MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Defne ilçesinde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Kaşıkçı, Türkiye’nin hiçbir zaman mezhep ayrımcılığına düşmediğini ve Alevi ile Sünni halklar arasında bir gerilim yaratılmaya çalışıldığını vurguladı.
Mezhep Ayrımcılığına Karşı Duruyoruz
Lütfi Kaşıkçı, basın mensuplarıyla yaptığı görüşmede, Batı kaynaklı projelerin Türkiye’deki mezhep ayrımını körükleme çabalarına dikkat çekti. Kaşıkçı, Türkiye’nin geçmişte ve bugün hiç bir zaman Alevi’nin Sünni’ye, Sünni’nin Alevi’ye burnunun kalkmadığını belirterek, bu tür ayrımcılığa karşı durduklarını söyledi.
Kaşıkçı, “Türkiye, mezhep kavgalarına düşmeyen tek ülke olmuştur. Alevi ve Sünni toplumları arasında geçmişte yaşanmış hak kayıpları varsa, MHP olarak bizler o hak kayıplarının giderilmesi için her zaman ilk adımı atan partiyiz” diye konuştu. Bu açıklamalarla, MHP’nin toplumsal barışı destekleyen ve ayrımcılığa karşı çıkan tutumunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.
MHP’nin Alevi ve Sünni’ye yönelik desteği
Kaşıkçı, açıklamalarında ayrıca Alevi cem evlerine verilen desteğe de değindi. MHP’nin, cem evlerine en fazla desteği veren parti olduğunu söyleyen Kaşıkçı, bu konuda partilerinin atacağı adımların çok yakın zamanda somutlaşacağını belirtti. Devlet Bahçeli’nin liderliğinde, Alevi vatandaşların ibadet yerleri olan cem evlerine olan desteğin artarak devam edeceğini vurguladı.
Kaşıkçı, “Hacı Bektaş-ı Veli Cem Evi çok yakında yapılacak ve bu, cem evlerine verilen desteğin bir örneği olacaktır. Mezhepsel ayrılıkları engellemek için her anlamda çalışma yapmaya devam edeceğiz” diyerek, MHP’nin her zaman toplumsal barışa ve birlikteliğe büyük önem verdiğini belirtti.
Toplumun birleşmesini engellemeyecekler
Hatay Milletvekili Kaşıkçı, konuşmasını, “Bu milleti bölemeyecekler. Türkiye’nin birlik ve beraberliğine kasteden hiçbir projeye izin vermeyeceğiz. Bizim amacımız, toplumsal barışı sağlamak ve herkesin özgürce, kardeşçe yaşamasını temin etmektir” şeklinde tamamladı. Bu açıklamalar, MHP’nin toplumdaki farklılıkları bir zenginlik olarak görüp, mevcut toplumsal barışa zarar verecek her türlü girişime karşı durduğunun bir göstergesi olarak değerlendirildi.