Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

1. Dünya Savaşı askerlerinin mektupları ortaya çıktı

Batı Avustralya kıyılarında bir asırdan fazla süredir saklı kalan iki

Batı Avustralya kıyılarında bir asırdan fazla süredir saklı kalan iki askerin mektupları, 114 yıl sonra gün yüzüne çıktı. Birinci Dünya Savaşı’na giden Avustralyalı askerler, ölmeden önce denize bıraktıkları mesajlarla hem tarihe hem de insanlığa dokunan duygularını ölümsüzleştirdi.

Savaşın Gölgesinde Yazılan Satırlar

Birinci Dünya Savaşı’nın en karanlık günlerinde, Avustralya’nın güney sahillerinden Fransa’ya doğru yola çıkan iki asker, kaderlerinin belirsizliğini hissediyordu. Onbaşı Malcolm Neville ve William Harley, “HMAT A70 Ballarat” adlı gemide, Avrupa cephesine takviye birlik olarak gönderiliyordu. Gemi dalgalarla boğuşurken, iki asker kaderlerini denize emanet etti: İçine mektup koydukları bir Schweppes şişesini okyanusa bıraktılar.

Bu mektuplar, savaşın acımasız atmosferinde yazılmış son kelimelerdi. Neville, mektubunun annesine ulaşmasını isterken; Harley, annesini kaybettiği için mektubunun bulunmasının bile kendisini mutlu edeceğini belirtmişti.

114 Yıl Sonra Kıyıya Vurdu

Zamanın aşındırıcı gücü bile bu mektupları yok edemedi. 9 Ekim 2025’te, Batı Avustralya’daki Esperance yakınlarında bulunan Wharton Plajı’nda yürüyüşe çıkan Brown ailesi, kumların arasında yarı gömülü bir şişe buldu. Şeffaf, kalın camdan yapılmış şişenin içinde solgun ama okunabilir iki mektup duruyordu.

Ailenin başı Deb Brown, o anı “bir zaman kapsülünü açmak gibiydi” sözleriyle tanımladı. Şişenin uzun süre denizde değil, muhtemelen kumların altında gömülü kaldığını belirten Brown, dalgaların son dönemde kıyıyı aşındırmasıyla şişenin yeniden yüzeye çıktığını söyledi

Mektupların İçinde Ne Yazıyordu?

Şişenin içinde yer alan iki mektup, 15 Ağustos 1916 tarihini taşıyordu. Satırlarda savaşın dehşetinden çok, insan sıcaklığı ve yaşam umudu vardı.
Neville, annesine yazdığı mektupta moralinin yüksek olduğunu belirterek, “Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz, yemekler güzel. Sadece bir öğünü denize döktük” diyordu.
Harley ise mektubuna, “Bizi bulan kişi şu an bizim kadar iyi olsun” notunu düşmüş ve savaşın belirsizliğini kaderine bırakmıştı.

Bu satırlar, bir asır sonra bile okuyanın kalbinde yankılanacak kadar canlıydı. Kağıtlar suyla temas etmiş olsa da, harflerin çoğu okunur haldeydi.

Ailelere Ulaşan Yüzyıllık Miras

Brown ailesi, mektupların ait olduğu kişilerin akrabalarına ulaşmak için yerel yetkililerle iletişime geçti. Kısa sürede William Harley’nin torunu Ann Turner, mektupların hikayesini öğrendi. Turner, “Bu bir mucize. Dedemin sesi 100 yıl sonra yeniden duyuldu,” diyerek duygularını dile getirdi.

Malcolm Neville savaşın bitimini göremedi; cephede bir yıl sonra hayatını kaybetti. William Harley ise iki kez yaralandı, savaştan sağ döndü ancak 1934 yılında Alman hardal gazı saldırılarının etkisiyle gelişen kanser nedeniyle yaşamını yitirdi.

Neville’in mektubu, tam 114 yıl sonra ailesine ulaştırıldı. Büyük yeğeni Herbie Neville, “Bu mektup ailemizi yeniden bir araya getirdi. O, savaşa umutla gitmiş. Ne yazık ki geri dönmedi ama onun hikayesi artık bizimle yaşıyor,” dedi.

Geçmişten Günümüze Uzanan Bir Sessiz Tanıklık

Denizin derinliklerinde bir yüzyıldan fazla saklanan bu iki mektup, sadece savaşın değil, insanlığın dayanıklılığının da bir sembolü haline geldi. Birinci Dünya Savaşı askerlerinin mektupları, zamanın bile silemediği duyguların kanıtı olarak, bugün hâlâ yürekleri ısıtıyor.

Kumların arasından çıkan o eski Schweppes şişesi, tarihin unuttuğu sesleri yeniden duyurdu:
Bir asır önce savaşın ortasında yazılan satırlar, artık sonsuza dek yaşamaya devam edecek.