TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş. tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği, Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çufaş Çukurova Fuarcılık A.Ş.’nin desteği ile hazırlanan “ÇUKUROVA 11. KİTAP FUARI”, 6-14 Ocak 2018 tarihleri arasında TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleşiyor.
Yılın ilk fuarı olması nedeniyle, Çukurova Kitap Fuarı, Adanalılara ve Adana dışından gelen yüz binlerce kitap severe her yıl bir yeni yıl sevinci yaşatır:
250 yayınevi ve yüzlerce sivil toplum kuruluşunun katılımıyla hazırlanan Çukurova Kitap Fuarı, panel, söyleşi ve çocuk etkinliklerinden oluşan 70 kültür etkinliğine ev sahipliği yapıyor.
Fuar; 6-13 Ocak tarihleri arasında 10:00-20:30, 14 Ocak günü ise 10:00-19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilecektir.
Fuar etkinlikleri çerçevesinde bu yıl Mehmet Karasu, Sinan Seyfittinoğlu ve Güler Kalem’in konuşmacı olarak katıldıkları “Hataylı Bir Yazar: Ayla Kutlu” paneli vardı. Güler Kalem, Sayın Kutlu’nun Sen de Gitme Triandafilis adlı öyküsünü değerlendi.
Antakya kent dokusunu ve Antakya’nın Fransız işgalinden itibaren geçirdiği aşamaları işlemesi açısından 1990 Sait Faik Ödülü’nü alan Sen de Gitme Triyandafilis adlı öyküsü büyük bir önem arz etmektedir. Öykünün çok basit görülebileceğine dikkat çeken Ayla Kutlu, “Ama o öyküyü sekiz yılda yazdım. Yazıp yazıp attım. İçim bunalıyordu. Çünkü bu coğrafya, bu dünya görüşüne uygun bir öykü çıkartmak istiyordum. Ve hemen çıkartamıyordum. Neydi farklılık? Irklar, cinsler, dinler, yaşanılan yerlerin farklılığı. Ama bunların hiçbirinin çok fazla önemi yoktur ve aslolan insan sevgisiydi ve İskenderun’un yansımasında Sen de Gitme Triyandafilis’in verdiği mesaj budur. Ben Hatay’da yaşamasaydım bu öyküyü de asla yazamazdım.” diyor..
Öykü sinema ve sahneye de uyarlandı.
Ben de Sayın Kutlu’nun Hatay kent dokusunu işleyen öyküleri üzerinde durdum.
Haftanın ilk günü olduğu için fuara gelenlerin çoğunluğunu öğrenciler oluşturuyordu.
Hatay Büyükşehir Belediyesinin sağladığı bir araçla, kalabalık bir grup olarak fuarı gezdik.
Kitap fuarlarını hep önemsedim. Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırmasına göre, günde 6 saat televizyon izleyen, 3 saat internete giren Türk insanı, kitap okumaya sadece 1 dakika ayırıyor. Kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada. Okuma alışkanlığında dünyada 86. sıradayız. Bu durum fuarların önemini bir kat daha artırıyor.
Ülkemizin büyümesi, gelişmesi çocuklarımızın daha çok okumasına bağlı.
“Okumak, çocukların kültürel gelişimlerini tamamlamaları ve bilgi çağını yakalamaları için hava gibi, su gibi, yemek gibi günlük hayatlarının bir parçası olmalı.”
Üzülerek söylüyorum, Türk çocukları kitap okumada Afrika ülkelerinin gerisinde. Türkiye’de 100 kişiden sadece 4 kişi kitap okuyor. Dünyada kişi başına kitap harcaması 1.3 dolar, Türkiye’de ise çeyrek dolar.
Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülkede 140. sırada. Şehirlerimizde kitapevlerinin sayıları artmıyor, azalıyor.
Fuarlara zaman ayırınız, çoluk çocuk, kitap fuarını ziyaret ediniz. Adana yanı başımızda.
YORUMLAR