Sorumlu Kurum Kim?

Kaç Yıldır Bu Halde?

1500 yıllık bir inanç noktası olan Saint Simon Manastırı’nın son ziyaretçileri, Sosyal Belediyeler Ağı’nın 6.sı nedeniyle Hatay’a gelen misafirler oldu.Peki, ‘sprey boyalı’ Manastır duvarlarını gösterirken ‘bahanemiz’ ne oldu?

Sosyal demokrat belediyeler arasında bilgi paylaşımını güçlendirmek, sosyal medyada etkili olabilmek ve yaşanan sorunlara ortak çözüm üretmek için kurulan Sosyal Belediyeler Ağı’nın 6.sı Hatay’da düzenlendi.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr. Lütfü Savaş ve Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir öncülüğünde gerçekleştirilen 6. Sosyal Belediyeler Ağı Çalıştayı’na; Tekirdağ Büyükşehir, Eskişehir Büyükşehir, İzmir Büyükşehir, Çanakkale, Kapaklı, Antalya Muratpaşa, Küçükkuyu, Hayrabolu, Konyaaltı, Samandağ, Çankaya, Beşiktaş, Seyhan, Tepebaşı, Çiğli, Buca, Didim, Konak, Defne, Arsuz, Süleymanpaşa, Odunpazarı, Kartal, Ergene, Bornova, Beylikdüzü, Kepez, Bayındır, Ayvalık, Çorlu, Nilüfer, Silivri, Menteşe, Kadıköy, Çerkezköy, Gelibolu, Bodrum, Marmaris, Datça, Avcılar, Dalaman, Çeşme, Mezitli ve Foça Belediyelerinden temsilciler katıldı.
-DEĞİŞMEMİŞİZ!-
Yapılan toplantıların ardından, gelen misafirlere tarihi ve kültürel alanlar gezdirildi. Konuklara yönelik gerçekleşen programa ilişkin Samandağ Belediyesi tarafından paylaşılan fotoğraflardan biri, Defne ve Samandağ ilçeleri arasında ‘kime ait’ tartışmasının ortasında duran Saint Simon Manastırı’na ait. Fotoğraf, farklı illerden misafirlerin 1500 yıllık Manastır alanını ilgiyle ve dikkatle izlemesine dair. Ancak göze çarpan detaylar arasında herkesi rahatsız eden başka bir şey var! Tarihi Manastır duvarlarında çok uzun zamandır duran ‘sprey’ boyalar!
‘Sprey boyalı Manastır duvarlarını gelen misafirlere gösterirken bahanemiz ne oldu’ bilinmez ama, 2017’den bu yana konuya ilişkin yapılan haberlere rağmen değişmeyen bu durumun merak edilen cevabını İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Müze Yönetimi’ne soralım mı?
-NE BEKLENİYOR?-
Antakya-Samandağ karayolu üzerinde, Aknehir Mahallesi’nde bulunan St. Simeon Manastırı, 479 metrelik bir tepenin zirvesinde yer alıyor ve MS. 6. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. İçerisinde kilise, vaftizhane, sarnıç ve diğer mimari kalıntıların bulunduğu St. Simeon Manastırı, sahip olduğu görkemli tarihi emanetlere rağmen ne yazık ki çok uzun bir zamandır beklediği ilgiyi göremiyor.
6. Sosyal Belediyeler Ağı Çalıştayı’na katılan misafirlerin Manastır’ın içinde olduğu kötü şartlara şahitlik etmesiyle bir kez daha gündeme taşınan 1500 yaşındaki hikayenin devamını Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim edelim mi? Çünkü öyle görülüyor ki, mevcut kent idarecileri eldekileri yönetmekte çok da başarılı değiller!
-HİKAYESİ-
Saint Simon Stilit (MS. 389- 459), Stilitler Tarikatı’nın kurucusu olarak kabul edilir. Kilikya ile Suriye’nin birleştiği sınır bölgede doğar. Genç yaşta Antakya’da yaşamaya başlayan Simon, bir manastırda aldığı temel din eğitiminden sonra kendini kentin dışında bir hücreye kapatır. Burada 3 yıl yaşadıktan sonra, kentin yakınında bir dağa çıkarak, burada kendini bir kayaya zincirler ve çevresine çizdiği bir çemberin dışına çıkmadan yaşamaya başlar. Sabrı, dayanıklılığı ve inancı kısa zamanda duyulur. Hıristiyanlık dünyasının her yanından hastalar, dertliler ve çaresizler Simon’a akın etmeye başlar.
Milattan sonra 6. yüzyılda St. Simon adına buraya bir manastır yapılır. Burada inzivaya çekilen St. Simon’un, 20 metre yüksekliğindeki taş bir sütun üzerinde 45 gün yaşadığı söylenir. Bu sütunun kaidesini bugün de görmek mümkündür.-Tamer Yazar-