Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Son örnek Antalya’dan geldi

Peki, sıra bize ne zaman gelir? Türkiye’de; Rumeli Hisarı, Yedikule

Peki, sıra bize ne zaman gelir?

Türkiye’de; Rumeli Hisarı, Yedikule Zindanları, Aspendos, Efes, Aya İrini gibi tarihi mekanlar, konserler için en çok rağbet gören yerlerin başında geliyor. Tarihi ve kültürel mekanlara yönelik bu uygulama, tanıtım çalışmaları kapsamında da ciddi bir stratejik yaklaşım olarak kent yöneticileri tarafından sıklıkla kullanılıyor.

Türkiye’deki tarihi ve kültürel mekanların etkinliklere açık olan halleri, turizm stratejileri bakımından sıklıkla hayata geçirilen uygulamalardan biri olarak dikkat çekiyor. Bunun son örneklerinden biri, Mersin Uluslararası Müzik Festivali kapsamında yaşandı. Ünlü Sanatçı Manuş Baba, Mersin Uluslararası Müzik Festivali kapsamında tarihi Soli Pompeipolis Antik Kenti’nde sahne aldı. Son örnek ise Antalya’dan geldi. Antalya Senfoni Orkestrası müzisyenleri, Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın 3. büyük yer altı gölüne sahip 2200 metrelik Altınbeşik Mağarası’nda bir konser verdi.
-POPÜLER MEKAN-
Mağara, ağzından itibaren 125 m uzunluğunda bir gölle başlar. Gölün derinliği, yer yer 15 metreye kadar ulaşır. Gölün orta kısmında doğal bir kaya bloğundan oluşmuş köprü bulunmaktadır. Bu gölün sonunda 44 metre yüksekliğinde tüm salonu kaplayan dikeye yakın diklikte traverten bulunmaktadır. Ardından 3 kolla devam eden mağarada aktif kol 8 metre yükseklikteki bir dereye kadar araştırılmıştır. Mağara, fosil kolun dışında, tamamen traveretenler ve yarıklarla kaplıdır. Mağara ancak yaz ve sonbahar aylarında girişe uygundur. Kış ve ilkbaharda mağara tamamen suyla dolmakta önündeki dereden akmaktadır. Bu yüzden bu mevsimlerde mağara doğal olarak kapanmaktadır. Gerçekleşen son konserle bir kez daha gündeme gelen Mağara, yurt içinden ve dışından her sene ciddi sayıda turisti ağırlar.
-DAHA ÇOK TURİST-
Özellikle bahar ve yaz aylarında günübirlik turlarla gelen yerli ve yabancı turistler ile fotoğraf tutkunlarının uğrak noktası olan Altınbeşik Mağarası, turizm alanındaki cazibeyi artırma ve farkındalık oluşturma adına böylesi bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Antalya Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden ANSET Genel Müdürü Gaye Doğanoğlu’nun organizasyonunda, Antalya Senfoni Orkestrası müzisyenleri, mağaranın içinde mini bir konser verdi. Etkinliği izleyen ziyaretçilere, muhteşem manzara eşliğinde müzik ziyafeti verildi.
-BİZDEKİ!-
Sık sık, bu alanda yaşanan sıkıntılı fotoğraf kareleriyle gündeme gelen Hatay bağlamında da benzer organizasyonlar ve etkinlikler hayata geçer mi bilinmez ama, Mersin’den Antalya’ya uzanan hatta sahip oldukları binlerce yıllık emanetleri ‘turizm pastasından daha fazla pay’ alabilmek için devreye sokan şehirlerin sayısına her geçen gün yenileri ekleniyor. Eklenirken de, o emanetler kısmında duran ve bahse konu şehirlerin sahip olduğundan çok daha fazlasına sahipken ‘sessizlik’ içinde bekletilen Hatay adına sorular biriktiriyor!
O birikenler adına sorumuzu yönelttiğimiz bir turizmci söylesin, beklentilerin tablosuna ne olduğunu!
“Bu tür örnekler çok uzun yıllardır yaşanıyor. Yeni değil! Ama İstanbul gibi ‘ana’ örneklerin dışında kalan birçok şehir de artık benzer bir yol izliyor. İfade ettiğiniz Mersin örneği gibi ya da Antalya’da son yaşanan gibi… Antakya’dan Defne ve Samandağ’a kadar o kadar çok alan var ki bir benzerini yaşamak ve yaşatmak için, ki ‘hadi biz de yapalım’ modundayız aslında! Ama ne yazık ki mekanlarımızın bakımsızlığı bu tur etkinliklere izin vermeyecek kadar dikkat çekici. Bir şeyler yapılıyor, ama hala yeterli değil. Ama olursa da, buna en uygun alan, tabi düzeltilirse, Defne ilçesinde 500 rakımlı bir tepenin zirvesinde yer alan Saint Simon Manastırı. Tüm şehre tepeden bakan bir alanda konser etkinliğinin keyfi her halde inanılmaz olur. Buradaki bir konser etkinliği ise, uzun zamandır geri planda kalan bu alanı birkaç adım öne taşır.
Peki, niye yapmıyoruz? Bunu bir sorun! Bu konuda yetkili, sorumlu, ilgili kimse, onlara bunu bir sorun! Niye yapmadıklarını sorun! Onlar da en azından anlatsın… Niye yapmadıklarını değil ama… Niye yapamadıklarını…” -Tamer Yazar-