Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Savunma hamlesinde ikilik: KAAN’ın motoru iktidarda çatlak yarattı

Türkiye’nin “yerli ve milli” savaş uçağı KAAN, motor meselesi üzerinden

Türkiye’nin “yerli ve milli” savaş uçağı KAAN, motor meselesi üzerinden iktidar içinde yeni bir tartışmayı gün yüzüne çıkardı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, uçağın üretiminin ABD’nin motor lisansına bağlı olduğunu söylerken, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, KAAN’ın yerli motorla planlandığını açıkladı.

AKP’nin uzun süredir “yerli ve milli” savaş uçağı olarak lanse ettiği KAAN, daha şimdiden siyasi tartışmaların merkezine oturdu. Henüz iki kez havalanan uçağın seri üretiminin 2030’lu yılların ortasında başlaması bekleniyor. Ancak motor meselesi, hükümet kanadında ciddi bir görüş ayrılığını da beraberinde getirdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’de yaptığı açıklamada, KAAN’ın üretiminde kritik rol oynayan motor lisanslarının Washington’un onayına bağlı olduğunu vurguladı. Bu çıkış, Türkiye’nin bağımsız savunma sanayii iddiasını gölgelediği gerekçesiyle dikkat çekti.

Fidan: “ABD lisans vermeden üretim başlayamaz”

New York’ta konuşan Bakan Fidan, hem F-35 sürecine hem de KAAN’ın geleceğine dair önemli mesajlar verdi. ABD Kongresi’nde bekleyen motor lisanslarına işaret eden Fidan, şunları söyledi:

“Şu anda almayı beklediğimiz F-35 ve KAAN motorları var. ABD Kongresi’nde askıda bekletiliyor. Lisanslar çıkmadan ve motorlar gelmeden KAAN üretimi başlayamaz. Biz kendi yeteneklerimizi geliştirmeye devam ediyoruz ama hiçbir ülke sadece kendi imkânlarıyla tam bağımsız olamaz.”

Fidan’ın bu sözleri, Ankara’nın “yerli savaş uçağı” vurgusunu tartışmaya açtı. Zira motor konusunda ABD’ye bağımlılık devam ediyor.

Görgün: “Kaan yerli motorla planlandı”

Fidan’ın sözleri sonrası Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, tartışmaya doğrudan yanıt verdi. Görgün, Anadolu Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, KAAN’ın geleceğinin tek bir ülkeye bağlı olmadığını söyledi.

Görgün, yerli motor çalışmalarına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“KAAN seri üretimi yabancı değil, yerli motor üzerinden planlandı. Ana motor TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme faaliyetleri sürüyor. Biz KAAN’ı blok yaklaşımıyla üretiyoruz; farklı aşamalarda güçlenen versiyonlar envantere katılacak. Bu nedenle teslimat takviminde bir gecikme yok. Ayrıca yalnızca tek bir kaynağa bağlı kalmıyor, farklı tedarik kanallarıyla alternatifleri de değerlendiriyoruz.”

Bu açıklama, hükümet içindeki çelişkili mesajları gözler önüne sererken, kamuoyunda “KAAN gerçekten bağımsız bir proje mi?” sorusunu gündeme taşıdı.

F-35 gölgesinde Kaan tartışması

Türkiye’nin ABD ile yaşadığı F-35 krizi de KAAN tartışmalarının arka planında yer alıyor. Ankara, programdan çıkarılmasına rağmen daha önce parasını ödediği 6 adet F-35’in teslim edilmesini bekliyor. Ancak alınacak uçaklar gelse bile yazılım, eğitim ve ekipman konularında Washington’a bağımlılık sürecek.

Bu nedenle AKP, KAAN’ı “tam bağımsız savunma hamlesi” olarak sunuyor. Ancak motor konusundaki farklı açıklamalar, bu bağımsızlığın şimdilik kağıt üzerinde kaldığını gösteriyor.

Yerli motor mümkün mü?

Uzmanlar, Türkiye’nin kısa vadede motor üretiminde tam bağımsız olamayacağı görüşünde. Teknik kapasite eksikliği ve yüksek maliyet, bu hedefin önündeki en büyük engeller olarak görülüyor. Buna karşın devletin yoğun yatırım yaptığı projelerden biri de milli motor geliştirme programı.

Yetkililer, KAAN’ın ilk aşamada ABD’den alınan F-110 motoru ile uçmaya devam edeceğini, yerli motorun ise ilerleyen yıllarda devreye alınmasının hedeflendiğini belirtiyor.