Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Brüksel’de düzenlenen AB-Türkiye İş Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin hem Türkiye hem de Avrupa Birliği için artık kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bolat, küresel belirsizlik ortamında Türkiye-AB işbirliğinin kritik önemine işaret ederek, ikili ticarette yıl sonunda 230 milyar dolar seviyesinin aşılabileceğini söyledi.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi elzemdir
Brüksel’de DEİK ile European Business Summit (EBS) işbirliğinde düzenlenen AB-Türkiye İş Zirvesi, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceğine yönelik kritik mesajlara sahne oldu. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada küresel ticaret düzeninin hızla değiştiğini, artan korumacılık ve tek taraflı adımların dünya piyasalarını yeniden biçimlendirdiğini belirterek, bu ortamda Türkiye-AB işbirliğinin daha stratejik bir değer kazandığını vurguladı.
Türkiye-AB ortaklığı neden kritik?
Bakan Bolat, iki taraf arasındaki ekonomik bağların güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını ifade ederek “Türkiye-AB ortaklığı hiç bu kadar değerli olmamıştı” dedi. Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu hatırlatan Bolat, Türkiye’nin de AB’nin beşinci büyük ticaret partneri olarak öne çıktığını dile getirdi.
Geçen yıl ikili ticaret hacminin 220 milyar dolar ile rekor kırdığını belirten Bolat, bu yıl sonunda rakamın 230 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Türkiye’nin AB’ye ihracatının geçen yıl 109 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını, toplam mal ihracatının yüzde 41’inin AB ülkelerine yapıldığını vurguladı.
Türkiye, Avrupa için neden stratejik bir tedarik merkezi?
Bolat, Türkiye’nin Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu güçlü ve rekabetçi tedarik zincirinin önemli bir halkası olduğunu belirterek, ülkedeki yabancı yatırımların yaklaşık yüzde 70’inin Avrupa kaynaklı olduğunu ifade etti. “Türkiye’deki Avrupa yatırımlarına büyük önem veriyoruz” sözleriyle bu yatırımların Türkiye-AB ticaretinin sürekliliğinde kritik rol oynadığını söyledi.
Bakan Bolat, Türkiye’nin yatırım ortamını geliştirmek için mevzuatın sürekli güncellendiğini ve ülkenin AB’nin dayanıklı tedarik zinciri hedefinde özel bir konuma sahip olduğunu dile getirdi.
Türk savunma sanayisi Avrupa için ne ifade ediyor?
Konuşmasının savunma başlığında Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayisinde önemli bir seviyeye ulaştığını belirten Bolat, Türkiye’nin güçlü ordusu ve gelişen endüstriyel kapasitesiyle NATO içinde merkezî bir rol üstlendiğini ifade etti. Türkiye’nin Avrupa’nın savunma dayanıklılığına ciddi katkılar sunma potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti.
Bolat, Türk savunma şirketlerinin SAFE programı kapsamındaki ortak projelere dahil edilmesinin Avrupa güvenliği açısından stratejik bir zorunluluk hâline geldiğini söyledi.
1995’ten kalan yapı bugünün koşullarını karşılıyor mu?
Gümrük Birliği’nin 1995 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Bolat, mevcut yapının artık çağın gereksinimlerine yanıt veremediğini söyledi. Dijital ticaret, hizmetler, yeşil dönüşüm, yatırımlar ve düzenleyici işbirliği gibi yeni başlıkların anlaşmaya eklenmesi gerektiğini belirtti.
Bolat, Gümrük Birliği’nin modernize edilmesinin hem Türkiye hem de AB için yeni ekonomik fırsatlar yaratacağını dile getirdi.
Vize engelleri ve geçiş kotaları ticareti nasıl etkiliyor?
Bakan Bolat, Gümrük Birliği’nin yalnızca teknik bir mal dolaşımı anlaşması olmadığını ifade ederek, AB’nin vize uygulamaları ve Türk taşımacılık firmalarına yönelik geçiş kotası kısıtlamalarının ticarette ciddi engeller oluşturduğunu söyledi. Bu uygulamaların iki taraf arasındaki iş akışını yavaşlattığını kaydeden Bolat, güncelleme sürecinin bu sıkıntıları giderecek bir zemin oluşturacağını vurguladı.
Modernizasyon süreci Avrupa yatırımcılarını nasıl etkiler?
Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin Türkiye’de faaliyet gösteren Avrupa şirketlerinin verimliliğini artıracağını belirten Bakan Bolat, modernizasyon sürecinin rekabetçiliği yükselteceğini ve iki taraf arasındaki ekonomik işbirliğini daha güçlü bir noktaya taşıyacağını ifade etti.
Bolat, Türkiye’nin AB ile ticari ilişkilerde daha güncel, sürdürülebilir ve ileriye dönük bir model oluşturma arzusunda olduğunu belirterek iki taraf için de kazanım sağlayacak bir sürecin mümkün olduğuna dikkat çekti.

