Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Koruma Amaçlı İmar Planı çözüm değil, kaos yaratıyor

Mimarlar Odası Hatay Şubesi, Antakya Kentsel Sit Alanı için hazırlanan

Mimarlar Odası Hatay Şubesi, Antakya Kentsel Sit Alanı için hazırlanan Koruma Amaçlı Revizyon İmar Planları’nın, deprem sonrası süreci kolaylaştırmak yerine karmaşık hale getirdiğini belirterek, planların geri çekilmesini ve halkın katılımıyla yeniden hazırlanmasını talep etti.

TMMOB Mimarlar Odası Hatay Şubesi, Antakya Kentsel Sit Alanı’nı kapsayan Koruma Amaçlı Revizyon İmar Planlarına ilişkin yeni bir basın açıklaması yaptı. Şube, 20 Ekim 2025’te yeniden askıya çıkarılan planların, “çözüm üretmek yerine yeni bir kaos yarattığını” savundu.

Planlara yeniden itiraz edildi

Açıklamada, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon planlarının 15 gün süreyle askıya çıkarılmasının ardından, Mimarlar Odası Hatay Şubesi tarafından 3 Kasım 2025 tarihinde gerekçeli itiraz dilekçesinin sunulduğu belirtildi. Daha önceki süreçte de benzer itirazların dikkate alınmadığı hatırlatılarak, 10 Mart 2025 tarihinde yürütmenin durdurulması talebiyle iptal davası açıldığı, davanın hâlen devam ettiği ifade edildi.

Mimarlar Odası, planlama sürecinde “usul hataları, işlevsel dönüşüm sorunları, tutarsız mekânsal kararlar, özel proje alanlarının belirsizliği, ulaşım sistemi eksiklikleri ve uygulanabilir strateji yetersizliği” gibi başlıklarda ciddi eleştiriler getirdi.

“Belirsizlik artıyor, umutlar azalıyor”

Basın açıklamasında, deprem sonrası tamamen boşalmış olan Antakya Tarihi Kent Merkezi’nde yaşayan vatandaşların hâlen geçici barınma alanlarında yaşamını sürdürdüğü, ancak yeni planların geri dönüş koşullarını belirlemede yetersiz kaldığı ifade edildi.
“Depremden sonra 2 yıl 9 ay geçmesine rağmen hazırlanan planlar, belirsizliği gidermek yerine artırmıştır. İnsanların geri dönüşe dair umutları giderek zayıflamaktadır.”

DSİ görüşüyle çelişen plan kararları

Açıklamada ayrıca, 30 Ekim 2024 tarihli DSİ görüşünün plan revizyonuna temel gerekçe olarak sunulmasına rağmen, mevcut planlarla çelişen kararlar alındığı vurgulandı. Mimarlar Odası, özellikle İnönü Caddesi ile Asi Nehri arasındaki mevcut yapıların bulunduğu bölgelerin “yeşil alana dönüştürülmesi”, buna karşın Köprübaşı–Vakıf İşhanı hattı ve Sosyete Parkı bölgelerinin imara açılmasını eleştirdi.
“Dolgu ve yeşil alanlar, dirençli şehir hedefiyle çelişecek biçimde imara açılmıştır. Sosyete Parkı’nın 6 katlı yapılaşmaya izin verilmesi hem teknik hem çevresel açıdan risklidir.”

“Planlama değil, iyileşme süreci olmalı”

Mimarlar Odası, Antakya’nın binlerce yıllık çok kültürlü mirasının korunması gerektiğini vurgulayarak, planlamanın yalnızca fiziki düzenleme değil, “iyileşme süreci” olarak ele alınması gerektiğini belirtti.
“Depremin yarattığı derin yıkımın ardından yapılacak planlamanın, alışılmış kentsel planlama yaklaşımlarından farklı olması gerekir. Öncelik, insanların yeniden güvenli ve özgün yaşam alanlarına kavuşması olmalıdır.”

“Tüm paydaşların uzlaşısına dayalı bir süreç gerekli”

Mimarlar Odası Hatay Şubesi Yönetim Kurulu, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:
“Bu sürecin bir planlama etkinliğinden öte bir iyileşme süreci olarak değerlendirilmesi daha doğru olacaktır.

Tüm paydaşların uzlaşısına dayalı yeni bir düzen kurgulanmalı, Koruma Amaçlı İmar Planı, insanların geri dönüşünü ve sosyal-kültürel devamlılığını sağlayacak biçimde yeniden hazırlanmalıdır.”