Hatay’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan Derya Apartmanı davasının altıncı duruşması, bilirkişi raporu gelmediği için 23 Aralık’a ertelendi. Depremde eşini kaybeden Ufuk Bayraktar, yaşanan gecikmelerin adaletin sağlanmasını engellediğini belirtti.
Derya Apartmanı Davasında Son Durum Ne?
Hatay’ın Antakya ilçesinde 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem sırasında yıkılan Derya Apartmanı, 16 kişinin yaşamını yitirmesine yol açmıştı. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili olarak sanıklar Adnan Özçelik, Leman Şenol, Vahip Sahil, Ganim Emre Sahil ve Nizam Genç hakkında dava açmıştı.
Altıncı duruşma, Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülürken, mahkeme heyeti bilirkişi raporunun gelmemesi nedeniyle duruşmayı 23 Aralık tarihine erteledi. Cumhuriyet savcısı ise mütalaasında eksik hususların giderilmesini talep etti.
Bilirkişi Raporu Neden Önemli?
Mahkeme heyeti, bilirkişi raporu gelmediği için Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmasına ve belediye görevlileri hakkında devam eden soruşturmanın akıbetinin sorulmasına karar verdi. Ayrıca, Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen bilirkişi incelemesi talimatının durumu da takip edilecek.
Sanıklar hakkında adli kontrol tedbirleri devam ederken, mahkeme duruşmayı 23 Aralık’a erteledi. Bu gelişmeler, davanın seyrini ve mağdurların adalet arayışını doğrudan etkiliyor.
Derya Apartmanı’nda eşini kaybeden Ufuk Bayraktar, süreci ANKA Haber Ajansı’na şu sözlerle değerlendirdi:
“6 Şubat depreminde yıkılan ve eşimle birlikte 16 komşumuzun hayatını kaybettiği Derya Apartmanı davasının altıncı celsesi görüldü. Sanık müteahhit firma ve yapı denetim firmasının kusur ve ihmallerini ortaya koyan bilirkişi raporuna itiraz kabul edilmişti; ancak aylar geçmesine rağmen yeni rapor hâlâ gelmedi. Sorumlu kamu görevlilerinin yargılanması gerektiğine dair taleplerimizi iletmeme rağmen bir ilerleme sağlanmadı. Adalet adına endişeliyim.”
Müteahhit firmanın kağıt üstünde sahibi olan Ganim Emre Sahil, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bunun gerekçesi olarak bilirkişi raporunun gecikmesi gösterildi. İlk raporda ihmaller net şekilde belirtilmiş olmasına rağmen herhangi bir yaptırım uygulanmadı.
Esas patron Vahip Sahil ise hiç tutuklanmadı ve avukatı savunmaktan çekildi. Bayraktar, “Kaçmış olmasından endişe ediyoruz. Depremin üzerinden neredeyse 3 yıl geçti ama adalet hâlâ sağlanabilmiş değil” diyerek tepki gösterdi.
Kamu Görevlilerinin Rolü Ne?
Bayraktar, süreci şöyle özetledi:
“Müteahhit ve yapı denetim firmalarının ihmali ortada; ancak onlara göz yuman ve hatta iş birliği içinde olabilecek sorumlu kamu görevlileri de yargılanmıyor. Bilirkişi raporu gelmediği için müteahhit firmanın sahibi serbest kalıyor ve duruşma bir kez daha erteleniyor. Bu nasıl bir adalettir, anlayamıyorum. Deprem öncesi yapılan ihmaller bir dakikada hayatımızı mahvetti, bir an önce adalet sağlanmalı.”
Dava Süreci Kritik
Derya Apartmanı davası, yalnızca müteahhit ve yapı denetim firmalarının sorumluluğunu değil, kamu görevlilerinin ihmallerini de ortaya çıkaracak kritik bir süreç. Bilirkişi raporunun gecikmesi, mağdurların adalet arayışını sekteye uğratırken, toplumda da ciddi bir güven sorunu yaratıyor.
Bu dava, Hatay’daki deprem mağdurları için adaletin ne kadar geciktiğini ve sorumluların peşine düşülmesinin önemini gözler önüne seriyor.