Yüzyıllardır Hristiyan, Yahudi ve Müslüman komşuların kapılarını birbirine açık tuttuğu Affan Mahallesi, 6 Şubat depremlerinin ardından alınan kararlarla tarihinin en zor dönemini yaşıyor. “Riskli bölge” ilan edilen 307 hektarlık alan, Antakya’nın çok kültürlü mirasının geleceğini belirsizliğe sürüklüyor.
Affan Mahallesi’nin Son Hali Havadan Görüntülendi
Depremlerin ardından sessizliğe bürünen Affan Mahallesi, uzun bir aradan sonra yeniden gündeme geldi. Havadan çekilen son görüntüler, mahallenin değişen siluetini gözler önüne sererken, halkın endişelerini daha da artırdı. Bir zamanlar üç semavi dinin barış içinde yaşadığı bu mahallede, artık belirsizlik hâkim. Antakya’nın tarihi kimliğiyle özdeşleşen bu bölge, alınan kararlarla birlikte “yeni bir dönemin” eşiğinde bulunuyor.
Tarihin Kalbinde Riskli Bölge Kararı
5 Nisan 2023 tarihli Resmî Gazete kararıyla, Affan Mahallesi’nin 307 hektarlık alanı “riskli bölge” ilan edildi. Bu karar, ilk etapta afet güvenliği gerekçesiyle alınmış olsa da, bölgede yaşayanlar arasında rant endişelerini beraberinde getirdi. Mahalle sakinleri, “afet önlemi” adı altında yürütülen projelerin, Antakya’nın kültürel dokusunu tehdit ettiğini dile getiriyor.
Antakya’nın tam kalbinde yer alan Affan Mahallesi, tarih boyunca farklı inançların, dillerin ve geleneklerin buluşma noktası oldu. Bugün ise bu zengin geçmişin inşaat makinelerinin gölgesinde silinme riskiyle karşı karşıya kalması, kamuoyunda derin yankı uyandırıyor.
Kapılarını Yüzyıllarca Açık Tutmuş Komşuluklar Tehlikede
Bir zamanlar Hıristiyan, Yahudi ve Müslüman komşuların yan yana yaşadığı sokaklarda, artık sessizlik hüküm sürüyor. Depremler sonrası alınan yıkım ve dönüşüm kararlarıyla birlikte, bu mahallede komşuluk bağları da kopma noktasına geldi. “Yüzyıllardır birbirine açık tutulan kapıların bir bir kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalması,” yalnızca Antakya halkını değil, tüm Türkiye’yi derinden sarsıyor.
Mahalle sakinleri, “Afet bahanesiyle kültürümüz elimizden alınıyor,” diyerek tepkilerini dile getiriyor. Kimileri, mahallede planlanan yeniden inşa projelerinin aslında kentsel dönüşüm değil, kültürel dönüşüm anlamına geldiğini savunuyor.
Yeniden İnşa Sürecinde Kültür Korunabilecek Mi?
Havadan çekilen yeni görüntülerde, Affan Mahallesi’nde inşa hazırlıkları dikkat çekiyor. Ancak en çok tartışılan konu, bu dönüşümün mahalle kültürünü koruyup koruyamayacağı. Tarihi taş evlerin, dar sokakların ve dini yapılar arasındaki o özgün denge, yeni projelerde nasıl yer bulacak?
Uzmanlar, Antakya’nın çok kültürlü mirasının korunması için inşa sürecinde daha dikkatli davranılması gerektiğini vurguluyor. Özellikle Affan Mahallesi’nin UNESCO koruma alanına dâhil edilmesi yönündeki çağrılar artıyor.
Antakya halkı, yetkililerden şeffaflık ve kültürel hassasiyet talep ediyor. Vatandaşlar, alınan kararların yalnızca afet güvenliği değil, tarihi kimliği koruma amacı da taşımasını istiyor.
Bugün Affan Mahallesi’nde yükselen her yeni bina, yıkılan her duvar, Antakya’nın belleğinde derin bir iz bırakıyor. Yüzyıllardır barışın ve hoşgörünün sembolü olan bu kadim mahalle, şimdi tarihle gelecek arasında sıkışmış durumda.