İnsanlığın ve halkın gelişiminde müzik çok önemli yer tutar. Başlangıçta tek ses, insan sesi, göksellik belirleyiciyken, önce korolara, sonra çoksesliliğe, çalgıların, orkestranın birlikteliğine dönüştü. Ortaçağ birkaç çalgıya, şarkılara tanıklık ederken, aydınlanma, Yeniçağ müzikte de eşsiz atılımların, gelişmelerin, çoksesliliğin sınırlarında dolaşışın çağıdır. Eleştirel yaklaşım her düşüncenin müziğini yaratmıştır. Mozart Türk Marşından Requem’e, Beethoven kahramanlık izleğinden 9. Senfoni’nin evrensel çağrısına, Chaykovski Rus tinine…ulaşmıştır. Dünya klasikleridir bu yapıtlar.
Şostakoviç 2. Walsiyle ne denli önemliyse, Leningrad Senfonisi’yle de destansıdır. Tuna, ırmaklar Ivanoviçi’nin Tuna Dalgaları bilinmeden düşünülemez. İngiliz Edgar, İngiliz denetimli kişiliğinin müziğini yapmış.
Günümüzde ne mi oluyor? Atatürk Devrimiyle birlikte müzikte de yaşanan büyük başarı acımasızca kazınıyor. Oysa bu başarı Türkün algı yeteneğinin genişliğinin de göstergesiydi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk en güç devrimi olarak Müzik Devrimini belirtmiştir ki çok haklıdır. Köy enstitüleri müzik konusunda da bilgi kaynağıdır, eğitim yanarcasıdır. Kemanla aynı ses düzeninden dolayı mandolin öğretilir. Senfonik yapıtlar işlenir, dinlenir. Köy enstitülü ustalardan Müzik Öğretmeni, Yazar Talip Apaydın Chaykovski’yi dinlerken ağladığını yazar. Babası Bağımsızlık Savaşı gazisidir. Apaydın köy çocuğudur. Hasanoğlan’da okurken trenle Opera’ya gider, dinleti izlerler…
Ahmet Adnan Saygun, Necil Kâzım Akses, Nevit Kodallı, Cemal Reşit Rey, Suna Kan, İdil Biret, Gülsin Onay, Güher Pekinel, Süher Pekinel, Rengin Gökmen, Gürer Aykal…yüz akı yaratıcılarımız.
Senfonik müziğimizde anlayışlar, öbekler oluşurken pop müziğimizde de yine Anadolu temelli besteler, şarkılar yapıldı. Değerliydiler. Söz derinlikli, ezgi uyumludur.
Bugün adeta dinleyiciyi salak yerine koyan ya da salaklaştıran kirli işler dolaşıma sokuluyor müzik diye. Biri de az saygılı olsa. Ne gezer.
Taşları bağlamış, yırtıcıları salmışlar nasılsa. Sömür sömürebildiğince. Bir de rep rezilliği çıkmış ki. Ezgi yok, gereğince ritm yok, söz yoz mu yoz… Ezgi arayışına girip de duyarlık mı oluştursunlar kabalık, hoyratlık varken.
Müzik saldırısı halkımızdan çok değer öldürüyor.

YORUMLAR