Burası, tarihi geçmişi Roma’ya kadar uzanan, Kurtuluş Caddesi… Unutulan ‘demir kafesli’ kimliğin çöken evlerine ev sahipliği yapan Antakya’nın, yorgun, ama çokça da atmayan kalbi…
Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Antakya Belediye Başkanı Kimyeci, “Hatay’da yeni bir Anıtlar Yüksek Kurulu kurulması için milletvekillerimizin, teşkilatımızın ve hükümetimizin destekleriyle taleplerimizi ilettik. Talebimiz kabul edildi ve ön onay aldı. İnşallah kısa bir zamanda Hatay’ımızda Anıtlar Yüksek Kurulu’nun oluşturulacağının müjdesini vermek isterim” dedi. Bu, önemli bir haber. Özellikle de, dünden bugüne birikimleri çok olan Antakya gibi bir kent kimliği için.
Ancak, bu konuda açıklama yaparken, “Bir yandan sahip olduğumuz kültürümüzü yaşatırken bir yandan da tarihi dokuyu korumaya, değerli eserlerimizi, binalarımızı restore etmek bizden sonra gelecek kuşaklara da en güzel şekilde ulaştırabilmek için bunların korunmasını çok önemsiyoruz” diyen Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci’ye, belediye bünyesinde kurduğu Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu (KUDEP) noktasında bir hatırlatma yapalım ve eldeki fotoğrafa ekli demir kafesin devamı niye gelmedi diye soralım mı? Sorarken de, aradan geçen onca zaman içinde, demir kafes içine alınan evden geriye çok da bir şey kalmadığını hatırlatalım mı?
Anıtlar Yüksek Kurulu’nun yapısal karşılığını Antakya’ya getirmek güzel bir fikir, hatta hayati… Ama şu ana kadar yapılması gerekenlerin ne kadarını yaptık da bunu istiyoruz, diye ekleyelim mi?
Tamer Yazar