Çok Yalnız Bırakıldık
Gezi Aileleri, Hilmi Yarayıcı moderatörlüğündeki ‘Devam Eden Davalar Çalıştayı’ öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Kılıçdaroğlu, ailelerin Adalet Kurultayı’na onur kattıklarını belirterek, adalet mücadelelerinde yalnız olmadıklarını ve sonuna kadar ailelerin yanlarında olduklarını söyledi. Ancak en net mesaj, Ahmet Atakan’ın Annesi Emsal Atakan’dan geldi…
Adalet Kurultayı’nın son gününde, CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı moderatörlüğünde “Devam Eden Davalar” çalıştayı yapıldı. Çalıştay’ın moderatörlüğünü yapan Yarayıcı, “Aileler konuştu biz dinledik. Eleştirileri de oldu, önerileri de. Hepsini not ettik, rapor haline getireceğiz. Onların acısı, Türkiye’de yaşanan acıların da bir özeti. Bu adalet arayışının her zaman yanında olacağız” dedi.
-YOĞUN KATILIM-
Çalıştay’a; Gezi eylemlerinde oğlu Berkin Elvan’ı kaybeden Gülsüm Elvan ve Sami Elvan, Roboski Aileleri adına Veli Encü, Suruç’ta annesini kaybeden Yasemin Boyraz, Gezi eylemlerinde öldürülen Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz, Sivas davası adına Nilgün Karababa, İstanbul Küçük Armutlu’da öldürülen Yılmaz Öztürk’ün babası Hüseyin Öztürk, Hasan Ocak’ın kardeşi Masibe Ocak, Gazeteci Ahmet Şık’ın kardeşi Bülent Şık ve avukatlar katıldı.
-UMUT OLDU-
Çanakkale’de gerçekleşen Adalet Kurultayı’nın, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Ankara’dan İstanbul’a taşınan yüzlerce kilometrelik Adalet Yürüyüşü’nün ardından gelmesi noktasında önemli olduğunu söyleyen, CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, şöyle konuştu:
“Milyonlarca insanı heyecanlandıran, onları yeniden umutlandıran, üzerindeki ölü toprağının kalkmasını sağlayan Adalet Yürüyüşü’nün ardından yaptığımız bu Kurultay ve bu çalıştaylar, emin olun ki, hepimizin önünü aydınlatacak bir mücadele yöntemi bulmamıza da neden olacak. Dolayısıyla, konuların burada sadece kendi aramızda konuşmakla kalacağını düşünmeyin, ki ben kendi adıma böyle olmayacağını düşünüyorum. Dolayısıyla Roboski’den Suruç’a, Ankara’dan Reyhanlı’ya, Gezi direnişinden bütün katliamlara ve insan haklarına yönelik tüm anti demokratik uygulamaların karşısında ‘Demokrasi Güçleri’ olarak bir araya gelmezsek, bu ‘Demokrasi Güçlerini’ bir arada tutmanın yollarını ve yöntemlerini yaratamazsak, başarılı olamayız. Ama inancım, güvenim ve umudum o kadar sonsuz ki, ortaklaştıracağımız bu mücadele ile beraber zafere ulaşacak bir yöntem ve bir yol bulacağız.”
-VAZGEÇMEYECEĞİM-
Hatay’dan giden katılımcılar arasında yer alan İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi Av. Hatice Can, Abdullah Cömert Davası’nda ulaşılan sonuca işaret ederken, aradan geçen 4 seneye rağmen bir türlü dava aşamasına gelememiş Ahmet Atakan dosyasına da işaret etti.
Çalıştay öncesi kırılan koluna dair konuşan ve yaşadıklarına işaret eden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ise oldukça net konuştu. “Nuriye-Semih Yaşasın” eyleminde kırılan ve henüz iyileşmeyen kolunu gösteren Anne Elvan, “Adalet istedim bu hale geldim ama adaletin peşini bırakmayacağım. Nerede haksızlık, hukuksuzluk varsa ben oradayım, orada olacağım. Beni gözaltına alsalar da kollarımı bacaklarımı kırsalar da yine adalet arayacağım, vazgeçmeyeceğim” dedi.
-OCAKLAR SÖNDÜ-
Yaşanan acıların ‘adaletsizliğinde’ konuşan isimlerden biri olan Ahmet Atakan’ın Annesi Emsal Atakan ise şunları söyledi:
“Tarih boyunca bu ülkede birçok acı yaşandı. Hep analar ağladı. Nice ocaklar söndü. Benim oğlum, Gezi eylemleri sırasında, Antakya-Armutlu’da katledildi ve oğlum öldürüleli tam 4 yıl oldu. Aradan geçen bu 4 seneye rağmen oğlum için açılan bir tek dava bile yok. Ne yazık ki adalet yok. Adalet arayışımız o yüzden bugün de devam ediyor. Ama adalet arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz, mücadelemize devam edeceğiz.
Diğer arkadaşlarımızı dinlerken şunu bir kez fark ettim ki, bu ülkede çok fazla acı yaşanmış. O kadar acı yaşanmış ki, artık söylenecek söz bulamıyoruz. Her acı önemli. Ama evlat acısı hiç birine benzemiyor. Allah hiç birinize evlat acısı yaşatmasın.
Ben bir şey daha söylemek istiyorum. Bizler çok yalnız bırakıldık. Ahmet Atakan Ailesi olarak bizler çok yalnız bırakıldık. Ahmet’in davası sahiplenilmedi…”
-Tamer Yazar-