “Asmayalım da besleyelim mi?” sözüyle hafızalara kazındı ve darbenin en karanlık simgelerinden biri haline geldi.

Basın, Eğitim ve Kültür de Hedefteydi

Darbe sadece siyasi yapıyı değil, toplumu şekillendiren tüm unsurları hedef aldı. Binlerce gazeteci hakkında dava açıldı, 30 binden fazla kişi işinden oldu, 4 bine yakın öğretmen ve üniversite görevlisi görevinden alındı. Bin kadar film ise sakıncalı bulunarak yasaklandı.

1982 Anayasası ile Rejimin Kurumsallaşması

Darbecilerin hazırladığı ve danışma meclisinin onayladığı 1982 Anayasası, yüzde 92’lik “evet” oyuyla kabul edildi. Anayasaya eklenen geçici 15. madde ile darbeciler kendilerine yargı dokunulmazlığı sağladı.

Yargı Süreci ve Geciken Adalet

Dokunulmazlık zırhı, ancak 2010’daki anayasa değişikliği referandumu ile kaldırılabildi. 2012’de Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davada her iki general ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak dosya Yargıtay’dayken sanıkların hayatlarını kaybetmeleri nedeniyle dava düşürüldü.

Mahkeme, rütbelerinin geri alınmasına ve mal varlıklarına el konulmasına yer olmadığına hükmetti. Yargıtay da bu kararı onadı. Böylece Türkiye tarihinin en karanlık dönemlerinden biriyle ilgili yargı süreci, gerçek anlamda tamamlanamadan kapandı.

45 Yıl Sonra: Demokrasi Hâlâ Hassas

12 Eylül, Türkiye’de demokrasiye vurulan en sert darbelerden biri olarak hafızalardaki yerini koruyor. Aradan geçen 45 yıla rağmen, o dönemin açtığı yaralar hala tüm yönleriyle sarılmış değil. Darbe döneminde yaşanan hak ihlalleri, idamlar ve baskılar, her yıl 12 Eylül’de bir kez daha hatırlanıyor.

Türkiye’de demokrasi mücadelesi bugün de geçmişin acı tecrübelerinden ders alarak devam ediyor.-AA-