Hatay CHP Milletvekili SUZAN Şahin, Altınözülü zeytinyağı üreticilerini yıllardır tedirgin eden AFRİN ZEYTİNYAĞI ile ilgili önlem alınması adına önerge verdi.
Afrin’den getirildiği öne sürülen zeytinyağının “Hatay-Altınözü Zeytinyağı” şeklinde piyasaya sürüldüğü yolunda yıllardır yaşanan sıkıntılar ve şikayetler, CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin tarafından TBMM’nin gündemine getirildi.
Şahin, dün TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergesinde, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci tarafından yanıtlanması istemiyle şu soruları sordu:
“Suriye’de 11 yıl önce başlayan iç savaş nedeniyle, Reyhanlı ve Yayladağı sınır kapılarının kapatılması, sınır ticareti önemli olan Hatay ilinin ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Buna ek olarak, 2018 yılında açıklanan 100 günlük eylem planında, Afrin bölgesinden getirilen zeytinyağının ihracat yetkisinin Tarım Kredi Kooperatiflerine verilmesi ile ortaya çıkan haksız rekabet ortamı da yerli üreticiyi, zeytin ve zeytinyağı ticareti yapan yerli firmaları iflasın eşiğine getirmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle alınan bu ihracat kararı, Afrin’den kaçak yollarla giren zeytinyağını bir ihracat ürünü haline getirmiş, yerli üreticileri zor duruma sokan bu durum, yasal bir kılıfa sokulmuştur.
Tarım ve Kredi Kooperatifleri aracılığıyla herhangi bir ithalat işlemine tabi tutulmaması, Afrin’deki üreticilerden alınan zeytinyağı konusunda 600 bin ton sınırının çoktan aşılması, ayrıca bu zeytinyağını satın alan şirketlerin de bu ürün başka bir ülkeden getirilmesine rağmen, “ithal mal” olarak değil, yerli ürün olarak bu zeytinyağını iç piyasaya sunması, Hatay ilinin bel kemiğini oluşturan zeytin ve zeytinyağı ticaretini yok olma ile karşı karşıya bırakmıştır.
Bu durumun bir sonucu olarak, 15 Ekim tarihi itibariyle ürettikleri zeytinlerini işleyen yerli çiftçilerimiz, artan girdi maliyetleri altında ezilirken, bir yıl boyunca zeytin yetiştirmek için yaptıkları tüm harcamalarından dolayı banka borçlarını ödeyemez, zeytinyağlarını satamaz durumdadırlar. Zeytinyağı tüccarları da fiyatları dilediği gibi aşağı çekerek, yerli üreticiden ürün almak yerine Afrin zeytinyağına yönelmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1.Tarım ve Kredi Kooperatifleri aracılığıyla, 2018 yılından bugüne kadar Afrin’den hangi firmaya kaç ton yağ satılmıştır?
2.Kamu kurumu olarak, Tarım ve Kredi Kooperatifi, kamu yararı doğrultusunda hareket etmekte midir? Haksız rekabete yol açmakta mıdır? Bu konuda bir denetim yapılmakta mıdır?
3.Yerli üreticinin desteklenmesi yerine, herhangi bir denetime tabi tutulmadan Afrin’den zeytinyağı getirilmesinin gerekçesi nedir?
4.Afrin’den zeytinyağı getirilmesi, haksız rekabete neden olmuyor mu?
5.Afrin’den zeytinyağı getirilmesi kararı, ne kadar süre daha devam edecektir? Yerli üreticileri ve firmaları korumak için herhangi bir planınız var mı?
6.Akredite Analiz Laboratuvarı şartı aranmadan Afrin’den getirilen zeytinyağları, ihracata ve uluslararası gıda standartlarına uygun mudur? Uygun değilse, iç pazara sürülmesine neden izin verilmektedir? Bu konuda denetim yapılmakta mıdır?”