Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Abbas Güçlü’nün kaleminden: Hatay’ın Sessiz Çığlığı

Gazeteci Abbas Güçlü, geçtiğimiz

Gazeteci Abbas Güçlü, geçtiğimiz hafta Hatay’ı ziyaret ederek depremin ardından şehirdeki durumu gözlemledi. Güçlü, halkla, esnafla ve şehrin yöneticileriyle yaptığı görüşmelerin ardından Hatay’ın depremin yarattığı yıkımın izlerini silmek için verdiği mücadeleyi kaleme aldı. İşte Abbas Güçlü’nün ”Hatay’ın Sessiz Çığlığı” başlığıyla kaleme aldığı gözlemlerinin özeti :

6 Şubat depremleri, Hatay’da büyük bir yıkım yarattı ve bu felaketten yeterince ders alınıp alınmadığı sorgulanıyor. Eski Belediye Başkanı Lütfü Savaş, asıl sorunun deprem yönetmelikleri ve büyükşehir yasasındaki eksiklikler olduğunu savunurken, yeni Başkan Mehmet Öntürk, kenti yeniden ayağa kaldırmaya odaklandığını belirtiyor. Vali Mustafa Masatlı, depremin ardından kentin imarı için yoğun bir çalışma yürüttüğünü, eğitim kurumlarının yeniden yapılandırılmasına öncelik verdiğini söylüyor.

Eğitim alanında, öğrenci, öğretmen ve veliler zor koşullarda bile geleceğe umutla bakıyor. Pek çok öğrenci konteynerlerde eğitim görüyor, fakat fedakârlıklarından vazgeçmiyorlar. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, depremin ardından birçok yakınını kaybetmiş olsa da, üniversiteyi ayakta tutma mücadelesine devam ediyor. İl Milli Eğitim Müdürü Harun Tüysüz ise depremden sonra geri dönen öğrencilerin okulda daha huzurlu olacağını düşündüğü için tam gün eğitim planlarını hayata geçirmeyi amaçlıyor.

Ticaret yavaş da olsa canlanıyor. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, daha fazla desteğe ihtiyaç olduğunu vurgularken, kentin ticari hayatının toparlanması için barınma önceliği nedeniyle sabırla bekleyen esnaflar var. Tarihi çarşılar ve camiler restore ediliyor, Antakya Gastronomi Çarşısı gibi turizm merkezleri kentin ekonomisini canlandırmaya çalışıyor.

Sonuç olarak, depremin neden olduğu yıkımın ardında doğanın değil, ihmallerin yattığı vurgulanıyor. Bu süreçte herkesin yaşananlardan ders çıkarması gerektiği ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlenmesi gerektiği dile getiriliyor.