Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Adaletin ruhuna, El-Fatiha!

Yargıtay’da bazı üyeler arasında

Yargıtay’da bazı üyeler arasında “geleneklere aykırı olduğu” gerekçesiyle rahatsızlık yarattığı öğrenilen ‘Dualı Adli Yıl Açılış’ durumu, Hatay Barosu eski Başkanı Av. Ekrem Dönmez de eleştirdi.

2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni’nde Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın dua etmesi, buna Yargıtay Başkanı Akarca’nın da katılması, tepkilere neden oldu. Tören sırasında bazı yüksek yargıçların duaya eşlik ettiği görülürken, bazılarının ise buna dâhil olmadıkları görüldü.
Alınan bilgiye göre, tartışma yaratan bu görüntüler Yargıtay ve Danıştay’da da kısmen rahatsızlık yarattı. DW Türkçe’nin konuştuğu bazı yüksek yargıçlar, adli yıl açılışında Diyanet İşleri Başkanı’nın dua etmesinin Yargıtay geleneklerinde olmadığına dikkat çekti. Bir Yargıtay üyesi, şu görüşleri ifade etti:
“Bizim için de sürpriz oldu. Programda böyle bir şey yoktu. Bu görüntülerden yargı açısından biz de rahatsız olduk. Yargının ruhuna Fatiha okunmuş gibi bir görüntü oluştu.”
-BEKLENTİ!-
Kamuoyuna yansıyan ve hukukçular tarafından tepki çeken görüntüye ilişkin, kendi sosyal medyası üzerinden kısa ve çarpıcı bir eleştiriyi takipçileri ile paylaşan Hatay Barosu eski Başkanı Av. Ekrem Dönmez ise beklentinin eksine verilen ‘görüntü’ için çarpıcı bir ifade kullandı.
“Çok şey istememiştik oysa! Yurttaşlarımızın adalet beklentisinin gecikmeksizin gerçekleşmesi dışında… Meğer o sırada, adaletin ruhuna El-Fatiha okunuyormuş!”
-BATIDA DA!-
Bu tür dinsel sembollerin kamusal alana girmesinin batıda yaşanan bir durum olduğunu aktaran, ancak Türkiye’deki uygulamanın farklı anlamlar ve mesajlar içerdiğini söyleyen Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun ise laiklik vurgusu yaptı.
“Geleneksel olarak laikliğe atfettiğimiz kavramsal anlama baktığımızda, ister din ve devlet işlerinden ayrılması isterse de devletin bütün inanç gruplarına tarafsız kalması anlamında bakıldığında, bizim laiklik ezberlerimizle örtüşmeyen, laiklik anlayışına aykırı bir görüntü. Burada tabii, mesele, yargının ‘eylem ve işlemlerinin’ laik referanslar üzerinde mi, yoksa bir takım inanç sistemleri üzerinden yapılacağıdır. Batılı anlamda düşündüğümüzde, böyle bir görüntü batıda olsa problem olmaz. Ancak Türkiye’de, din ve inanç sistemi bir takım simgeler ve semboller üzerinden meşrulaştırılmaya çalışılıyor.”
Bilindiği gibi buna dair son örnek, Adalet Bakanlığı’nın, Boğaziçi öğrencileriyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda dini referansta bulunması olmuş, bu durum da hukukçuların tepkisine ve eleştirilerine neden olmuştu. -Tamer Yazar-