İyi günler sevgili okuyucu.
Kimlerin keyfi yerinde bilen biliyor. Keyfi yerinde olmayanlar ise “keyfim yerinde değil” bile diyemiyor. Sessiz ve derinden akan bir hayat, tedirgin bir şekilde devam ediyor. Birbirimizi kandırmayalım ama, “Evetçi” de “Hayırcı” da geleceğinden endişeli.
Bu küçük özete birçok kimse katılır sanırım.
Sorun o ki, dünyaya aynı gözlerle bakan ve gelecek hayallerini evrensel bir mutlu son ile buluşturanlar giderek yalnızlaşıyor ve içine kapanıyor. Oysa, bilakis, belki de bir araya gelmenin asıl şimdi tam zamanı. Buna ihtiyaç olunan bir dönemden geçiyoruz.
Onurlu duruşu ve saygın çıkışlarıyla aydın sorumluluğu içinde hareket eden sanatçılar da var, ki onlar diken üstünde yaşıyor. İşte onlardan biri olan oyuncu sevgili Levent Üzümcü de aynı noktada sesleniyor. Yaptığımız son derece hoş bir sohbette, Üzümcü, “şimdi bir araya gelme zamanı, birbirimize yakın olma, arama ve sormada ihmal yapmama, her vesile ile varlığımızı birbirimize hissettirme zamanı” diyor geçtiğimiz şu sürece dair.
Son derece katılıyorum.
Dikkat edin, insanlar yan yana geliyor ama, bir araya gelemiyorlar bu ülkede artık. Birlik olduk, tek ses olduk diyenler birbirlerini kolluyor, aynı şarkıyı söylemeye çalışıyor ama nafile. Çok kötü ve sahte beraberlikler yaratılıyor. Samimiyetten yoksun ve korku üstüne inşa edilmiş “her şey iyi gidiyor” pozları…
Referandumda oy tercihini değil yüksek ses, duyulabilir bir ses tonu ile bile mırıldayamaz hale gelmiş toplum. O yüzden birbirimizin değerini iyi bilelim. Belki de türü tükenmekte olan son nesil bizmişiz gibi inatla özgürlüklerin peşinde koşmalıyız.
Görüntü vermek için değil, birbirimizi sevdiğimiz, birbirimize saygı duyduğumuz ve birbirimize güvendiğimiz için bir araya gelmeliyiz. Ve bir araya geldiğimizde aynı düşündüklerimizi, farklı düşündüklerimizi korkmadan dile getirip, dokunmalıyız birbirimize ve inanmalıyız ortak bir geleceğe.
Eğer biz yalnızlaşırsak, o vakit olur ülke tek adam. Buna asla izin vermemeliyiz. Çok olmalıyız, hep bir arada olmalıyız. Korkudan da değil ha, haklı olduğumuz için ve mutlu olmayı her şeyden daha çok önemsediğimiz için…
Demokrasi, bize farklı düşüncede olanlara saygı duymayı öğretti. Öyleyiz elbette. Ama bir o kadar da onlardan saygı beklemekteyiz kendi fikrimize. Ya işte biraz da bu düşüncelerle diyorum ya, Hayır’ı ağza almak bile zor oldu bu ülkede.
Ama karamsar da değilim.
Bu sessizlik hayra alamet olabilir. İnanıyor ve biliyorum ki, özgürlük, baskı ve zulme asla boyun eğmez. Bir yerde her zaman varlığını devam ettirir. Gün olur sahte gülüşler yok olur.
İşte tam bu aşamada, umudu hiç kaybetmeden, sabırla ve inançla diyorum ki ben “ Şimdi bir araya gelme zamanı”.
İyi çalışmalar
[email protected]
YORUMLAR