Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hatay’da Aynı Plan, Yeni İmza: Beton Arttı, Yeşil Azaldı

Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde hazırlanan Antakya imar planları bir kez daha tartışma konusu oldu. Gazeteci Mustafa Dilek’e konuşan Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilcisi Serkan Koç, ikinci kez askıya çıkarılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının “esasen ilk planın kopyası” olduğunu savunarak, “Yerele rağmen değil, yerelle birlikte plan yapılmalı” çağrısında bulundu.

Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde hazırlanan Antakya imar planları bir

“Aynı Plan, Sadece İmza Değişti”

Koç, Hatay’ın merkezinde yeniden yapılan imar planlarının TOKİ ve GEDAŞ tarafından hazırlandığını, ancak önceki planda yer alan birçok unsurun hiç değiştirilmeden yeniden yayımlandığını söyledi.

“İlk plan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldı. Şimdi TOKİ imzasıyla aynı plan tekrar karşımıza çıktı. Raporlarda bile aynı cümleler var, sadece kurum isimleri değişmiş.”

Yeni planın gerekçeleri arasında Devlet Su İşleri’nin (DSİ) ve bazı yerel kurumların taleplerinin yer aldığını belirten Koç, “Ancak plan açıklama raporundaki gerekçeler eski metinden birebir alınmış. Revizyon gerekçesi teknik olarak zayıf” dedi.

 

Kat Sayıları ve Yeşil Alanlar Değişti

Bazı bölgelerde kat yüksekliklerinin yeniden düşürüldüğünü ifade eden Koç, özellikle Haraparası Mahallesi’nde önce 5 kata çıkarılan yapılaşma izninin tekrar 3 kata indirildiğini söyledi.
Bunun yanı sıra, yeni planla birlikte yeşil alan miktarının azaldığını belirterek,

“Planın önceki versiyonuna göre bazı park ve açık alanlar daraltılmış. Kentin nefes alacağı alanlar azaltıldı,”
dedi.

 

Tarihi Doku Tehlikede

Antakya’nın binlerce yıllık geçmişine dikkat çeken Serkan Koç, şehrin “kent üstüne kurulmuş bir kent” olduğunu vurguladı:

“Her kazıda Roma, Bizans, Osmanlı dönemine ait kalıntılar çıkıyor. Bu yüzden yapılaşma başlamadan önce mutlaka arkeolojik kazılar yapılmalı. Aksi takdirde geri dönülmez tahribatlar yaşanabilir.”

Koç, 1. derece sit alanlarında yapı yasağı bulunduğunu, 2. ve 3. derece alanlarda ise inşaat yapılabilmesi için müze gözetiminde kazı zorunluluğu olduğunu hatırlattı.
Ancak yeni planlarda bu koşulların açıkça belirtilmediğini söyledi.

Okullar ve Kamusal Alanlar Ticaret Alanına Dönüştü

Yeni planda bazı okul ve kamusal kullanım alanlarının, ticaret veya turizm alanına dönüştürüldüğünü belirten Koç, 27 Temmuz İlkokulu örneğini verdi:

“Daha önce eğitim alanı olarak görünen yerler, şimdi ticaret veya turizm fonksiyonuna çevrilmiş. Bu, planlama ilkesine aykırı bir uygulama.”

 

“Bilimsel Çalışma Yapılmadan İnşaat Başlatılmamalı”

Serkan Koç, Antakya’nın tarihi merkezi olan Habib-i Neccar, Uzunçarşı ve Alpagot bölgelerinde kazı yapılmadan başlanacak her inşaatın kenti yeni bir riske sürükleyeceğini söyledi.

 

Şehir Plancılarından Net Mesaj: “Haklı Değil, Mutlu Olmak İstiyoruz”

Şehir Plancıları Odası’nın ilk plana da dava açtığını hatırlatan Koç, mahkeme sürecinde bilirkişi raporunun planın şehircilik esaslarına aykırı olduğunu tespit ettiğini söyledi.
Ancak yeni plan onaylandığı için bu davaların hükümsüz hale geldiğini belirtti.

“Biz sürekli dava açmak istemiyoruz. Hatay’ın planı masa başında değil, yerinde, yerel halkla birlikte hazırlanmalı. Haklı olmak değil, mutlu olmak istiyoruz.”

 

Uzmanlardan Uyarı

Koç’un açıklamasına göre, yeni imar planı Hatay için önemli bir fırsat olabilir, ancak mevcut haliyle kentin tarihi dokusunu, doğal yapısını ve sosyal yaşamını tehdit ediyor.

“Bu planlar kenti geleceğe değil, olası yeni bir felakete hazırlıyor,” diyerek sözlerini noktaladı.