Toronto Üniversitesi Yakın ve Uzak Doğu Medeniyetleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Timothy Harrison’un son açıklamasında dile getirdiği, Kral Suppiluliuma’nın Sarayı’na dair detaylarda adı geçen arazi üzerindeki, boş durumdaki çırçır fabrikasının mesajı nedir? Uzun bir süredir dile getirilen konuda atılacak adımlara dair izlenecek yol haritası nedir?
–
Çok fazla gündeme gelmese de, Toronto Üniversitesi Yakın ve Orta Doğu Medeniyetleri Bölümü’nden Prof. Dr. Timothy P. Harrison tarafından kazı çalışmaları koordine edilen Tell Tayinat Arkeoloji Projesi, bilinmeyen bir yönüyle son dönemde oldukça tartışmalı bir süreç yaşıyor! Zira Neo-Hitit/Luwia başkenti Kunulua’nın önemli kalıntılarına ev sahipliği yapması nedeniyle dikkatlerin toplandığı bölgede kurulu (çok eski tarihli) bir Çırçır Fabrikası nedeniyle kazı çalışmalarının sekteye uğradığı ve söz konusu işletmenin, bu alanda bulunan bir saray kalıntısının tam da üzerinde yer aldığı iddia ediliyor. Hatta sıkıntılı sürecin Ankara’ya, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kadar yansıdığı,
Konuya ilişkin iddiaların gerçekliği noktasında İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Müze Yönetimi ve Hatay Valiliği’nin konuşup konuşmayacağı ya da söz konusu alanda ciddi sıkıntılar yaşayan Toronto Üniversitesi destekli kazı ekibinin beklentilerinin karşılanıp karşılanmayacağı çok net
Bilindiği gibi, Tell Tayinat 2012 kazı çalışmaları sırasında iki önemli eser ortaya çıkarıldı. Bir tanesi, geç Hitit dönemine ait (M.Ö.1100-800 yılları) devasa bir insan figürü, Hitit Kralı 2. Şuppiluliuma’ya ait 3 bin yıl öncesine ait bir heykel, diğeri ise kabartmalı bir sütun altlığı.
–
Prof. Dr. Timothy Harrison’un geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan son açıklaması ise yine aynı başlıkta ve aynı fabrika adresinde duruyor!
“Bu höyükteki gizemlerin ve eserlerin henüz çok az bir kısmı açığa çıktı. Buradaki kazılar, çok uzun yıllar sürecek. Tayinat Höyüğü’nde buluntularımız ışığında, daha farklı eserlerin ortaya çıkacağına inanıyoruz. Alan içerisinde ‘boş’ durumda bulunan bir çırçır fabrikasının ‘altında’, 1 dönümlük alanda, Kral Suppiluliuma’nın sarayının olduğunu düşünüyoruz. İleriki zamanlarda, Suppiluliuma’nın sarayını gün yüzüne çıkartmak istiyoruz.” -Tamer Yazar-