Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkımı yaşayan Hatay’da, kentin binlerce yıllık kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan kapsamlı bir çalışma hayata geçirildi. “Antakya’nın Belleği: Antakya Kentsel Kolektif Belleğin Korunması ve Dijitalleştirilmesi Yoluyla Paylaşılması” başlıklı proje, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (HMKÜ) Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alim Koray Cengiz öncülüğünde hazırlandı ve TÜBİTAK 1001-ÇABA programı kapsamında desteklenmeye değer bulundu.
Kültürel miras 4 ana başlıkta toplandı
Dokuz Eylül, Beykent, Akdeniz ve Atatürk üniversitelerinden akademisyenlerin katkı sunduğu proje, depremden ağır şekilde etkilenen Hatay’ın kültürel dokusunu dört ana başlıkta ele alıyor:
• Mekanlar ve yerler
• Yemekler ve tatlar
• Kültürel çeşitlilik
• Zanaatlar ve meslekler
Saha araştırmaları, sözlü tarih çalışmaları ve kapsamlı arşiv incelemeleri sonucunda hazırlanan içerikler, hem kentin fiziki hafızasını hem de sosyal yaşamına dair değerleri kayıt altına alıyor.
200 kişiyle görüşüldü, 180 video kaydedildi
Proje ekibi, Antakya’nın geleneksel zanaatkarlarından mahalle büyüklerine kadar kültürel hafızaya birebir tanıklık eden yaklaşık 200 kişiyle görüştü. Bu görüşmelerden 180 video kaydı hazırlandı. Çalışmalar, toplumsal belleğin korunması adına önemli bir veri seti ortaya koydu.
Tüm içerikler dijital ortamda: bellekantakya.com
Projeyle üretilen tüm materyaller, “bellekantakya.com” internet sitesinde erişime açıldı.
Sitede:
• Kentin iklimi, coğrafyası ve tarihî yapılarıyla ilgili bilgiler; Habib-i Neccar Camii’nden eski Antakya evlerine kadar 20 farklı mekâna dair içerikler,
• Antakya mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alan künefe, kaytaz böreği, humus, aşure gibi yöresel lezzetler,
• Ayakkabıcılık, semercilik, camcılık, kilim dokumacılığı gibi unutulmaya yüz tutmuş zanaatlar,
• Antakya’nın çok inançlı ve çok kültürlü yapısını anlatan özel bir bölüm bulunuyor.
Birlikte yaşama kültürünün belgeseli: “Dünün Sesleri”
Proje kapsamında ayrıca 17 dakikalık “Dünün Sesleri: Antakya’nın Belleği” isimli bir belgesel de hazırlandı. Belgesel, farklılıkların bir arada yaşadığı Antakya’nın kültürel zenginliğini ve kentin geçmişteki sosyal dokusunu izleyiciyle buluşturuyor.
“Kentin geçmişte nasıl olduğunu göstermek istedik”
Projenin yürütücüsü Doç. Dr. Alim Koray Cengiz, çalışmanın fikrinin, depremlerin ardından sosyal medyada paylaşılan eski Antakya görüntülerinden doğduğunu söyledi. Kent hafızasının depremle büyük ölçüde zarar gördüğünü belirten Cengiz, şunları dile getirdi:
“Hedefimiz hem kültürü hem de birlikte yaşama alışkanlığını gelecek kuşaklara aktarmaktı. İnsanlar afetle birlikte evlerini, yakınlarını ve şehrin mekânsal hafızasını kaybetti. Biz de Antakya’nın geçmişini görünür kılarak bir anlamda kentle bir veda oluşturmak istedik.”
Projenin, Hatay’ın kültürel mirasının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Cengiz, hazırlanan belgeselin de gelecek nesiller için değerli bir referans niteliği taşıdığını ifade etti.

