Alınacak karar, Valilerin inisiyatifine bırakılmamalı!

Zeytinliklerle ilgili düzenlemenin komisyona geri çekilmesini yerinde bir karar olarak görenlerin en net eleştirisi, bu alanların kaderlerinin Valilik uhdesine teslim edilmek istenmesi oldu. Hatay, Türkiye’deki zeytin stoğunun en ciddi birikim yaptığı illerden bir tanesi. Bu nedenle Hatay’daki zeytin üreticileri, TBMM’de tartışması süren tasarıyı yakından izliyor. Bilindiği gibi bu konudaki son açıklama Hatay Ziraat Mühendisleri Odası […]

Zeytinliklerle ilgili düzenlemenin komisyona geri çekilmesini yerinde bir karar olarak görenlerin en net eleştirisi, bu alanların kaderlerinin Valilik uhdesine teslim edilmek istenmesi oldu.

Hatay, Türkiye’deki zeytin stoğunun en ciddi birikim yaptığı illerden bir tanesi. Bu nedenle Hatay’daki zeytin üreticileri, TBMM’de tartışması süren tasarıyı yakından izliyor. Bilindiği gibi bu konudaki son açıklama Hatay Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Sever’den gelmiş, tasarıya dair eleştiriler paylaşılmıştı.
-GÖRÜŞÜMÜZ ALINMADI-
Konuya ilişkin son konuşan isim, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar oldu. Bayraktar, kamuoyunda Üretim Reformu Paketi olarak bilinen Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesine İlişkin Kanun Tasarısı’nda, zeytinliklerle ilgili düzenlemenin komisyona geri çekilmesinin yerinde bir karar olduğunu bildirerek, “Kanun tasarısında zeytinliklerle ilgili düzenleme konusunda ciddi endişelerimiz var. Görüşümüz de alınmadı” dedi.
-YETKİ DEVRİ-
Sürecin Valiliklere yetki tanımasını da eleştiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Tarımdan birinci derecede sorumlu olan Tarım Bakanlığı’nın yetkisinin Valiliklere devredilmesiyle birlikte karar sadece valinin inisiyatifine bırakılmaktadır.
Tasarıda zeytin sahaları koruma kurulunun oluşturulması öngörülmüştür. Kurul, zeytinlik sahası bulunan her ilde Vali’nin başkanlığında; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ildeki üst düzey temsilcileri ile Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı araştırma enstitüsünden birer üye, ticaret borsası, ticaret borsası yoksa ticaret ve sanayi odasından bir temsilci, Zeytinyağı İhracatçılar Birliği’nden bir temsilci olmak üzere 11 üyeden oluşacaktır.
Kurulun oluşumuna baktığımızda, kamu ağırlıklı bir yapı söz konudur. Bu da endişemizi artırmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Araştırma Enstitüsü, Ziraat Odası, Zeytinyağı İhracatçılar Birliği, Ziraat Fakültesi olumsuz oy kullansa bile zeytinlik alanlar aleyhine karar çıkma riski fazladır. Sonuç olarak bu yapısıyla Zeytin Sahaları Koruma Kurulları zeytinlikleri koruyamaz. Kamu yararı kavramı, Toprak Koruma Kurulları’nda olduğu gibi istismar edilebilir. Nitekim, Zeytin Sahaları Koruma Kurulları gibi işlev görev Toprak Koruma Kurulları da tarım arazilerini koruyamamıştır. Toprak Koruma Kurulları, tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasını önleyememiştir. Bu kurullar görev yapsa, bu kurulların faaliyette olduğu dönemde 2,1 milyon hektar arazi tarım dışına çıkarılabilir miydi? Burada ‘kamu yararı’ kavramı her zaman istismar edildi. Toprak Koru-ma Kurulları’nda tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasına itiraz eden, şerh koyan Ziraat Odalarımızın kurul üyeliği iptal ediliyor. Bizim yerimize, Kurul’a ticaret erbabı alınıyor.” -Tamer Yazar-

Exit mobile version