Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Alınan Karar Canımı Yaktı

Gezi sürecinin Eskişehir’de yarattığı

Gezi sürecinin Eskişehir’de yarattığı şiddetin kurbanı Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne neden olan darp sırasında tekmeyi atan eski polis Mevlüt Saldoğan’ı “mağdur” ve “müdahil” kabul eden Gezi Davası hakimleri hakkında HSK’ye şikayette bulunulsa da, tartışma bitmiyor. Sürece eklenen son kelimeler, Anne Emel Korkmaz’dan…

Gezi sürecinde, Eskişehir Yunus Emre Caddesi üzerindeki polis müdahalesinden kaçarak Kurtuluş Mahallesi Sanayi Sokağı’na giren Ali İsmail Korkmaz’ın, burada uğradığı darp sonucunda yaşamını yitirdiği sürecin dava kısmında yeni bir tartışma yaşanıyor. Alınan bilgiye göre, Ali İsmail Korkmaz cinayetinde hüküm giyen Polis Memuru Mevlüt Saldoğan’ın “mağdur” sıfatıyla davaya katılım talebinin mahkemece kabul edilmesinin ardından; Emel Korkmaz, Şahap Korkmaz, Gürkan Korkmaz, Melike Çakırkaya ve Aylin Taktuk tarafından, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimleri, İstanbul Çağlayan Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı nezdinde şikayet edildi.
Konuya ilişkin konuşan ve Deutsche Welle Türkçe’den Banu Güven’in sorularını cevaplandıran Anne Emel Korkmaz, alınan kararın canını yaktığını dile getirdi. Bundan sonrası, Güven’in kelimeleriyle devam etsin…
-ANNE KORKMAZ-
“Alınan karar, canımı yaktı!” Bunu söyleyen, hayatının baharında, sokakta tekmelerle canına kıyılan Ali İsmail Korkmaz’ın Annesi Emel Korkmaz… Telefonda konuşurken anlıyorum, gözünden yaşlar akıyor. Adaleti bulamadığı ülkesinde; evladının eşyalarını, kullandığı ilaçları, diş fırçasını, çorabını, ders kitaplarını, defterlerini olduğu gibi tuttuğu birkaç metrekarelik odada güç toplamaya çalışıyor, Emel Korkmaz.
Emel Korkmaz’ın sözünü ettiği karar, Ali İsmail’e son tekmeyi vuran Polis Mevlüt Saldoğan’ın, 24 Aralık’taki duruşmada Gezi Davası’na “mağdur” olarak müdahil kabul edilmesi.
Emel Korkmaz, oğlunun canına kastedenin ismini anmadan, “Gezi mağduru olarak kabul edildiğini duyduğumda, beynimden vurulmuşa döndüm. Gezi’de, 19 yaşındaki bir çocuğun hayatına kasteden bir adamı mağdur diye kabul ediyorlar. Akıl alacak bir şey değil. Ali İsmail’i darp ettiğini ve o son tekmeyi vurduğunu kendisi de itiraf etti. En acı tekmenin onun tarafından vurulduğunu da bütün dünya gördü. Sonra da mağdur kabul edildi. Bu kadar adaletsizlik olmaz” diyor.
-ŞİKAYET-
Osman Kavala’nın tutuklu, 15 kişinin de tutuksuz yargılandığı Gezi Parkı darbe davasında bu kararı alan mahkeme heyeti, 28 Ocak Salı günü, yine Silivri’deki duruşma salonunda yerini alacak. Ama haklarında, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSK) yapılan şikayetten haberdar da olacaklar.
Korkmaz Ailesi Avukatı Ayhan Erdoğan, 23 Ocak Perşembe günü, İstanbul Çağlayan Adli Yargı Adalet Komi̇syonu Başkanlığı’na HSK’ya iletilmek üzere şikayet dilekçesini verdi. “Üç hakimin görevden alınmasını ve görevi kötüye kullanmaktan haklarında soruşturma açılmasını istedim.” Şikayet başvurusunda, bunların rasyonel bir sonucu olarak, “Kasten Yaralama Sonucu Ölüme Neden Olma” suçunun hükümlüsü Mevlüt Saldoğan’ın müdahilliğiyle ilgili kararın kalkması talebi de hatırlatılıyor.
