Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Adalet, bir ülkenin temel direği ve toplumun ortak değeridir …

Başkan Yaman,baştan sona kadar

Başkan Yaman,baştan sona kadar yer aldığı Adalet Yürüyüşü’nü ve yoğun katılımla gerçekleştirilen Adalet Mitingi’ni değerlendirdi …

Makamında görüşme imkanı bulduğumuz Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman, kendisinin de bizzat yer aldığı, 15 Haziran’da Ankara’dan başlayan, 25 gün boyunca her geçen gün artan katılımla devam eden ve 9 Temmuz’da Maltepe’de sona eren Adalet Yürüyüşü’nü, ardından yine yoğun katılımla hayata geçirilen Adalet Mitingi’ni değerlendirdi.

Barışçıl, toplumsal bir hareket …

Adalet Yürüyüşü’nün önemine değinen, kararlı bir toplumsal hareket olduğunu söyleyen Başkan Yaman, adaletin, bir ülkenin temel direği ve tüm toplumun ortak değeri olduğuna vurgu yaptı. Adalet olmadan bir ülkenin varlığının sürdürülemeyeceğini, barışın korunamayacağını, insan gibi bir yaşamın kurulamayacağını belirten Başkan Yaman, “Bu yürüyüş; demokrasinin, insan haysiyetine saygının ve toplumsal barışın temeli olduğuna inandığımız Adalet’in ülkemizde giderek siyasetin eline teslim edilmesine karşı yapılan barışçıl bir toplumsal harekettir” dedi.
15 Haziran’da Ankara’dan Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde başlattıkları Adalet yürüyüşüne, adalet isteyen, barış isteyen, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik isteyen her yaştan, her siyasi görüşten vatandaşların bu denli katılım göstermesinin son derece memnunluk verici olduğunu söyleyen Başkan Yaman, bu katılım ve desteğin gün geçtikçe artmasının, güçlenmesinin üç temel nedeni olduğunu bildirdi ve şunları dile getirdi: “Birincisi, ülkemizde Adalet sisteminin halka değil, muktedire hizmet verir hale getirilmesinden herkes endişeli. Sadece 16 Nisan’dan bu yana bu sistem çok ciddi bir mağdurlar ordusu yarattı. İşinden, özgürlüğünden olan mağdur sayımızla, tutuklu gazeteci, akademisyen, politikacı sayımızla rekorlar kırıyoruz. Hiç kimse yarınına güvenle bakmıyor.
İkincisi, bu yürüyüş bir partinin siyasi eylemi olarak değil, bir ülkenin varlığını koruma, sürdürme, toplumun insan gibi yaşam mücadelesi olarak planlandı ve sürdürüldü. Yürüyüş boyunca kullanılan barışçı dil, seçilen kelimeler, toplumun farklı kesimlerine değecek mesajlar, tavırlar herkes tarafından takdir ve kabul gördü. Yürüyüş süresince karşılaşılan provakasyon denemelerine dahi sadece alkışla ve ‘Hak, Hukuk, Adalet’ sloganlarıyla karşılık verildi. Herkes bu yürüyüşte siyasette özlediği olgunluğu ve samimiyeti gördü.
Üçüncüsü, bütün baskılara, bütün kısıtlamalara rağmen muhalefetin bir şeyler yapabileceğinin görülmüş olmasıdır. Bütün gücün iktidarda olduğuna bu nedenle hiçbir şey yapılamayacağına dair karamsarlığın yersiz olduğunu gösterdi bu eylem. Haklı bir amaç için bir araya gelmiş, duygu birliği kurmuş milyonların, bir kişiden büyük olduğunun bir kere daha farkına varmamızı sağladı. Milyonlara bir şeyler yapabileceklerinin cesaretini ve umudunu aşıladı.”

Yoğun katılımlı miting itibarsızlaştırılmaya çalışıl

Yürüyüşün kabul görmesinin, destek görmesinin birilerini ciddi anlamda rahatsız ettiğini söyleyen Başkan Yaman, yürüyüş başlarken, ‘yürüyemezler, bitiremezler’ gibi alaycı yaklaşımlarda bulunmaya çalışıldığını, ardından adaletin sokakta aranmayacağının, sokağın suç sayılmaya çalışıldığının duyurulduğunu bildirdi ve “En son Pazar günkü Maltepe buluşmasını, şu kadar kişi yoktu ancak şu kadarcık kişi toplayabildiler diye akıllarınca itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Gülemiyoruz ama komiklikleri ortada. Sorumlu bir iktidar, ortada vatandaşın dile getirdiği bir mağduriyet varsa bunu ciddiye alıp çözümler konusunda adım atacağına, bu mağdurların sayısıyla mı uğraşır. Bu yürüyüşten korktuklarının göstergesidir bu….
Ülkesi için endişe duyan, ülkedeki haksızlıktan, hukuksuzluktan, adaletsizlikten, ayrımcılıktan canı yanan herkes artık bu sürecin takipçisi olacaktır. O nedenle bunun farkına varmak, bu yürüyüş ile ortaya çıkan birlikteliği sürdürmek, herkesin özgürce, eşit olduğu bir ülke kurmak zorundayız” dedi.

9 Temmuz ülke adına değerli bir başlangıçtır

Bu heyecanın, bu duygunun toplumda yayılmasına vesile olan ‘Adalet Yürüyüşü’nü gerçekleştiren, başta Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere herkesin, bu ülkenin makus kaderini değiştirme konusundaki kararlılığını sürdüreceğini ifade eden Başkan Yaman, 9 Temmuz’un bir son değil, ülke adına müthiş değerli bir başlangıç olduğuna vurgu yaptı ve şunları dile getirdi: “Bu toplumsal kararlılık, aynı olgunluk ve samimiyetle, ülkemizin başına bela olan başta terör olmak üzere tüm sorunlarla mücadele etme konusunda ciddi bir adımdır. Terörle, adaletsizlikle, ayrımcılıkla, yolsuzluk, yoksulluk ve eşitsizlikle en kararlı biçimde mücadele edip ülkemizi Dünya’dan kopuk değil, Dünya’da kabul gören güçlü ve özgür bir ülke olarak görmek temel hedefimizdir.
Genel Başkanımız Sn Kılıçdaroğlu’nun Maltepe buluşmasında;
‘Gerçek darbecilerden hesap sorulmalı,
OHAL derhal kaldırılmalı,
Adil yargılanma hakkı eksiksiz uygulanmalı,
Mağdurların haklarını kısıtlayan uygulamalara son verilmeli,
Akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmeli,
Gazeteciler derhal serbest bırakılmalı,
Laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmeli,
Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez,
Toplumsal adaletsizliklerin giderilmesi için ortak irade,
Barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politika’
şeklinde özetlediği başlıkların ülkemizin önünü açacak acil hedefler olduğunu, hangi görüşten, hangi inançtan, hangi ideolojiden olursak olalım, ülkesi için yüreği çarpan herkesin samimiyet, olgunluk ve kararlılıkla gündemine aldığını iktidardakiler görmezden gelemeyecektir inancındayım.
Bu inancın bu heyecanın, bu duygunun toplumda yayılmasına vesile olan ‘Adalet Yürüyüşü’nü gerçekleştiren başta Genel Başkanımız Sn Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere katkı sunan, destek olan ve bu inanca katılan tüm milletvekillerine, belediye başkanlarına, il ve ilçe örgütlerine şükranlarımı sunuyorum.” Mehmet ÖZGÜN