Almanya’nın Hamburg kenti yakınlarında yaşayan Hataylı Arol ailesi, 6 Şubat depreminden sonra zorlu bir süreç geçirerek Almanya’ya yerleşmişti. Ancak, son dönemde aileye yapılan baskın ve sınır dışı edilme tehditleri, yaşadıkları zorlukları daha da artırmış durumda.
Pinneberg’deki sabah baskını
Yaklaşık bir buçuk yıl önce Almanya’ya gelen Arol ailesinin evine sabah saatlerinde yapılan baskın, ailenin hayatını derinden sarsmış durumda. Almanya’da “depremzede” statüsünde olan ve geçici olarak kabul edilen Arol ailesi, sabahın erken saatlerinde polis tarafından evlerinden zorla alındı. Hamburg Havalimanı’na götürülen aile, avukatlarının müdahalesiyle uçaktan indirildi. Ancak, aile üyelerinin 19 Mart’a kadar Almanya’yı terk etmeleri istendi.
Depremin ardından zor günler
Aykut Arol, 6 Şubat’ta Türkiye’de meydana gelen büyük felaketin ardından yaşadığı zorlukları anlattı. Deprem sonrası, Türkiye’nin farklı illerinde hayırseverlerin sağladığı evlerde kalmak zorunda kaldıklarını söyleyen Arol, “Eşim ve çocuklarımla birlikte birkaç ay farklı illerde konakladık. Ardından Almanya’ya gitme şansımız oldu. Burada kayınbiraderlerimizin yardımıyla bir ev bulduk ve yaşamaya başladık” dedi.
Ancak aile, Türkiye’deki zor şartlardan kurtulsa da Almanya’da yeni zorluklarla karşılaştı. Aykut Arol, Almanya’ya geldikten sonra eşinin yaklaşık 11 ay sonra çalışma izni alabildiğini, ancak kendisinin ve oğlunun çalışma hakkı için gerekli evrakların kaybolduğunu belirtti.
Almanya’da yaşadıkları zorluklar
Aykut Arol, Almanya’daki zorlukları şu şekilde ifade etti: “Burada geçimimizi sağlamak için sürekli çalışmamız gerekiyor. Eğer eşimle birlikte çalışmasaydık, geçimimizi sağlamamız mümkün değildi. Ama aldığımız maaş sadece kira ve temel ihtiyaçları karşılamak için yeterli oldu.”
Gülsüm Arol, Almanya’da yaşamın hiç de beklentileri gibi olmadığını belirterek, “Çalışmasak burada aç kalırız. Almanya’nın sunduğu imkanlar, Türkiye’deki kadar değerli değil. Burada çalışmak için çok emek harcıyorsunuz, ancak kazandığınız para sadece yaşamınızı sürdürebilmeniz için yeterli oluyor.” dedi.
Ailenin yaşadığı travmatik süreç
Arol ailesinin yaşadığı zorluklar sadece maddi problemlerle sınırlı kalmadı. Aile üyeleri, 6 Şubat’ta Türkiye’de büyük bir felaketin ortasında kalarak, evlerini kaybettiler. Aykut Arol, “Evimiz tamamen yıkıldı, enkaz altında kaldık. Kolumda büyük hasar oluştu ama şükürler olsun, sağ salim kurtulduk. Çok zor günler geçirdik” dedi.
Aile, şimdi Almanya’dan ayrılmak zorunda kalacakları için kaygılı. Aykut Arol, “Bize kalan süre az. Eğer bu karara karşılık bir şey yapmazsak, 19 Mart’tan sonra Almanya’dan çıkmak zorunda kalacağız. Birçoğumuz Türkiye’ye dönerken, burada kalacak yerimiz olmayacak” dedi.
Gülsüm Arol’un açıklamaları
Gülsüm Arol, ailesinin Almanya’da yaşadığı sıkıntıları şu şekilde özetledi: “Eğer Almanya’dan ayrılmak zorunda kalırsak, kayınvalideme sığınacağız. Burada, bir süre önce bulduğumuz bir evde kalıyorduk ama şu an geleceğimiz belirsiz. Burada çalışmak gerçekten çok zor.”
Eşinin ve çocuklarının yaşamı, Almanya’daki zorluklar ve Türkiye’deki kayıpların ardından ne yazık ki bir çıkmaza girmiş durumda. Aile, yeniden bir umut ışığı ararken, hayırseverlerin desteğine ve iyi dileklerine sığınıyor.
Berk Arol’un düşünceleri
Ailenin 13 yaşındaki oğlu Berk Arol ise, Almanya’da geçirdiği süreyi ve yaşadığı sosyal uyum sorunlarını şöyle anlattı: “Almanca’yı bir buçuk senede öğrenmeye çalıştım ama burada, arkadaş edinmek oldukça zor. Eğer kalma şansım olsaydı, Hatay’da eğitimime devam etmeyi tercih ederdim.”