Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Çok geç kalındı denilmeden…

Siyasi iktidar karşısındaki oluşumun en önemli parçalarından birinin CHP olduğu tartışma kabul etmez bir gerçek. Bu nedenle de CHP’deki gelişmelere, söylenen sözlere, atılan adımlara, verilen kararlara kamuoyu büyük bir dikkatle bakmakta ve önem vermektedir.

CHP’nin olağan ve olağanüstü kurultaylarıda bu anlayış içerisinde kamuoyu tarafından izlenmiş ve değerlendirilmiştir.

Bir hususu peşinen belirtmek ve kabul etmek gerekir: Siyasi partiler içerisinde sağ görüşlü görünenlere göre, CHP’nin demokrasiyi en çok özümseyen, demokrasinin kurum ve kurallarının parti içi çalışmalarda da egemen olmasına çalışan bir parti olduğu kabul edilmelidir. Ancak bunu kabul etmekle birlikte zaman zaman bazı sapmalarında olduğunu kamuoyu görmekte ve eleştirilerini yapmaktadır.

CHP’nin geçtiğimiz günlerde tamamlanan kurultaylarında yapılan konuşmalar, söylenen sözler, zaman zaman uyarı dozunu da arttırarak tehdide varabilecek nitelikte olarak tanımlanabilecek olan cümleler, özellikle iktidar karşıtı olan siyasi oluşuma destek verenler tarafından dikkatle takip edilmiştir.

Bir hususu belirtmekte yarar görüyoruz: Özellikle sosyal demokrat görüşü savunan, sol anlayışın egemen olduğu partilerde çok sesliliğe önem verilir. Çok sesliliğin, başka bir anlatımla, çeşitli fikirlerin ortaya atılıp tartışılmasının büyük yararları olduğu kabul edilir. Fikirlerin ortaya atılması ve tartışılması ile de, doğru ve sağlıklı olan, ülke yararına olan fikrin ortaya çıkacağı ve böylece bu fikir etrafında bileşilerek ileriye doğru adımlar atılacağı kabul edilir.

Bu sol anlayışın, sosyal demokrat görüşün temelini oluşturan felsefenin bir gereği olarak kabul edilmelidir.

Ancak bunlar yapılırken de, ülkenin içinde bulunduğu durum, yaşananlar ve gelecekte olabilecekler gözden uzak tutulmamalı, konuşmalara, tartışmalara, fikir alışverişlerine, geleceğin şekillenmesi doğrultusunda atılacak adımlara, bu anlayış içerisinde yol ve yön verilmelidir.

Eğer bu yapılmaz, yani ölçülü hareket edilmez, kırıcı tutum ve davranış içerisine girilirse, sosyal demokrat görüşe sahip olan oluşum içindeki bu karmaşa, oluşumla birlikte hareket etmek isteyen diğer oluşumları tedirgin eder, şüpheye düşürürür. Sonuç olarakta iktidar karşısında oluşturulmak istenen birliğin yara almasına neden olunur.

2019 yılı giderek yaklaşıyor.

En geç 2019 yılında seçimler yapılacak.

Siyasi kulislerde dolaşan söylentilere göre de her an için 2018 yılında erken ve baskın bir seçimin yapılması söz konusu.

İktidar partisi ile ona destek verenlerin, Cumhurbaşkanlığı seçiminde %50’nin üzerinde bir oy alabileceklerine inandıkları an, hemen seçim tarihinin öne alınacağından şüphe etmemek gerekir.

Bugüne kadar yapılan anketlerin, Cumhur ittifakının %50 oranında bir oy sağlayamadığı doğrultusunda bir sonuç verdiği açıklamalardan anlaşılmaktadır.

Bu nedenle de Cumhur ittifakını destekleyen oluşumun oyları arttırabilmek için yeni arayışlara girdikleri görülmektedir.

Yine yapılan kamuoyu araştırmalarında, Cumhur İttifakına karşı olan siyasi oluşumun dikkatli hareket ettiği, birlik ve beraberlik içerisinde olumlu adımlar atabilmenin yollarını bulabildiği ve kamuoyuna söylenenleri gerçekleştirecekleri yolunda inandırıcı bir kanaat sergiledikleri takdirde, oylarını % 50’nin çok üzerinde bir orana ulaştıracağı gelişmelerden anlaşılmaktadır.
Ülkenin geleceğinin şekillenmesi açısından 2019 seçimlerinin çok büyük bir önem taşıdığını unutmamak gerekir.

Parlamenter sistemin tüm kurum ve kuralları ile hayata geçirileceği, kuvvetler ayrılığı ilkesinin tartışmasız uygulanmasının sağlanacağı umut ve beklentisi 2019 seçimlerinin sonucu ile belli olacaktır.

İşte böylesi kritik bir ortamda, kırıcı, bölücü, parçalayıcı, kişisel hesapları ön plana çıkartıcı, koltuğu koruma ya da koltuğa sahip olabilme arayışları ile hareket edici eylem ve davranışları bir yana bırakarak, ülke geleceğini ön planda tutmak suretiyle adımlar atılmalıdır.

Bu gerçek göz önünde tutularak hareket edilmediği takdirde, atı alan Üsküdar’ı geçecek ve yarın için çok geç kalındı denilecektir.

Bunun vebalide böyle bir sonucun çıkmasına neden olanların omuzlarına yüklenecektir…

[email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER