Şimdi kurtulur muyuz peki?
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri sonucu, Hatay’da Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü kurulmasına dair Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’de yayımlandı yayımlanmasına da, yerel idareler içindeki Koruma Uygulama ve Denetim Büroları’nın (KUDEB) şu ana dek yap-a-madığını yapmaya başlar mıyız artık?
Bakanlıkça ‘izin verilen’ belediyeler bünyesinde, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarıyla ilgili işlemleri ve uygulamaları yürütmek, denetimlerini yapmak üzere kurulan Koruma Uygulama ve Denetim Büroları’nın (KUDEB) şu ana dek ortaya koyduğu performanstan memnun muyuz? Antakya’nın eski denen ‘doğu’ yakasında dar sokaklar boyunca uzanan ‘betona’ teslim ahşap ve taş evlerin bugüne ekli hallerini izlerken, ‘yapılması gerekenler yapıldı, yapılıyor’ diyebiliyor muyuz?
-NE KADARINI YAPIYORUZ?-
Cevaplarınız ‘EVET’ mi yoksa ‘HAYIR’ mı bilmiyoruz ama, yapılması gerekenler çok net, Koruma Uygulama ve Denetim Büroları’nın kurulma sebepleri de… Tekrar hatırlayalım mı?
-Taşınmaz kültür varlıklarında yapılacak olan tadilat ve tamirat uygulamaları öncesinde yapıyı incelemek ve yapılacak onarıma ilişkin koşulların belirtildiği onarım ön izin belgesini düzenlemek,
-Taşınmaz kültür varlıkları, bunların koruma alanları ve sit alanlarında, tadilat ev tamiratların; özgün ve biçim ve malzemeye uygun olarak gerçekleştirilmesini denetlemek, uygun bulunanlara onarım uygunluk belgesi düzenlemek,
-Tadilat ve tamirat kapsamında başlanılan onarımlarda esaslı onarım gereğinin saptanması durumunda onarımı durdurarak konuyu belgeleri ile koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,
-Taşınmaz kültür varlığı parseline bitişik parsellerde ve koruma alanlarında yer alan ve yürürlükteki yasal düzenlemelere göre ruhsatı bulunan tescilsiz taşınmazlardaki tadilat ve tamirat uygulamalarına, varsa koruma amaçlı imar planı koşulları da dikkate alınarak izin vermek ve denetlemek,
-Koruma bölge kurulları tarafından uygun görülen koruma amaçlı imar planlarının plan hükümleri çerçevesinde uygulanmasını denetlemek,
-Koruma bölge kurulları tarafından onaylanmış rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerine ilişkin uygulamaları denetlemek, projesine uygun tamamlanan uygulamalar için kullanma izin belgesi düzenlemek,
-Taşınmaz kültür varlıkları ile bunların korunma alanlarında koruma yüksek kurulunun ilke kararları, koruma bölge kurulu kararlarına aykırı ve ruhsatsız olarak yapılan inşaatlar ile koruma amaçlı imar planlarında, plana; sitlerde, sit şartlarına aykırı olarak inşa edilen yapılar hakkında imar mevzuatına göre gerekli işlemleri yapmak, uygulamayı durdurarak konuyu belgeleri ile koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,
-Tescilli kültür varlıklarının mail-i inhidam olmaları halinde can ve mal güvenliğinin sağlanması için gerekli işlemlerin yaparak durumu koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,
-Maliki bulunduğu taşınmaz kültür varlığının onarımının gerçekleştiremeyecek durumda olan maliklere ilgili idarelerce yapılacak mali yardımlar ile ilgili düzenlemeleri gerçekleştirmek,
-Maliki bulunduğu taşınmaz kültür varlığının onarımını gerçekleştiremeyecek durumda olan maliklere ilgili idarelerce yapılacak teknik eleman yardımında doğrudan görev almak ya da bu görevi üstlenenleri denetlemek,
-21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve 3/5/1985 tarihli 3l94 sayılı İmar Kanununa aykırı uygulamaların tespiti halinde ilgili idareye ve cumhuriyet savcılığına bildirimde bulunmak,
-Koruma bölge kurulu müdürlükleri tarafından talep edilmesi halinde taşınmaz kültür varlıklarına ilişkin çalışmalara katılmak.
-SORU NET!-
Görev çerçevesi oldukça net bir şekilde sıralanan KUDEB adına, Antakya Belediyesi’ne ve ilgili biriminde çalışan uzmanlara soralım mı? Dünya’nın ilk ışıklandırılmış caddesi olan Kurtuluş Caddesi’ne bakan, TESCİLLİ Antakya evlerinin olduğu dar bir sokakta asfalt yol çalışması yapmak, nasıl bir ‘yetki’ ve ‘onay’ sürecinin karşılığında yaşandı?
Soruyoruz, çünkü KUDEB’in buna dair işleyişi de oldukça net! Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün ifadesine göre… “Tescilli taşınmaz kültür varlıklarında tadilat ve tamirat gerektiren uygulamalarda, uygulamayı gerçekleştirecek olan kişi ya da kuruluş; mülkiyet durumu ile ilgili belge, yapının mevcut durumunun fotoğrafları ve yapacağı uygulamaya ilişkin açıklayıcı bilgiyi içeren başvurusunu KUDEB’e verir. Fotoğrafların özellikle tamir ve tadilat gerektiren bölümleri ayrıntılı olarak göstermesi gerekmektedir. Bu başvuru, KUDEB’ in en az iki uzmanı tarafından incelenir. Bu uzmanlardan birinin mimar olması zorunludur. Yapılacak inceleme sonrasında KUDEB uzmanları tadilat ve tamirat öncesi durumu fotoğraf gibi belgelerle tespit eder ve yapılacak uygulamaya ilişkin koşulların belirtildiği bir onarım izin belgesi düzenleyerek başvuru sahibine verir.”
Peki, sürecin işleyişine ‘kontrol’ mekanizması bu kadar net iken, Antakya Belediyesi içindeki KUDEB birimi nasıl oldu da bağlı olduğu belediye noktasında konuya müdahil olmadı, olamadı? Cevap var mı? Cevap verilir mi?
-DEĞİŞİR MİYİZ?-
Tüm bunları konuşan bizlerin ortak sorusu ise değişmiyor… Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri sonucu, Hatay’da Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü kurulmasına dair Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’de yayımlandı yayılammasına da, yerel idareler içindeki Koruma Uygulama ve Denetim Büroları’nın (KUDEB) şu ana dek yap-a-madığını yapmaya başlar mıyız artık? Peki ya, korunması gereken taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili hizmetlerin bilimsel esaslara göre yürütülmesini sağlamak amacıyla Hatay’da da oluşturulan Kurul, bundan sonrası için yeni bir sayfa açar mı? Yoksa eldeki ‘Dikkat, bu yapı tehlike arz etmektedir’ tabelalarına devam mı? -Tamer Yazar-