Avukat Ayhan Erdoğan ile konuşmamız, bu davanın, Gezi’de demokratik haklarını kullananlara karşı bir “seferberlik” davası olduğunu da tescilledi. Anlaşılan o ki, bu iddianameyi hazırlayan Savcı, Emniyete bir başvuruda bulunup, Gezi döneminde rapor alan memurların listesini istemişti. Emniyet Müdürlüklerinden gelen isimler hiç araştırılmadan, “mağdurlar” olarak o uzun ve garip iddianameye eklendi. Ali İsmail’in katillerinden olan Mevlüt Saldoğan’ın ismi de o listedeydi. Sonra bu listedekilerin ifadeleri alınmaya başlandı. Saldoğan’ın ifadesi de, 28 Haziran 2019’da, Afyonkarahisar’da Çay Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alındı. Ali İsmail’e son tekmeyi vuran ve sadece 3 yıl 2 ay cezaevinde kalan Saldoğan, ortak olduğu cinayet nedeniyle ceza aldığını, mesleki itibarının ve kariyerinin zarar gördüğünü söyleyerek şikayetçi oldu.
Tam olarak şu ifadelerle:
“Gezi parkı olayları nedeniyle Eskişehir ilinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü nedeniyle beni sorumlu tuttular ve ben bu olay nedeniyle 13 yıl ceza aldım, yaklaşık 4 yıl kapalı cezaevinde kaldım. 2016 yılında çıkan KHK ile salıverildim. Bu olayla beraber aile birliğim bozuldu, eşimden ayrıldım. Bu darbe girişimi her kim yaptı ve yönlendirdiyse, hepsinden şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum. Olay nedeniyle maddi ve manevi zararlarım oldu. Hala zararlarını çekmekteyim, mesleki itibarımı mesleki kariyerimi kaybettim sanıkların cezalandırılmasını istiyorum.”
-ÖRNEĞİ YOK-
İşte Gezi Davası’na bakan mahkeme heyeti de, oy birliğiyle, “cana kastettiği ve ölüme sebebiyet verdiği” tescilli bir hükümlünün “mağdur” olduğuna kanaat getirdi. Avukat Erdoğan, “Saldoğan, böylece cinayet nedeniyle yargılanmış olduğu davada aldığı ceza nedeniyle kendini mağdur ilan etmiş oldu. Türkiye tarihinde bunun gibi bir mağduriyet iddiası da, davaya katılma kararı da yok” diyor. Bu kararın, gelecek duruşmada geri alınmasını umut ederek.
Korkmaz Ailesi, aslında 24 Aralık’taki duruşmaya da gidecekmiş, ama eşi ameliyat olmuş, stent takılmış. Aile, 28 Ocak’taki duruşmada Silivri’de olacak. Emel Korkmaz, “Ne kadar çok olursak, o kadar iyi olur. Bu dava da bir an önce beraatlarla kapanır umarım” diyor. O heyet, kendisini görsün istiyor: “Mahkeme heyetine olabildiğince yakın bir yerde duracağım ve Ali’nin annesi olarak, gözlerinin içine bakacağım.”
-BEKLİYORUM-
Onun sözleriyle bitirelim:
“Allah düşmanıma bile böyle acı vermesin. Kaç yıl geçti, hala daha Ali İsmail’in valizini sürükleyerek eve gelişini bekliyorum. Bunun imkansız bir şey olduğunu bilsem de, yine de… Yeğenleri, ‘Ali Amcam niye öldü?’ diye soruyorlar. Anlatamıyorum. Çok canım yanıyor. “Ali İsmail’in katillerinden hesap soracağız” dedik, ama soramadık. Onun da acısını yaşıyorum. Adalet isteyen milyonlarca insan var, ama olmuyor nedense. Bu kararla da bir kez daha yıkıldık. O heyetin bu kararı geri almasını bekliyoruz. İnşallah bir gün adalet yerini bulur.”  -Tamer Yazar-