Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle ‘yıkım kararı’ alınan, 2017 senesinde de yıkım çalışmaları tamamlanan Antakya Dutdibi Mahallesi’ndeki İstiklal İlköğretim Okulu’nun bugüne ekli tartışmalı hali, bölgedeki evlerin yoğunluğunda ‘çocukların’ güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor.
Yapılan incelemelerin ardından, depreme dayanıksız olduğu tespit edildi. Ardından yıkım kararı alındı. Antakya’nın en eski okullarından biri olan İstiklal İlkokulu’nun öğrencileri, bu kararın ve gerçekleşen yıkımın ardından Cemalettin Tınaztepe İlkokulu’na transfer edildi. Söylenenler, yıkılmasının ardından yerine inşa edilecek olan yeniokulun 20 derslikli olacağı yönündeydi. Ancak beklenen ‘yeni’ okul için inşaat çalışmalarını bekleyenlerin ‘bekleyişi’ yerini tedirginliğe bıraktı. Çünkü ne yıkılan binanın yerinde biriken molozlar kaldırıldı,
ne bu alan temizlendi, ne de etrafı ‘güvenlik’ adına kapatıldı…
-3-4 METRE!-
Yoğun bir yerleşim alanının orta yerinde yer alan okuldan geriye kalanların ‘kadere teslim’ halini işaret eden vatandaşlar mı? Bu durumdan oldukça şikâyetçi. Ancak şikâyet ettikleri başka bir şey daha var… Alanda açılan ve derinliği yer yer 3-4 metreyi bulan çukurlar!
Bu konuda konuşan ve çocukların oyun alanı niyetine kullandığı moloz yığınlarının yarattığı tehlikeye işaret eden yaşlı bir mahalleli şöyle konuştu:
“Kokuyoruz. Bunlar çocuk, engelleyebilir misin? ‘Gitme’ dersin, ama gider! ‘Orası tehlikeli, başına bir iş gelir’ diye uyarırsın, bu defa yasak ilgisini çeker. Anlayacağınız, korkuyoruz. Bir gün bir çocuğun başına ciddi ciddi bir kaza gelecek diye korkuyoruz. Yıktılar, anladık. Çocuklarımızı başka bir okula gönderdiler, bunu da anladık. Ama yıkılanın yerine yenisi yapılacak denirken, aradan onca zaman geçti, ne gelen var ne giden! Geleni gideni boş verin, burası öylece bırakıldı. Molozlar bile yerinden kaldırılmadı. Hadi bunları da yapmadınız, bari etrafını çevirin, değil mi? Etrafını çevirin ki, kimse içeriye giremesin. Her yer ev, her evde çocuk var. Çocuk dediğin meraklıdır. Dinler mi seni? Dinlemez. Bir de orada onca çukur açtılar. Kim açtı onu da bilmiyoruz. Ne için açtılar hiç bilmiyoruz. Ben düşsem şu halimle, bir daha içinden çıkamam, o kadar derinler… Öyle 3-4 çukur var inşaat alanında. Sorumlu kim? Milli Eğitim mi? Belediye mi? Valilik mi? Kimi arayalım? Kim gelir de şu halimize bir bakar? Kim çözüm bulur?”
-TARİHİ ESER Mİ?-
Okuldan geriye kalan moloz yığınlarına ve o moloz yığınlarının her yerinde açılmış devasa çukurlara işaret eden bir başka mahalleli ise, alanda tarihi bir şeylerin arandığına dair bir şeyler duyduklarını, açılan derin çukurların çevresinde de buna dair bazı taş yapıların olduğunu söyledi, gecikmenin de bundan kaynaklanmış olabileceğinin altını çizdi.
Buna dair söylenen mi?
“Merak edip şöyle bir yakından baktığınızda, çukurların olduğu yerin kenarında taş yapılar çarpıyor gözünüze. Eskiler mi, yoksa bugüne dair mi bilmiyoruz tabi. Ama bu çukurları açma sebepleri başka ne nedenle olabilir ki? İnsanın aklına çok şey geliyor. Ama böyle bile olsa, bu alanı dışarıya kapatmaları gerekmez miydi? Madem bir şeyler arıyorlar, sırf bu yüzden, bu alanın etrafını bir güvenlik bariyeri ile çevirmeleri gerekmez miydi?”
-SORUMLU KİM?-
Eğitim-Öğretim güvenliği adına ‘risk’ taşıdığı için hakkında yıkım kararı alınan ve gerçekleşen yıkım ihalesi ardından bugünkü son halinde ‘kaderine’ terk edilen İstiklal İlkokulu için İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Karahan ya da Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürü Mesut Çerko ne der, bilmiyoruz! Ancak görünen köy, bir vatandaşın ifadesiyle, ‘kılavuz’ istemeyecek kadar net bir kare sunuyor bizlere! Sunarken de, evlerin yanı başında yaratılan bu tehlikenin ne zaman giderileceğini sorguluyor!
Biz de soralım mı? Sık sık okulları gezen, yerinde denetimler yapan ve bu denetimleri sırasında sorunlara çözüm odaklı sohbetler gerçekleştiren İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerine soralım… Sahi, bu garip ‘terk’ edilmişliğin faturasında duran riski ne zaman sıfırlarız? -Tamer Yazar-