GS kalkmalı…
KESK’e bağlı ve kısa adı SES olan Sağlık Emekçileri Sendikası, 14 Mart Tıp Bayramı mesajında, sağlık sektöründeki çalışanların acilen karşılanması gereken istekleri olduğunu duyurdu ve öncelikli olarak güvenlik soruşturmasının sağlıkçılar için geçerli olmamasını, kaldırılmasını, eğer güvenlik soruşturmasına takılan sağlıkçılar varsa da derhal ve yeniden görevlerine döndürülmelerini istedi.
SES Eş Başkanı Dr. Servet Alkan, yayınladığı mesajında, acil olarak karşılanması gereken talepleri özetle şöyle sıraladı:
“-Sağlık emekçilerinin ücretleri ve emeklilik aylıkları iyileştirilmeli,
-Sağlıkta şiddet yasa tasarısı ve fiili hizmet zammı yasa değişikliği önerisi bekletmeksizin yasalaşmalı,
-Sağlık alanında güvenlik soruşturmaları kaldırılmalıdır.
-Sağlık emekçilerinin ücretleri ve emeklilik aylıkları artırılsın…
-Mesleki bağımsızlık; insanca yaşayacak çalışma şartları, nitelikli çalışma ihtiyaçlarının dışında düşünülemez. Performansa dayalı ek ödeme sisteminden vaz geçilmelidir. Emekliliğe yansıyacak, güvenceli, görev tanımına, liyakat ve kariyere uygun bir ücretlendirme politikası izlenmelidir.
-Sağlık emekçilerinin ücretleri ve emekli ücretleri, şimdiki ücretlerinin iki katından az olmayacak şekilde iyileştirilmelidir. “
SES açıklamasında daha sonar ki istekler ana başlıklar halinde şöyle sıralandı:
-Yıpranıyoruz, Hakkımızı İstiyoruz…
-Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı Yasalaşsın!
-Sağlık ve sosyal hizmetler alanından güvenlik soruşturmaları kaldırılmalı, güvenlik soruşturması nedeniyle ataması yapılmayan sağlık emekçileri görevlerine başlatılmalıdır.
– Güvenlik soruşturması devam eden sağlık çalışanlarının bu işlemleri sonlandırılarak atamaları ivedilikle gerçekleştirilmelidir.
-Güvenlik soruşturması olumsuz olduğu gerekçesiyle ataması yapılmayan sağlık çalışanları, işlemleri geri alınarak ivedilikle görevlerine başlatılmalıdır.
-Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan, ancak güvenlik soruşturması süren ya da olumsuz gelen hekimler, uzmanlık eğitimlerine başlatılmalıdır.
Çalışma koşullarımızdan yöneticilerin uyguladığı mobbinge kadar, güvencesiz çalıştırma biçimlerinden ücret eşitsizliğine kadar birçok sorunun yanı sıra, OHAL’le demokrasinin askıya alınması ve sonrasında uygulanan savaş politikaları sağlık çalışanlarının geleceğini ve toplumun da sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bir kez daha söylüyoruz… Savaşa karşı barış, ölüme karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
Bu 14 Mart’ta, bir kez da halkın sağlık hakkı, sağlık çalışanlarının geleceği için mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz. Bu 14 Martta, bir kez daha; eşit nitelikli, ulaşılabilir, parasız, anadilde sağlık ve sosyal hizmet talebini yükseltiyoruz.” -Cemil Yıldız-