Türkiye’nin Havası Alarm Veriyor: Hatay İlk Sırada
Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) tarafından açıklanan Kara Rapor 2025, Türkiye’nin nefes almakta zorlandığını bir kez daha ortaya koydu. Rapora göre, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kriterlerine uygun hava kalitesine sahip hiçbir şehir bulunmuyor. En yüksek hava kirliliği oranı Hatay’da ölçüldü.
THHP’nin verileri, Hatay’ın yanı sıra Osmaniye, Malatya, Kahramanmaraş, Şırnak, Hakkâri, Ağrı, Muş, Batman ve Iğdır gibi illerde de yıl boyunca ciddi oranda kirli hava solunduğunu gösteriyor. Bu illerde yaşayan milyonlarca vatandaş, yılın büyük bölümünü sağlıksız hava koşullarında geçiriyor.
Sanayi Yoğunluğu ve Termik Santraller Etkili
Rapor, Türkiye genelindeki hava kirliliğinin en önemli nedenleri arasında sanayi bölgeleri ve termik santrallerin yoğunluğu olduğunu belirtiyor. Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlar, yılın %70’inden fazlasında kirli hava soluyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu, özellikle PM2,5 partikül madde kirliliğine dikkat çekerek, Türkiye’de bu konuda hâlâ ulusal bir limit değer belirlenmemiş olmasını eleştirdi. Platform, bu eksikliğin hem halk sağlığı hem de çevre politikaları açısından ciddi bir boşluk yarattığını vurguladı.
“Kağıt Üzerinde AB Standartlarına Yakınız Ama Sağlıklı Havaya Uzağız”
Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Deniz Gümüşel, Türkiye’nin hava kalitesi konusunda yasal düzenlemelerde Avrupa Birliği standartlarına yaklaşsa da uygulamada ciddi eksiklikler bulunduğunu belirtti.
Gümüşel, “Kağıt üzerinde AB standartlarına yakınız ama sağlıklı havaya uzağız. Hava kirliliği sadece çevresel değil, aynı zamanda toplumsal bir sağlık krizidir,” ifadelerini kullandı.
Hava Kirliliği Ekonomiyi de Ağır Yaralıyor
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta, hava kirliliğinin Türkiye ekonomisine yıllık 138 milyar dolar yük getirmesi oldu. Bu rakam, ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Uzmanlara göre, hava kalitesinin iyileştirilmesi halinde her yıl 60 binden fazla ölümün önlenebileceği tahmin ediliyor. Bu da, temiz hava politikalarının yalnızca çevresel değil, ekonomik bir gereklilik olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Hatay ve Diğer İller Veri Sorunu Yaşıyor
Kara Rapor 2025, Hatay dahil birçok şehirde hava kalitesi ölçüm istasyonlarının veri kalitesinin düşük olduğunu ve bu nedenle etkin denetim yapılamadığını ortaya koydu.
Rapor, mevcut izleme ağlarının yetersizliği nedeniyle politikaların sağlam verilere dayandırılamadığını vurgularken, PM2,5 için DSÖ standartlarına uygun yasal sınırın acilen belirlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, denetimlerin artırılması, izleme altyapısının güçlendirilmesi ve hava kirliliğiyle mücadelede yaptırımların daha caydırıcı hale getirilmesi çağrısında bulunuldu.
Hatay Halkı Nefes Almakta Zorlanıyor
Depremin yaralarını sarmaya çalışan Hatay, şimdi de hava kirliliği krizinin merkezinde yer alıyor. Kent genelinde artan inşaat faaliyetleri, sanayi emisyonları ve ulaşım kaynaklı kirlilik, vatandaşların yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürüyor.
Uzmanlar, özellikle PM2,5 ve PM10 partiküllerinin solunum yolu hastalıklarını artırdığına, çocuklar ve yaşlıların bu durumdan daha fazla etkilendiğine dikkat çekiyor.
Çözüm İçin Acil Adım Şart
Temiz Hava Hakkı Platformu, Türkiye genelinde kalıcı bir çözüm için şeffaf veri paylaşımı, güçlü denetim mekanizmaları ve etkili çevre politikaları gerektiğini belirtti.
Rapor, Türkiye’nin temiz hava hakkını güvence altına alabilmesi için sadece mevzuat düzenlemeleriyle değil, uygulamada kararlı adımlar atması gerektiğini de vurguluyor.

