Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, 2017 yılında ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı 2016 yılına göre % 27.84 oranında artarak 32 milyon 410 bin 34 seviyesine yükseldi. Peki, Hatay olarak bizler ne durumdayız? Biliyor muyuz?
Yurt içi ve yurt dışı fuar katılımları, tanıtımlar, pazarlama çabaları, oluşturulan yayınlar, farklı medya organlarına verilen demeçler ve son olarak da yurt dışından Hatay’a turist taşıma çalışması… İçinde yaşadığımız kent adına verilen bu samimi mücadeleyi izleyenler, bunca tanıtım ve kendini anlatma çabasının orta yerinde duran şehrin ‘gelecek misafirlere’ ne kadar ‘hazır’ olduğunu da sorguluyor!
Sayısız medeniyete ev sahipliği yapan Antakya’nın, tarihi evlerinden kent içi ‘şehirleşme’ çalışmalarına kadar oldukça yorgun, kirli ve karışık halini işaret eden vatandaşlar, “Misafiri çağırmadan önce evi toplamak gerek” diyerek, yapılması gerekeni işaret ediyor.
Antakya’dan Samandağ’a tarihi ve kültürel adreslerin bakımsızlığının sık sık haber yapılmasına rağmen şu ana dek hiçbir çalışma yapılmamasını işaret edenlerin eleştirisi mi? Oldukça net!
“Uzağa gitmesinler. Yaşadıkları kentin eski evlerinin yanından geçsinler. Biraz da empati yapsınlar ama… Kendileri olsa, bu kadar bakımsız bırakılmış bir kente bir daha gelirler mi, cevaplasınlar! Ama onlar da haklı… Yemek güzel, künefe de, mezeler de… Zaten bu şehri dışarıda anlatırken, sanki tek işimiz gücümüz yemekmiş gibi bir resim çiziyorlar. Zaten gırtlağımıza verdiğimiz önemin birazını bu şehrin geçmişine harcasak, şimdi ne siz yazacak bir şey bulurdunuz ne de biz şikayet edecek bir konu!” -Tamer Yazar-