Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınlar olarak, 30-31 Temmuz’da Beyrut’ta yapılan bir konferansta buluştuklarını söyleyen, Hatay kadın siyasetinin TBMM’deki önemli isimlerinden, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Coğrafya işgal altında, kadın bedeni de!” dedi.
İlki 2013 senesinde Diyarbakır’da gerçekleştirilen konferansın ikinci ayağı için, Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınlar olarak 30-31 Temmuz’da Beyrut’ta bir araya geldiklerini söyleyen, Hatay kadın siyasetinin TBMM’deki önemli isimlerinden, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Farklı ülkelerdendik. Farklı renklerdendik. Farklı dilleri konuşuyorduk. Ama bir ortak noktamız vardı; kadındık. Hem de kader ortaklığına sahip olan bir coğrafyada kadındık. Bizi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın dört bir yanından Amed’e, Beyrut’a taşıyan noktalar bunlardı. Oturumlarda/atölyelerde konuşulan her kelime, atılan her slogan/kahkaha, her sohbet sözü kadınların yüreklerinin derinlerinden geliyordu. Yaşanmış ve yaşanmakta olan acılardan, ödenmiş bedellerden (recme edilmiş ya da kurşunlanmış fark etmez), yaşanan kadın cinayetlerine tanıklıklardan, savaşlarda ölümlerden, göçlerden, yıkımlardan geliyordu. Çok samimi, çok sıcaktı ve çok gerçekti” dedi.
Yapılan buluşmaya dair, Yeni Yaşam Gazetesi’nin “Kadınların Sözü” köşesi için bir yazı kaleme alan Hatimoğulları, konferansın bundan böyle yeni bir isimle yoluna devam edeceğini ifade ederek, “Güvenlik ve Barış İçin İşgale ve Kadın Katliamlarına Karşı Mücadele İnisiyatifi… Konferansta konuşulan her şey, oluşan inisiyatifin isminde mevcut” şeklinde konuştu.
-İŞGAL ALTINDA-
Yazısında, “Coğrafya işgal altında, kadın bedeni de…” diyen Milletvekili Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi:
“Otoriter rejimler, bölgenin emperyalist güçler tarafından sömürülmesine çanak tutuyor. Bunu, doğrudan işbirliği yaparak gerçekleştirdikleri gibi, demokratikleşmenin önünü kapatarak da yapıyorlar. Konferansta, farklı ülkelerden gelen kadınlar, mücadele deneyimlerini ifade ederken, bu değerlendirmelerde bulundu. Kadınların verdiği mücadelenin zorluklarının çok önemli bir kaynağının da bu rejimler olduğu anlatıldı.”
-SORUNLAR ÇOK-
Kadının, bölge ülkelerindeki durumuna dair net bir fotoğraf karesi de paylaşan Hatimoğulları, şöyle devam etti:
“Dinin egemen patriyarkal yorumları, toplumsal muhafazakarlık ve bunların etkisi altındaki yasalar, kadınları toplumsal yaşamın dışına itme, ikincilleştirme ve köleleştirme konusunda ortaklaşıyor. Çünkü kadınların toplumdaki yerini ve özgürlük alanlarını şeriat kanunları belirliyor. Kadın-erkek eşitliğinin dinde yerinin olmadığı yönündeki resmi din yorumu, devletin yasalarını ve toplumsal kuralları belirliyor. Bunlar, kadını ağır baskı altında tutuyor.”
-SÖZÜN ÖZÜ!-
Konferansta bir araya gelen kadınların ortak buluşma noktalarına da işaret eden Hatimoğulları, sözlerini şöyle noktaladı:
“Konferansın ortaya koyduğu en önemli görevlerden biri; Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da kadın bakış açısıyla, evrensel insan hakları referansına dayalı özgürlük, demokrasi, etkin eşitlik, sosyal adalet ve insan onurunu temel alan bir toplum inşa etme mücadelesinin yükseltilmesi oldu. Konferans; savaşa, işgale, göçe, insan ticaretine, demografiyi zorla değiştirmeye ve yoksulluğa karşı cinsiyet eşitliği, kadın özgürlüğü, kadınların eşitliğinin anayasal güvenceye alınması için mücadele etmenin öneminin altını çizdi. Bunun için yerel, bölgesel ve küresel kadın ağları oluşturmak için çalışmalar yapmayı hedefledi.
Bu konferansı önemli kılan noktalardan biri, farklı halklardan kadınların bir araya gelmiş olmasıdır. Bölgede; halklar, dinler ve mezhepler arası çatışmaların köklerinin derinliği malum. Son zamanlarda, özellikle Suriye’de ve Irak’ta Kürtleri ve Arapları karşı karşıya getirmek için çok oyunlar oynandı. Bu atmosferde çok sayıda Kürt ve Arap kadının konferansta olması çok anlamlıydı. Her kadın, kendi rengiyle oradaydı. Bu birliktelik, halkları bölüp parçalayarak hegemonya alanı yaratmak isteyenlere de güçlü bir yanıt oldu. Umarız ki, kadınların başarmakta olduğu bu çizgi karma siyasete de örnek olur.” -Tamer Yazar-