Yol Yapmışız!
‘Burası Türkiye’ dedirten hikayelerin bolluğunda yaşarken, günlük koşuşturmacası içerisinde sık sık ‘gülümseyen’ kent insanı, ‘trajik’ mi yoksa ‘komik’ mi olduğuna kadar veremediği yaşananlara eklediği son kareyi, Büyükşehir’e bağlı Hatmek’e inen yolun yanında ilerleyen kaldırımda yaşıyor!
Belediye faaliyetlerinin önemli bir bölümünü kaldırım çalışmaları oluşturur. Ancak, Antakya örneğinde olduğu gibi, yerel idareler arasında kaldırım çalışmaları da farklı standartlarda ilerler. Aslında durum hep ifade edildiği gibi… Yapılan ya da yapıldığı sanılan kaldırımlar, hem yapılan yerler hem de yapılma biçimi açısından bilinçli ya da bilinçsiz pek çok ihmal ve yanlışı içeriyor! Kaldırımlarla ilgili diğer bir önemli konu, yapılanların da ulusal ve uluslararası standartlara uygun olmadan yapılması. Bugün, Antakya’dan diğer kentlere uzanan hatta yapılan kaldırımların pek çoğu bahse konu standartlara uygun ölçü ve nitelikte yapılmıyor. Oysaki olması gereken en dar kaldırım genişliği, 1,75 metrelik mesafede. Ancak bu ölçü birçok kaldırımda karşılık bulmuyor, bulamıyor. Vatandaş ise bazen kaldırım bulabildiğine şükrediyor! Zira kentin birçok yerinde kaldırım yükseklikleri 25-30 cm gibi, engelli ve yaşlı insanlar için çıkılamayacak ölçülerde yapılıyor. Peki, son örneğimiz mi?
-BAŞARMIŞIZ!-
Eldeki son örneğimiz, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı HATMEK’e inen kaldırım noktasında! Normal şartlarda bu alandaki yolla beraber kavşağı dönen kaldırım, kavşak noktasına gelmeden ‘kesilmiş’, hatta kesilmekle de kalmamış, ortadan kaldırılmış! Buraya kadar gelenler ise o yüzden şaşkın. Çünkü ortada bu yapılana dair ne bir işaret ne de bir uyarı ile karşılaşıyorlar. Gördükleri tek şey, birden bire biten bir kaldırım ve kaldırımın bittiği yerde başlayan asfalt bir yol!
Peki, buradaki sorumluluk hangi belediyede, bunu soralım mı? Antakya Belediyesi Yönetimi’ne ve Başkanı Mimar İsmail Kimyeci’ye soralım mı? Ya da Hatay Büyükşehir Belediye Yönetimi’ne ve Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’a soralım mı? Yapılan bu ‘garip’ ve ‘tartışmalı’ uygulamanın dünyanın başka bir yerinde ‘örneği’ var mı, bunu da soralım ama! Sorarken de, bu alanda yürüyen vatandaşlara nasıl bir kent hikâyesi sunduklarını da sorgulayalım! En çok da, devam eden kılavuz çizgilerinin de birden bire son bulduğu bu alanda kazaya davetiye çıkartan böylesi bir ‘sorumsuzluk’ örneği için kendilerine teşekkür (!) edelim! Edelim ama, ‘cevap’ hakkımızı da saklı tutalım, açıklama beklediğimizin de altını özenle çizelim!
-TSE NE DİYOR?-
Antakya’nın kent merkezinde yaşanan bu hafif ‘komik’ ve hafif de ‘trajik’ halin TSE kısmına bakalım mı? Çünkü Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından geçmişte yayınlanan “Şehiriçi Yollar-Yaya Kaldırımı Koruyucu Engelleri-Tasarım Kuralları” el kitabına göre, ideal kaldırımlarda aranacak nitelikler oldukça net! Okuyalım mı?
-Kısmen hemzemin kesişmeli, yarı erişme kontrollü çevre yollarında, yaya kaldırımı genişliği en az 1.50 metre olmalı.
-Yaya kaldırımı yapılması gerekli olmayan hallerde, 0.75-2 metre genişliğinde banket yapılmalı.
-Bölge bağlantı, bölge içi toplayıcı, bölge içi ve servis yollarında taşıt yolunun her iki tarafına en az 2 metre genişliğinde yaya yolu yapılmalı.
-Ön bahçesiz yapı düzenine sahip yollardaki yaya kaldırımı, en az 2.50 metre genişliğinde, yaya trafiğinin yoğun olduğu ticaret, büro, resmi daireler gibi benzeri kullanımların yer aldığı merkezi iş bölgelerinde ise yaya kaldırımı genişliği, en az 5 metre olmalı.
-Yol genişliğinin el vermediği hallerde 3 metreye kadar genişlik inebilir. Ancak şehrin yapılaşmasına açık meskun alanlardaki yollarda yapılacak yeni düzenlemelerde yaya kaldırımı genişliği 1 metreden az olamaz.
-Yaya kaldırımında, yayanın emniyetle yürümesine mani olacak çiçeklik, taş veya demir gibi her türlü engellerle, elektrik direği, trafik işaret direği, ilan levhaları ağaç ve benzeri elemanlar bulunmamalıdır.
-Yaya kaldırımında bordür taşı üst seviyesi, taşıt yolu üst kaplamasından en fazla 0.15 metre yükseklikte olmalıdır.
-Yaya kaldırımının eğimi, yüzey sularının akıtılması için taşıt yoluna doğru yüzde 2-3 oranında olmalıdır.
-Bordür taşı, 0.70 metre ile 1 metre boyunda ve 0.15-0.20 metre genişliğinde olmalıdır.
-Yaya kaldırımı, parke taşı, beton döşeme blokları kolay sökülüp tekrar kullanılabilir malzemeyle kaplanmalıdır.
-Yaya kaldırımı üzerine yapılan alt yapıya ait rögar, baca kontrol ve benzeri tesislerin kapakları kaplama yüzeyiyle aynı düzlemde olmalıdır. Ayrıca, yayanın ayağının takılacağı beton veya demir baba veya diğer herhangi bir çıkıntı, bitmiş kaplama taşında topukların girebileceği genişlikteki delikli yüzeylerden kaçınılmalıdır.
-SIRADAKİ!-
Standart oldukça açık ve net, ancak Antakya’da yaşanan sorunlar da oldukça açık ve oldukça net! Peki, sırada ne var? Sorunlara ekli çözümler mi, yoksa bizleri şaşırtmaya devam edecek başka bir hizmet (!) daha mı? -Tamer Yazar-