Türkiye ile Britanya arasında imzalanan 8 milyar sterlinlik Eurofighter Typhoon anlaşması, İngiltere gündemine damga vurdu. Ülkede üretim durma noktasına gelirken, işçiler grev kararı aldı. Ancak milyarlarca sterlinlik dev sipariş, Londra yönetimine moral oldu.
Britanya Başbakanı Keir Starmer, Türkiye’ye yaptığı ilk resmi ziyarette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kritik bir savunma iş birliği anlaşmasına imza attı. Yaklaşık 440 milyar lira değerindeki bu anlaşma, Türkiye’ye 44 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı tedarikini kapsıyor.
Anlaşma, Britanya kamuoyunda “bir neslin tanık olduğu en büyük savunma ihracatı” olarak tanımlanırken, hükümetin bu satışla binlerce kişiye istihdam sağlayacağı öne sürülüyor.
“Bir Neslin Görebileceği En Büyük Silah Satışı”
Savunma Bakanı John Healey, anlaşmayı “Bir neslin gördüğü en büyük savaş uçağı ihracatı” olarak niteledi.
Eurofighter Typhoon üretiminin yüzde 37’si Britanya’da gerçekleşiyor. Uçakların son montajı, BAE Systems’in Warton ve Samlesbury tesislerinde tamamlanıyor.
Londra yönetimi, bu satışın Lancashire’daki 6 bin, Bristol’daki 1100 ve İskoçya’daki 800 kişiye doğrudan istihdam yaratacağını açıkladı. Uzun vadede bu rakamın 20 bine ulaşacağı tahmin ediliyor.
Britanya Basınında Geniş Yankı: “Sipariş Cepte, İşçiler Grevde”
Anlaşma, İngiliz basınında da manşetlere taşındı. The Telegraph, haberi “Britanya, Rusya’nın saldırganlığına karşı Türkiye’ye Typhoon jetleri satacak” başlığıyla duyurdu.
Gazeteye konuşan hükümet kaynakları, anlaşmanın NATO’nun hava savunmasını güçlendireceğini belirtti.
The Guardian ise “İnsan hakları endişelerine rağmen Türkiye ile 8 milyar sterlinlik anlaşma imzalandı” ifadesini kullandı.
Gazete ayrıca, Starmer’ın Ankara ziyaretinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklandığı güne denk gelmesine dikkat çekti.
Financial Times: “Casusluk Gölgesinde Anlaşma”
Financial Times (FT), haberi “İngiltere Başbakanı, İmamoğlu casuslukla suçlanırken Türkiye’ye 8 milyar sterlinlik anlaşma için gitti” ifadeleriyle servis etti.
FT, bu gelişmeyi Avrupa’nın Türkiye’yi Rusya’nın rövanşizmine ve Ortadoğu’daki istikrarsızlığa karşı bir denge unsuru olarak görmesinin sonucu şeklinde değerlendirdi.
Ancak İngiliz muhalefeti ve insan hakları savunucuları, “Türkiye’de demokrasi geriye giderken silah satışı yapılması” nedeniyle hükümete tepki gösteriyor.
Grev Gerçeği: Üretim Durgun, Çalışanlar Tepkili
Öte yandan, Eurofighter jetlerinin üretim merkezi olan Warton tesisinde üretim temmuz ayında durmuştu.
BAE Systems, “İngiltere içinden ve dışarıdan yeni sipariş alınamaması” gerekçesiyle üretimi geçici olarak askıya almıştı.
Ancak Türkiye anlaşmasıyla birlikte bantların yeniden çalışması bekleniyor.
Buna karşın, Unite sendikasına bağlı mühendisler ve işçiler, ücret artışlarının enflasyonun altında kaldığı gerekçesiyle grev kararı aldı.
Sendika, 22 Ekim’de yaptığı açıklamada Eurofighter ve F-35 üretim hatlarında çalışan işçilerin greve gideceğini duyurdu. Grev süreci 5-25 Kasım tarihleri arasında planlanıyor.
İşçiler, BAE Systems’in teklif ettiği %3,6’lık zammı reddetti ve üretimle birlikte kalite kontrol birimlerinin de greve katılacağını açıkladı.
Türkiye İçin Stratejik Kazanım
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada Eurofighter alımı sürecinin olumlu ilerlediğini ve Almanya’nın satış şerhini kaldırmasının ardından müzakerelerin hızlandığını duyurmuştu.
23 Temmuz’da imzalanan mutabakat zaptı, Türkiye’nin modern hava filosunu güçlendirme yönündeki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Bu anlaşma, yalnızca iki ülke arasında bir ticari iş birliği olmanın ötesine geçiyor. Hem Britanya’da durma noktasına gelen savunma sanayisini canlandırmayı, hem de Türkiye’nin hava gücünü modernleştirmeyi hedefliyor. Ancak İngiltere’de yükselen grev sesleri, dev anlaşmanın gölgesinde farklı bir tabloyu da beraberinde getiriyor.

