Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Açlık Sınırı

Sefalete sürüklenen kişi sayısı şimdilik 25 milyona ulaşmış durumda.
Bu rakamı gördükten sonra durup düşünmek, neler yapabileceğimizi hesaplamak ve atacağımız
adımları buna göre planlamak zorundayız.
Az değil, 25 milyon vatandaş. Bunun sonunun nereye varacağı artık belli. 25 milyon kişi açlık
sınırında yaşıyor. Keşke yapılanlar bu sayıyı azaltabilseydi… Ama görünen o ki, azalmıyor – tam
tersine artıyor.
Rakamlar yalan söylemez. İstatistikler artışın açık bir şekilde sürdüğünü gösteriyor.
Etrafınıza bakın, hemen her alanda açlık sınırında yaşayanların sayısı çoğalıyor.
Oysa artması değil, azalması gerekirdi. Ama olmuyor; böyle giderse durum daha da kötüleşecek.
Bu tablo sürerken, çeşitli meslek dallarında da çözülmeler yaşanıyor. İşsizlik artıyor, güvencesizlik
derinleşiyor. Bunları da denklemden çıkarmamalıyız.
Unutmayalım: Hukukun olmadığı yerde açlık sınırı da artar, yoksa yoksulluk sınırı da.
Emeklilerden her ay kesilen paralar nereye gidiyor? Bunun hesabını sormak ve buna göre bir yol
haritası çizmek gerekiyor.
Diyanet’in bir saatte 678 asgari ücret harcadığı söyleniyor.
Bunu da sorgulamak, hesaplamak ve adımlarımızı buna göre atmak zorundayız.
Vatandaşın enflasyon beklentisi yükseliyor.
Vatandaşın geçim sıkıntısı giderek artıyor.
Ekonomik zorluklar azalmıyor, tam tersine büyüyor.
Artık “birileri bir şey yapar” demenin zamanı geçti.
Böyle bir ortamda durmak, düşünmek ve “Ne yapabiliriz?” sorusuna cevap aramak zorundayız.
Araştıralım, bulalım ve bulduğumuz yolda sağlam adımlarla ilerleyelim ki; geleceğimiz aydınlık
olsun.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER