Türkiye’de son haftalarda Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlar ve Yalova’da yaşanan çatışma, örgütün ülkedeki mevcut varlığını ve kapasitesini yeniden tartışmaya açtı. Güvenlik güçlerinin çok sayıda ilde eş zamanlı gerçekleştirdiği operasyonlarda onlarca şüpheli gözaltına alınırken, Yalova’da pazartesi günü düzenlenen bir baskında çıkan silahlı çatışmada üç polis memurunun şehit olması kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Operasyonda altı IŞİD şüphelisi de öldürüldü.
IŞİD’in Türkiye geçmişi yeniden gündemde
2013 yılında ortaya çıkan ve 2014’te Irak ile Suriye’de sözde “halifelik” ilan eden IŞİD, kısa sürede bölgesel bir tehditten küresel bir güvenlik sorununa dönüştü. Örgüt, bu süreçte Türkiye’yi hem geçiş güzergâhı hem de hedef ülke olarak kullandı. Türkiye’de hücre tipi yapılanmalar kuran IŞİD, özellikle 2015-2017 yılları arasında kanlı saldırılarla adını duyurdu.
Suruç’ta 34 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı, Ankara Garı’nda 103 kişinin yaşamını yitirdiği katliam, Sultanahmet, Atatürk Havalimanı, Gaziantep’teki düğün saldırısı ve Reina baskını, örgütün Türkiye’deki en ağır eylemleri arasında yer aldı. Bu saldırılar, Türkiye’nin terörle mücadele politikasında sert güvenlik önlemlerinin devreye girmesine yol açtı.

Fırat Kalkanı sonrası gerileme
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2016-2017 yıllarında Suriye’de gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Harekâtı, IŞİD’in bölgedeki hareket alanını ciddi biçimde daralttı. Aynı dönemde ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun hava saldırıları ve Suriye Demokratik Güçleri’nin kara operasyonlarıyla örgüt, 2017’den sonra kontrol ettiği toprakların büyük bölümünü kaybetti.
2019’da Suriye’nin Bağuz köyünün düşmesiyle IŞİD’in sözde toprak hâkimiyeti tamamen sona erdi. Aynı yıl örgütün kurucusu Ebu Bekir el-Bağdadi de bir ABD operasyonunda öldürüldü. Bu gelişmelerin ardından örgütün Türkiye’deki eylemleri de gözle görülür biçimde azaldı.
Santa Maria Kilisesi saldırısı dönüm noktası oldu
Uzun bir sessizliğin ardından IŞİD, 28 Ocak 2024’te İstanbul Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’ne düzenlenen silahlı saldırıyı üstlendi. Ayin sırasında gerçekleşen saldırıda bir kişi hayatını kaybetti. Örgütün saldırıyı üstlenirken ilk kez açık şekilde “Türkiye Vilayeti” ifadesini kullanması, güvenlik çevrelerinde dikkat çekici bir mesaj olarak değerlendirildi.
Saldırının ardından düzenlenen operasyonlarda 60 kişi gözaltına alınırken, 26 şüpheli sınır dışı edildi. Uzmanlara göre bu saldırı, örgütün Türkiye’de tamamen etkisiz hale getirilmediğini gösteren önemli bir işaret olarak kayda geçti.
2024’te rekor sayıda operasyon
Resmi veriler, 2024 yılının IŞİD’le mücadelede en yoğun dönemlerden biri olduğunu ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yıl sonunda yaptığı açıklamada 2024 boyunca örgüte yönelik 1399 operasyon gerçekleştirildiğini duyurdu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise sadece son 12 günde 57 ilde düzenlenen operasyonlarda 536 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
Bu operasyonların geniş bir coğrafyaya yayılması, örgütün hücre yapılanmalarıyla varlığını sürdürme çabasında olduğuna işaret etti.

IŞİD-H yapılanması ve finans ağı iddiaları
2024 yılı içerisinde IŞİD’in Afganistan-Pakistan merkezli kolu olarak bilinen IŞİD-H yapılanmasına ilişkin önemli soruşturmalar da yürütüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamelerde, illegal mescitler üzerinden propaganda yapıldığı, örgüte eleman kazandırıldığı ve bu kişilerin Türkiye üzerinden Afganistan’a gönderilmesinin planlandığı iddia edildi.
Öte yandan son dönemdeki operasyonların önemli bir bölümünde, örgüte finansman sağlama suçlamaları öne çıktı. İstanbul, Ankara ve İzmir merkezli soruşturmalarda, örgüt mensuplarına ve ailelerine para transferi yapıldığı, şüphelilerin “ana toplayıcı” olarak nitelendirilen kişilerle bağlantılı olduğu ileri sürüldü.
Son haftalarda alarm seviyesi yükseldi
2025 yılı içerisinde Türkiye’de IŞİD tarafından üstlenilen bir saldırı yaşanmazken, yılbaşı öncesinde olası eylem hazırlıklarına ilişkin iddialar güvenlik birimlerini alarma geçirdi. Son haftalarda art arda düzenlenen operasyonlar, olası saldırı risklerine karşı önleyici adımlar olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre, IŞİD Türkiye’de geçmişteki kapasitesine sahip olmasa da dağınık hücreler, finans ağları ve dış bağlantılar üzerinden tehdit oluşturmaya devam ediyor. Bu nedenle güvenlik güçlerinin uzun vadeli ve çok boyutlu mücadelesi, örgütün yeniden güç kazanmasının önündeki en kritik unsur olarak görülüyor.
