Türkiye’de araç kiralama sektörü, yaz aylarında artan turizm hareketliliği ve iç talebin etkisiyle yoğun bir dönem geçirdi.
Tatil bölgelerine yapılan yolculukların yanı sıra şehir içi kullanımda da talebin artması, kiralama şirketlerinin filo kapasitelerini yüksek seviyede kullanmalarını sağladı.
Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı Özarslan Tangün, yaz döneminde geçen yıla kıyasla araç kiralama talebinde belirgin artış yaşandığını söyledi. Tangün, “Geçen yıla göre sezonun temmuz başına doğru kaymış olması, özellikle temmuz ve ağustos aylarında yüksek talep yarattı. Bu durumun eylül ayında da devam ettiğini görüyoruz. Turizmin en önemli tamamlayıcılarından araç kiralama hizmeti, özellikle Ege ve Akdeniz gibi turizm bölgelerinde hem yerli hem de yabancı turist talepleriyle 2025 yaz döneminde ortalama yüzde 15-20 yükseldi.” dedi.
“Yaz sezonunda kısa dönem kiralamalarda yoğun talep geldi”
Tangün, yaz sezonunda kısa dönem kiralamalarda yurt içi ve dışından yoğun talep aldıklarını belirterek, “Sektör bu talepleri erken planlama, etkin filo yönetimi ve güçlü işbirlikleri sayesinde karşıladı. Operasyonel maliyetler artsa da verimliliği artırarak fiyatların ciddi şekilde etkilenmemesi sağlandı.” ifadelerini kullandı.
Araç kiralama sektörünün müşteri tercihlerine de değinen Tangün, yeni araçları ve teknolojileri deneyimleme açısından sektörün önemli bir platform olmaya devam ettiğini söyledi.
“Elektrikli araçların kısa dönem kiralamalarında zorluklar var”
Özarslan Tangün, birçok müşterinin elektrikli araç teknolojisini ya da yeni araç modellerini test amacıyla kiralamayı tercih ettiğini belirterek şunları kaydetti:
“Müşteri tercihlerinde kısa dönem kiralamalarda tatil ve turizm odaklı bir yoğunluk yaşandı ve geçtiğimiz yıla göre bu alanda büyüme gözlendi. Uzun dönem kiralamada ise küçülme devam ediyor. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,4 azalma söz konusu. Elektrikli araçların kısa dönem kiralamalarında ise operasyonel zorluklar sürüyor. Bu araçların ikinci el değerinin belirlenmesindeki güçlükler ‘turnover’ maliyetlerini artırıyor. Ayrıca menzillerin kısa olması, 6-7 saatlik uzun şarj süreleri ve Türkiye genelinde hızlı şarj altyapısına ulaşmadaki zorluklar, elektrikli araçlara olan talebi sınırlandırıyor.”

