Evet, Cumhuriyet savunusundayız. Gerçek bu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti en büyük utku Bayram saymış, yürekten kutlamıştır. Gerçek, Türk Devriminin yarattığı Cumhuriyetin insanlığın en soylu geçmişi bulunan cumhuriyeti olduğudur. Doğu toplumları düşünüldüğünde ilk ve tektir.
Açıklayalım: 19 Mayıs 1919’da başlatıldığı benimsenen Bağımsızlık Savaşı süreci birkaç yıl içinde önce 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılışını, 29 Ekim 1923’teyse Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu sağlamıştır.
624 yıllık, emperyalist ordularına “misafirim” diyen, Türkü kıyıma, yoksulluğa mahkum eden, savaşa sürüp yaban ellerde bırakan sultanlık, saray rejimine isyandır.
Atatürk’ün daha yeniyetmelik çağından beri amacıdır cumhuriyet. Cumhuriyet ulus egemenliği, halkın kendisini yönettiği rejim demektir. Türkiye Cumhuriyeti adı laf olsun diye konmamış, Bilimci Mustafa Kemal Atatürk’ün uzun araştırmaları sonucunda ulusumuza en uygun, özgün model uygulanmıştır. Yeni insan yeni toplum! Yeniden amaçlanan ne? Usçu, eleştirel, çağı kavrayan, sanat duyarlığı gelişkin birey ve toplum. Yeni insan bağımsız, gönençli, yürekli olacaktır.
Nesnel bakılırsa görülecektir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüceliği Cumhuriyetledir, özgürlük ve bağımsızlık aşkıyladır. Dileseydi yeni monark olmakla yetinebilirdi ki çevresi neredeyse tümüyle sultanseverdi. Ama hayır! O egemenliği sultandan aldı, ulusa verdi. Bağımsızlık Savaşının Başkomutanı olarak komuta yetkisini altı aylık sürelerle Büyük Millet Meclisi’nden alabiliyordu. Meclis’te ikinci grup türemişti…
Bugünlerde çiğnenen sakızlardan biri Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak. Taçlar sultanlarda olur, demokraside ne arıyorsa?.. Neyse. Atatürk o netameli demokrasiyi ili kez denemiş bilgedir. İlki Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (17 Kasım 1924), ikincisi Serbest Cumhuriyet Fırkası (12 Ağustos 1930). Her ikisinin adında cumhuriyet var ama daha ikinci gün Devrimi, Cumhuriyet’i yemeyi amaçlayanların kalesi yapılmaya çalışılmıştır. İki yıl da sorunlu yıllar olmasına karşın. İlki dış desteği arkasına alan Şeyh Sait Ayaklanması, diğeri 1929 Dünya Ekonomi Bunalımı ertesi.
Cumhuriyetin pırıl pırıl izlencesiyle uygulandığı, sanayi, kültür kurumlarıyla başarıya ulaştığı dönem topu topu on yedi yıldır. Atatürk’ün “naçiz bedeni” aramızdan ayrılır ayrılmaz Devrim yiyiciler atağa geçtiler. Ta bugüne değin mücadelemiz sürüyor, sürecek .
Utku kültürün, özgür düşüncenin, usundur.
“Cumhuriyet en büyük bayramdır; kutlu olsun!”

YORUMLAR