Hatay, Muğla, Antalya, Mersin ve Adana sahillerinde her yıl on binlerce yavru deniz kaplumbağası denizle buluşmaya çalışıyor ama… Bilimsel araştırmalara göre, 1000 CARETTA’dan sadece 2’si ya da 3’ü canlı kalabiliyor, yetişkin bir birey haline gelebiliyor.
İlimiz Hatay kıyı şeridi dahil olmak üzere, ülkemizin Akdeniz kumsallarında, caretta caretta yuvalarından yavru çıkışları, en yoğun dönemini yaşanıyor. ‘Caretta yavrularına dokunmayın’ uyarısı yapan akademisyenler, göbek bağının, kumsaldan denize yürüyüş sırasında kendi kendine düşmesi gerektiğini, bu doğal olayın, 20 yıl sonra kaplumbağaların aynı yere geri dönmesini sağladığını açıkladı.
Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) “nesli tehlike altındaki türler” arasında kırmızı listede gösterdiği caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının Akdeniz’deki en önemli yuvalama alanları, Türkiye’de bulunuyor. Deniz kaplumbağaları, Mayıs ayında yumurtalarını, kumsallarda oluşturdukları yuvalara bırakıyor. Yavrular,
Temmuz ayı ile birlikte yuvalarından çıkıyor. Yuvalardan çıkış sezonu ise Ekim’in ilk haftasına kadar sürüyor.
MUĞLA’DAN HATAY’A
Muğla-İztuzu, Fethiye, Sarıgerme, Patara, Kumluca, Çıralı- Olimpos, Kundu, Antalya-Belek Denizkent, Kızılot gibi Muğla, Antalya, Mersin, Adana ve Hatay sahillerinde her yıl on binlerce yavru deniz kaplumbağası, birçok üniversiteden gelen akademisyen, öğrenci ve gönüllü aracılığıyla denizle buluşuyor. Bugünlerde, yuvalama kumsallarının tamamında yoğun yavru çıkışı yaşanıyor.
İNSAN KAYNAKLI NEDENLER
Bilimsel araştırmalara göre, 1000 yavrudan sadece 2’si ya da 3’ü canlı kalarak, yetişkin bir birey haline gelebiliyor. Deniz kaplumbağaları, özellikle insan kaynaklı nedenlerle ölüyor. Tatilciler, Akdeniz sahillerinde, özellikle Ağustos ve Eylül aylarında yoğunluk oluştururken, diğer tarafta yuvalarından çıkıp denize ulaşmaya çalışan on binlerce caretta caretta yavrusu bulunuyor
YAVRULARI GÖRÜRSENİZ TEMAS ETMEYİN
Patara Deniz Kaplumbağaları Yuvalama Kumsalı’nda bu konuda çalışmalar yapan, Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Eyüp Başkale, tatilcilerin, yavru çıkış dönemlerinde kesinlikle kumsala çöp atmamaları gerektiğini söyledi.
Yuvadan çıkış yaparak denize ulaşmaya çalışan yavruların bazen çöplere sıkışıp kaldığından bahseden Başkale, ayrıca kumsala araçla girilmemesi, ışık yakılmaması gibi uyarılarda bulundu. Yuvadan çıkan yavrunun, kendi çabasıyla denize ulaşması ve dokunulmaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Başkale, “Çünkü hem kaslarının açılması hem de göbek bağı kokusunun giderilmesi için kumsalda yürümesi şart. Bu sayede hem denizde daha rahat yüzebiliyor, hem de koku giderildiği için başka balıkların yemi olmaktan kurtuluyor. Bu konu özellikle şu açıdan önemli; Kaplumbağalar, doğdukları sahile geri döndüğünden, her yürüme hareketiyle de o kumsalı hafızalarına kaydediyor. Her bir ilerlemeden sonra kaydettikleri veriler, 20 yıl sonra aynı kumsala geri dönmelerini sağlıyor. Eğer insanlar müdahale ederse, bu hafıza kaydı eksik kalıyor. Bu nedenle aynı kumsala gelmelerini de kısmen etkilemiş oluyoruz. Göbek bağı ise göbek ucunda çok küçük bir parça kalıyor. O da yürürken düşüyor” diye konuştu.
MKÜ’DE TEDAVİ EDİLDİ
Bu arada ilimizde, Hatay MKÜ Deniz Kaplumbağaları İlk Yardım ve Tedavi Merkezi’nde tedavileri tamamlanan Mavi ve Deniz isimli Chelonia Mydas ve Caretta Caretta türü 2 deniz kaplumbağası, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü Hatay Şube Müdürlüğü ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (HMKÜ) Deniz Kaplumbağaları İlk Yardım, Tedavi ve Kurtarma Uygulama ve Araştırma Merkezi (DEKİYM) işbirliği ile düzenlenen etkinlikte özgürlüğüne kavuşturuldu.
Hatay HMKÜ DEKİYM Müdürü Prof. Dr. Muhammed Enes Altuğ, iki hafta önce yaşanan süreci şöyle anlattı:
“Bu yıl tedavi için Üniversitemizdeki Merkezimize, toplam 14 yaralı kaplumbağa (CC:9, CM:5) geldi. Bunlardan 2 kaplumbağamızın tedavisi tamamlanarak Samandağ denizine bırakıldı. Bu kaplumbağalardan C. Mydas, 80 kg ağırlığında, dişi bir bireydi ve maalesef yumurtlamaya geldiği Samandağ sahilinde köpeklerin saldırısında uğramıştı, arka yüzgeçlerinde derin ısırık yaraları vardı. Gerekli cerrahi müdahale ve tedavilerini yaptık, ısırık yaralarına dikiş uyguladık. Ayrıca yoğun bakım havuzlarımızda 38 gündür gerekli post operatif bakımlarını yaptık ve yaraları iyileşti.
Diğer kaplumbağamız, İskenderun sahilinden gelmişti. 51 kg ağırlığında dişi bir Caretta Caretta idi. Bu kaplumbağanın ise dalamama sorunu vardı. 4 aylık bir tedavi ve rehabilitasyon sonrası bu kaplumbağa da dalmaya başladı ve ardından denize bırakıldı.
Diğer 12 yaralı kaplumbağada ise kafa travması, kronik paraziter invazyonlar, özefagusta olta, dalamama sorunu gibi rahatsızlıklar vardı. Bunlardan bir kısmı çok kötü agoni ve şok durumunda geldikleri için öldüler. 3 kaplumbağanın tedavisi ise devam ediyor.”
KÖPEK SALDIRILARI
Prof. Dr. Muhammed Enes Altuğ, bölgede, kaplumbağalara yönelik köpek saldırılarının da ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi ve şu çağrıyı yaptı:
“Köpek saldırıları nedeniyle, son dört yılda toplam 12 adet yumurtlamaya gelen erişkin dişi yeşil kaplumbağayı kaybettik. Bu kaplumbağalarımızın sezonda bir-iki defa yumurta bırakacaklarını düşündüğümüzde, yaklaşık 1500-2000 arası bir yavruyu da kaybetmiş olduk. Bu nedenle, başıboş köpeklerin yumurtlamaya gelen kaplumbağalara saldırmalarını ve öldürmelerini acilen önlemememiz gerekmektedir.”
-Mutlu Yanık-