Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dervişoğlu’ndan sert sözler: “PKK kapatıldıysa nereye çekiliyor?”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, terör örgütü PKK’nin Türkiye’den

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, terör örgütü PKK’nin Türkiye’den çekilme kararına sert ifadelerle tepki gösterdi. Dervişoğlu, “Bunlar kendilerini feshetmemiş miydi? Kapatmışlarsa nereye çekiliyorlar?” diyerek örgütün siyasi entegrasyon söylemini eleştirdi. Sözcü TV’ye konuk olan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, gündeme damga vuran PKK’nin Türkiye’den çekilme kararı hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Dervişoğlu, “Bu örgüt yıllardır aynı senaryoyu sahneliyor. PKK kendini kapattığını söylüyorsa, peki şimdi nereye çekiliyor? Eğer bu bir kapanma değilse, bu çekilme açıklaması nasıl tanımlanacak?” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu, örgütün “siyasi entegrasyon” adı altında yeni bir zemin arayışında olduğunu belirterek, “50 yıldır silahla elde edemediklerini, şimdi yasal düzenlemelerle gerçekleştirmek istiyorlar” dedi.

“Kendisini Kapatmışsa Şayet Nereye Çekiliyor?”

PKK’nin “Türkiye’den çekiliyoruz” açıklamasına ilişkin konuşan Dervişoğlu, bu beyanın samimiyetsiz olduğunu vurguladı. “Bu örgüt daha önce defalarca silah bırakma ve çekilme açıklaması yaptı. Ancak her defasında başka bir bahane ile yeniden sahneye çıktı.
Kendisini kapatmış bir örgüt nereye çekilir? Eğer kapatma göstermelikse, o zaman bu çekilmenin anlamı ne?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Dervişoğlu ayrıca, örgütün geçmişte devletle eşit seviyede müzakere masasına oturduğunu hatırlatarak, “Bu tabloya zemin hazırlayanlar devleti yönettiğini sananlardır” dedi.

“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Alanını Daraltmak İstiyorlar”

PKK’nin açıklamasında geçen “Medya savunma sınırlarına çekiliyoruz” ifadesini değerlendiren Dervişoğlu, bu sözlerin askeri operasyonlara engel olma çabası olduğunu belirtti:
“Bu ifadeyle aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin müdahale alanlarını sınırlamaya çalışıyorlar. Ancak Türkiye, teröre karşı mücadelesini hiçbir sınıra hapsedecek değildir.”

Dervişoğlu, Mahmur Kampı ve Irak’ın kuzeyindeki diğer terör üslerine dikkat çekerek, “Bu kamplar terörün kuluçka merkezleridir. Kimse bu gerçeği göz ardı edemez” diye konuştu.

“Siyasi Manevra Alanı Oluşturuluyor”

Dervişoğlu, örgütün “çekilme” kararını bir siyasi manevra olarak değerlendirdi.
“Elinde Amerikan silahlarıyla Irak’ın kuzeyinde basın toplantısı yapan bir örgüt, barıştan söz edemez. Bu süreçte asıl amaç, Türkiye Cumhuriyeti’ni sözlerini tutmayan taraf gibi göstermektir.
Böylece terör örgütü ve onun siyasi uzantıları Meclis’te zemin kazanmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu, PKK’nin siyasi entegrasyon söylemini “saçmalık” olarak niteledi:
“Terör örgütüne üye olmak zaten başlı başına bir suçtur. Şimdi kalkıp bu örgüt üyelerinden bazılarını siyaset sahnesine mi çıkaracaklar? Bu, kamuoyunu kandırmaktan başka bir şey değildir.”

Ayrıca örgüt üyelerinin “suça karışıp karışmadığının” belirlenmesinin imkânsız olduğunu belirten Dervişoğlu, bu tür girişimlerin Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye attığını vurguladı.

“Türk Milletinin Değerleri Tartışmaya Açılıyor”

DEM Parti’nin grup toplantısında Abdullah Öcalan lehine sloganlar atılmasını hatırlatan Dervişoğlu, bu duruma da sert tepki gösterdi:
“Bugün Türk milletinin değerleri tartışmaya açılmış durumda. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi sorgulanıyor. Bu plan, adım adım hayata geçirilen bir senaryonun parçasıdır.”

Dervişoğlu, Türk milletinin tüm bu gelişmelere sessiz kalmayacağını belirterek, “Bu büyük milletin aklı başındadır. Kimse Türkiye’yi bir kez daha aynı hatalara sürükleyemez” dedi.

“Komisyon Yetkisiz, Bu Süreç Meşru Değil”

TBMM’de kurulan komisyona da değinen Dervişoğlu, bu oluşumun yetkisiz olduğunu savundu:
“Bu komisyonun yasal düzenleme önerme hakkı bile yok. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesi dışında hiçbir karar meşru olamaz.”

Ayrıca TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş hakkında konuşan Dervişoğlu, “Sayın Kurtulmuş bu işe gönül vermiş olabilir ama geçmişte Abdullah Öcalan tarafından ismi anılmış birinin bu süreçte aktif rol alması düşündürücüdür” dedi.