Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalar, kamu emekçilerinin giderek derinleşen yoksulluğuna dikkat çekmek amacıyla ülke genelinde iş bıraktı. Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere birçok kentte meydanlara çıkan memurlar, “insanca yaşam” ve “adil ücret” talebini güçlü sloganlarla dile getirdi.
Ankara’da Polis Müdahalesi
Ankara’da TBMM’nin Dikmen Kapısı önünde basın açıklaması yapmak isteyen kamu çalışanları, polis engeliyle karşılaştı. Emniyet güçlerinin sert müdahalesi sırasında bazı memurların darp edildiği görüldü. Olay, alanda büyük tepkiye neden oldu.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, yaşananlara tepki göstererek,
“Memurun barışçıl bir açıklama yapmasından tehlike duyuluyorsa, burada ciddi bir demokrasi sorunu var”
ifadelerini kullandı.
Polis engelinin ardından Olgunlar Caddesi’nde açıklama yapan Yıldırım, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi. Yıldırım, hükümetin faize karşı olduğunu söylemesine rağmen 2026 bütçesinde en büyük payın yine faize ayrıldığına dikkat çekerek, kamu emekçisinin her geçen gün daha da yoksullaştığını vurguladı. Ayrıca son 10 ayda 80’den fazla emekçinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini hatırlattı.
“Sermayeye Değil Emekçiye Bütçe”
Eylemler boyunca memurlar,
“Memur darda, sorumlusu Saray’da”
“Açlık sınırında değil, insanca yaşamak istiyoruz”
“Sermayeye değil, emekçiye bütçe”
sloganları attı.
İzmir’de Ekonomi Vurgusu
İzmir’de gerçekleştirilen eylemde konuşan Birleşik Kamu-İş İzmir İl Başkanı Barış Düdü, Türkiye’nin ağır bir ekonomik krizden geçtiğini belirterek, bu tablonun mevcut iktidarın politikalarının sonucu olduğunu söyledi. Özelleştirmelerle Cumhuriyet’in üretim birikiminin yok edildiğini dile getiren Düdü, kamu emekçilerinin taleplerini şöyle sıraladı:
Maaşların yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması
Seyyanen zammın tüm emekçi ve emeklileri kapsaması
Yan ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılması
Gelir vergisinin yüzde 15’te sabitlenmesi
Enflasyon farkının aylık olarak ödenmesi
“Bu Bir Uyarıdır”
Sendika temsilcileri, gerçekleştirilen iş bırakma eylemlerinin bir başlangıç olduğunu belirterek, talepler karşılanmadığı takdirde daha güçlü ve yaygın eylemlerin gündeme geleceği uyarısında bulundu.

