İşlerine Dönemedi
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, Meclis’teki Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında sinema ve tiyatro alanındaki destek yetersizliğini vurgulayarak, KHK ile atılan oyuncuların mahkeme kararına rağmen neden hala işlerine geri dönemediklerini sordu.
Kültürel konuların çok fazla dile gelmediği TBMM çatısı altındaki ‘önergeler’ kısmına eklenen son başlık, sinema ve tiyatro alanında yaşanan sıkıntılar oldu. Meclis’teki Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında söz alan TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, “Sinema ve tiyatro alanındaki Bakanlık desteği yetersiz” derken, KHK ile atılan oyuncuların durumunu da sordu, sorarken de, “İşinden kovulan, işsiz bırakılan ve hala iş yapamayan insanlardan biriyim” şeklinde konuştu.
Atay’ın konuşmasında dikkati çeken başlıklar şöyle:
-DEVLET BELİRLEYEMEZ-
“Sadece İngiltere’de tiyatroya 120 milyon Sterlin, Almanya’da 500 milyon Euro destek veriliyor. Bütün tiyatrolar da, bizim ülkemizdekinin aksine, özerk. Sadece İngiltere’de tiyatrodan ekonomiye gelen katkı 2,6 milyar sterlin kadar. Demin, talihsiz olduğunu düşündüğüm bir cümle kullandınız, özellikle yerli oyun oynanmasını teşvik etmek ve artırmak konusunda. Cümleniz, hemen hemen ‘Yüzde 70 oranında yerli oyun oynanmasını hedefliyoruz’ şeklindeydi, yanlış hatırlamıyorsam. Fakat Bakanlık, devlet tiyatrosu gibi özerk bir kurumun işleyişi konusunda hedef belirleyemez. Bu çok tehlikeli de bir durumdur. Repertuvarı devlet tiyatrosu belirler, oyunlar da niteliğe göre ayrılır, ‘yerli oyun, yabancı oyun’ diye ayrılmaz. Eğer yüzde 70 kotanızı dolduracak kadar yerli oyununuz yoksa nitelikli olarak, o hedefiniz boş bir hedef açıkçası.”
-DESTEK YETERSİZ-
“Özellikle sinema alanında verdiğiniz desteklerin yüzde 90’ının geri dönüşünün akıbeti belli değil. Çoğunun çekilip çekilmediği de muamma. Bunların kontrolü konusunda ciddi sıkıntılar, yaptırımları konusunda ciddi sıkıntılar var. Daha da kötü bir durum… Örneğin, Dağ 2 ve Ayla gibi, gişe sineması olan filmlere Kültür Bakanlığı’ndan destek veriliyor. Yani hâlihazırda milyonlarca dolar parası olan yapımcılara, bir de üzerine 2 milyon gibi çok ciddi anlamda destekler veriyorsunuz. Böylece ilk filmini çekebilecek birçok yönetmenin film çekme şansını da elinden alıyorsunuz.”
-MUHALİF SANATÇILAR-
“Genel Başkanınızın yıllardır söylediği, kültürel iktidarın ele geçirilmesi konusundaki hezeyanlarını biliyoruz. Fakat kültürel iktidar dediğiniz şey, muhalif sanatçıları iktidar partisine devşirerek elde edilen bir şey değil, üzülerek söylüyorum adınıza. Sizin de sürekli atıfta bulunduğunuz saygınlık meselesi var. Saygınlık da, dünyaca ünlü oyunculara reklam yaptırarak elde edilen bir şey değil. Mesela, sanat alanındaki saygınlığı elde etmek için şunları yapmayabilirdi iktidar: Emek Sineması yıkılmayabilirdi, AKM yıkılmayabilirdi, Karaca Tiyatrosu hâlâ kapalı olmayabilirdi, Aziz Nesin ve Taksim sahneleri yok edilmeyebilirdi.”
-KHK İLE ATILANLAR-
“Şu ana kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’ndan 20 oyuncu KHK’yle atıldı. 10’u, mahkeme kararına rağmen geri dönemedi. Diyarbakır Şehir Tiyatrosu, yirmi sekiz yıl sonra kayyum tarafından kapatıldı. Bütün oyuncuları işsiz bırakıldı. Antalya Film Festivali gibi Türkiye’nin en büyük film festivallerinden birinin, sadece ‘İktidar partisine ve Erdoğan’a eleştiride bulunuluyor’ diye sahnede ulusal yarışması kaldırıldı, belgesel yasaklandı yarışmada. Buna da, ‘Uluslararası festivallerde ulusal yarışma yok, biz daha nitelikli bir festival yapacağız’ diye savunma getirildi. Yaptığınız ilk sene, yarışma filmlerinin birinin alt yazısında ‘gerilla’ kelimesi geçiyor diye film yarıda durduruldu. Ne kadar saygın bir festival düzenlendikleri buradan ortaya çıkabilir.”
-OYUNUM YASAKLANDI-
“Aynı zamanda, Tolga Karaçelik ve Emin Alper gibi, belki de son on beş yılın yetişmiş en iyi yönetmenlerinden ikisine sadece muhalif tavırlarından dolayı yeni filmleri için destek verilmedi. Destek vermediğiniz ‘Kelebekler’ filmi Sandesh’te en iyi film ödülünü aldı. Aynı zamanda, bunu ne yazık ki üzülerek söylüyorum, kendim yaşadığım için de çok net söyleyebilirim tabii ki: Genco Erkal gibi, Rutkay Aziz gibi, Taner Barlas gibi ustaların oyunları yasaklandı. Benim üç sezondur oynadığım oyunun -dizilerde, sinema filmlerinde işsiz bırakıldıktan sonra sadece tiyatro yapmaya başladığım dönemde- adı ‘Sadece Diktatör’ olduğu için polis barikatlarıyla, Hopa’da 200 çevik kuvvetle engellenmeye çalışıldı ve bütün ülkede sadece oyun değil, benim oyun oynamam da yasaklandı ayrıca. Ankara Birlik Tiyatrosu’nun “Üç Kuruşluk Diktatör” oyunu yasaklandı, haklarında dava açıldı. AKP’li hiçbir belediyenin olduğu yerde salon bulma şansımız yok, olmadı üç sezondur. Bulduğumuz yerlerde başka belediyelerde ise tehditlerle karşılaşıldı. Dizilerden 350 milyon lira ihracat yaptığımızı söylüyorsunuz, bu bir övünç, ama bütün sektör insanlık dışı şartlarda çalışıyor, bütün oyuncular da sigortasız.” -Tamer Yazar-