Milletvekili Şahin, Hatay halkının görmezden gelinmeyi, ilgisizliği, cezalandırılmayı hak etmediğine vurgu yaptı
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Meclisin önceki günkü oturumunda yaptığı konuşmada, AKP Hükümetinin Hataylının çığlığını duymadığını söyledi, Hatay halkının bu görmezden gelinmeyi, ilgisizliği, cezalandırılmayı hak etmediğini ifade etti.
Hatay’da yaşayan 600 bin Suriyelinin, misafir olmaktan çıktığını, vatandaşın omuzlarına yük olmaya başladığını söyleyen Şahin, konuşmasında şunları dile getirdi: “Kapımıza yine binler dayandı, birini kaldıracak maddi ve manevi gücümüz yok. Birlikte yaşıyoruz, ekmeğimizi bölüşüyoruz ancak Hatay’a ne ek ödenek veriliyor ne de beşinci teşvik bölgesine alınıyor. Ne hastane talepleri ne lojistik köy ne Amanos Tüneli ne narenciyeye soğuk hava deposu ne hızlı tren ne turizm yatırımı; bir buçuk yılda bir arpa boyu yol alınmadı. Halkın çığlığını yüce Meclise taşıyoruz ancak nafile; AKP, Hataylının çığlığını duymuyor. Hatay halkı bu görmezden gelinmeyi, ilgisizliği, cezalandırılmayı hak etmiyor. Üç beş yandaşı zengin ettiğiniz mega projelerinizden istemiyoruz; sadece huzur, refah, istihdam alanları istiyoruz. En yüksek vergiyi veren Hatay’dan al ama yatırımı yapma. AKP, Hatay’a üvey evlat muamelesi yapmakta. Artık yeter, millet aç, kendini yakıyor.”
Varlık Fonunun yönetiminde ciddi sorunlar var …
Türkiye Varlık Fonu’nun, 2016’da, Türkiye’de ekonomik büyümeye katkı ve kaynak sağlamak amaçlarıyla kurulduğunu, böylece, AKP Hükûmetinin Türkiye’ye dayattığı bilinmezlerine bir yenisi daha eklenmiş olduğunu söyleyen Milletvekili Şahin, konuşmasında şunlara yer verdi: “Yabancı ülkelerden borç alması çok zorlaşan Türkiye’de, Varlık Fonuyla Ziraat Bankası, ÇAYKUR gibi kamu kuruluşlarının varlıkları sermaye olarak gösterilecek ve yeni faizle borç alınacak, kamu kurumları ipotek sayılacaktı. Diğer ülkelerdeki varlık fonları, genellikle cari fazla üreten veya ticari mal geliri olan, petrol üreticisi ülkelerin sağladıkları döviz rezervindeki artışı değerlendirmek adına işlettikleri fonlardır, kamu birikimlerini daha korunaklı yerlerde değerlendirmek için kurulmuşlardır.
Türkiye’de ise durum bunun tam tersidir. Gelişigüzel hayata geçirilen ve zarar eden projelere bu kamu kuruluşlarının sermayesini kullanıp batıracak yanlış fon politikanızla, Türkiye’ye yeni dış borç bulmak adına millî varlıklarımızı ve cumhuriyet kazanımlarımızı rehin bırakacaktınız. Eğer ülkenin fazla kaynağı varsa, bu fazla kaynak Varlık Fonuyla geleceğe aktarılır. Oysaki Türkiye’de cari açık var, tasarruf zayıf, kuruluşların kârları ve vergileri bütçeye aktarılmayıp fona aktarılırsa bütçe açığımız daha da artar ki öyle de oluyor, bu da gösteriyor ki Varlık Fonunun yönetiminde ciddi sorunlar var. Bugün gelinen noktada, Varlık Fonuna devredilen şirketlerin açıkladığı yüksek zararlar gözler önündedir.”
Millet ‘açım’ diyor, kendini yakıyor, torba yasada millete dair bir şey yok…
Sayıştay raporlarına göre, fondaki bazı şirketlerin hesaplarında usulsüzlükler tespit edilirken, bazı ihalelerin ise adrese teslim yapıldığının ortaya çıktığını belirten Milletvekili Şahin, “Varlık Fonu, amaçlandığı gibi ilave finansman yaratamadı. AKP’nin iş bilmez, başarısız dış politika hamleleri, ülkede bağımsız yargının kalmaması, totaliter baskıcı tek adam rejimi ve özgürlük alanlarının daraltılması, Türkiye ekonomisine kimsenin güvenme-mesi sonucunu doğurdu. Yabancı yatırımcı Türkiye’den uzaklaştı. Varlık Fonu’nda olan çok kıymetli varlıklarımıza rağmen kredi bulamaz hâle geldik. Şimdi de kalkmış Bari gidip bizim Ziraat Bankasından, Halk Bankasından Fona sınırsız kredi alalım. diyorsunuz. Hani dış kaynaktan gelen krediler? ÇAYKUR, Fona devredildiğinden beri üst üste zarar etti. Hani Fondaki şirketlerin kârlılığı? Hani kamu yararı? Tüm bunlar yoksa Varlık Fonunun varlığına da gerek yok. Görüldüğü gibi, Varlık Fonu amacına ulaşamamıştır.
Kanal İstanbul gibi rant projelerini finanse etmek için Varlık Fonunu büyük bir borç yükü altına sokmaya, ülkeyi yeni bir Düyun-ı Umumiye tehlikesi altına almaya kimsenin hakkı yoktur. Vatandaşın sırtına bindirdiğiniz zam ve vergilerle beslenen kaynakları babanızın malı gibi kullanamazsınız. Millet ‘açım’ diye bağırıyor, kendini yakıyor. Vatandaş işsiz, borçlu, torba yasada millete bir şey yok” dedi. -Mehmet ÖZGÜN-