Daha fazla çalışmamız, daha çok üretmemiz, daha az tüketmemiz gerekir iken, bunun aksine tutum ve davranış içerisinde bulunduğumuzu izlemekteyiz. Bu anlayış doğrultusunda da Kurban Bayramı tatilimizi Türk tipi uzatma sistemi ile dokuz güne çıkardık.
Dokuz günlük tatil sona erdiğinden dün yeniden işbaşı yapıldı.
Temennimiz, bu uzun tatil süresince içinde bulunduğumuz durumun enine boyuna incelenmiş, irdelenmiş, nerede yanlış yapıldığı, nerede doğru kararlar alındığı hususunda bir sonuca varılmış bulunulmasıdır. Eğer böyle bir doğru sonuca varılmış ise, bunu Türk tipi uzunca tatilin bir kazancı olarak not düşmekte yarar olacaktır.
Şimdi gelelim bizi bekleyen sorunlara?
Dünyayı bir ekonomik krizin sarmakta olduğu, çıkan yangının tüm ülkeleri etkisi altına alma tehlikesinin ortaya çıktığı bilinen ve görülen bir gerçekti.
Bu ekonomik yangından, iki elin parmakları kadar sayıdan daha az olan birkaç ülke zararsız yada çok hafif zararla sıyrılacaklardır.
Geri kalan ülkeler ise ekonomik yangının etkilerinin enaz bir şekilde hissetmelerini sağlayabilmek için kolları sıvayarak harıl harıl çalışmaya başlamışlardır.
Biz şimdi şu soruları soralım:
Bu yangından ülkemiz etkileniyor mu?
Evet….
.
ABD Başkanı Trump’ın aldığı akıl ve mantık dışı kararlar ve bu kararların uygulamaya konulması suretiyle dünyanın çeşitli devletleri bundan etkileniyor mu?
Evet…
Trump’ın bu kararlarından ve uygulamalarından ülkemizde etkileniyor mu?
Evet…
Bunlar bilinen, görünen, somut bir şekilde ortaya çıkan ve inkâr edilmesi mümkün olmayan gerçeklerdir.
Ama birde kendimize dönüp neden bu durumlara gelindi, neden krizin etkisi ülkemiz için bu kadar ağır oldu sorularını da sorup bunlara sağlıklı yanıt almak gerekir.
Çok eski zamanlara ait değil, daha geçtiğimiz ay doların 5.-TL’ye yerleştiğini ve 6.- TL’ye ne zaman oturacağı arayışında olduğunu hatırlatmamızdan hemen sonra yaşanan panik havası nedeniyle dolar 7.- TL’ yi bile aşıverdi.
Yapılan açıklamalar, alınan bazı kararlar ve çağrılar sonucu dolar yeniden 6.- TL ve onun altına düşmeye başladı.
Bunun üzerine özellikle sorumluluk mevkiinde olanlarda bir sevinç söylemleri görüldü.
Oysaki dolar 3,5 .-TL’ den 6.-TL dolaylarına yükselmiştir. Yani ortada olumlu bir tablo mevcut değildir. Ama 7.-TL’ yi geçtikten sonra 6.-TL’ ye gerilemesi sorumluluk mevkiinde olanlar için sevindirici bir sonuç olarak görülmüş olabilir.
Bu tıpkı eşeğini semeri ile kaybeden Nasrettin Hocanın daha sonra semerini bulup sevinmesi gibidir.
Bu nedenle vakit geçirilmeden ayaklar yere değmeli, gerçek görülmeli, doğru kararlar alıp derhal uygulamaya konulmalıdır.
Bilindiği gibi ekonomi hamasi sözlerle, atıp-tutma ile tehditle yönlendirilmez ve ekonomi bu anlayış doğrultusunda hizaya getirilemez.
Hiçbir fani, ben her şeyi bilirim anlayışında olamaz.
Hele hele yönetici konumunda olanlar böyle bir anlayıştan hızla uzak durmalıdırlar.
Gerek ekonomi, gerek iç ve dış siyaset, ilim ve bilim kuralları ile yönlendirilir. Bunun olabilmesi içinde liyakata önem verilmelidir.
Hiç olmaz ise bundan sonra yapılan hatalar görülmeli yanlıştan dönülmelidir.
Bir zamanlar Turgut Özal’ın alışırsınız, alışırsınız yolundaki sözü hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Zira alışır görünenler zamanı geldiğinde alışmadıklarını net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Bunun sonucu olarakta Turgut Özal’ın mensup olduğu parti siyaset sahnesinden tamamen silinmiştir.
Bu nedenle herkesin önünü görmesi, yanlışları varsa hızla bundan dönerek doğruya yönelmesi, siyaset sahnesinde devamlı olarak söz sahibi olabilmek için yapılması gerekenleri yapması, atılması gereken adımları atması zorunludur.
Umuyoruz ki; bu uzun tatil sürecinde herkes başını ellerinin arasına alarak uzun uzun düşünme, özeleştiride bulunma ve doğruya yönelebilmek için kendine düşeni yapmıştır.….
YORUMLAR