Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Amerika’daki Saldırıların Arkasında Neler Yatıyor?

Türk Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Enes Bayraklı, Son günlerde Amerika’da artan terör saldırılarını, ülke içindeki güvenlik krizinin ötesine geçen küresel politikaları etkileyen derin mesajların arka planını AA’ya anlattı.

Türk Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim

Saldırıların Arka Planında Kimler Var?
ABD’nin New Orleans şehrinde yeni yıl kutlamaları sırasında düzenlenen saldırıda 14 kişi hayatını kaybetti, 35 kişi de yaralandı. Öte yandan, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Las Vegas kentindeki “Trump International” otelinin önünde bir araç alev aldı. 7 Kişi de bu suikast yüzünden yaralandı.

Türk Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Enes Bayraklı, yaşanan olayların arkasında Trump’ın politikalarına ve onun temsil ettiği ideolojilere yönelik bir saldırı olabileceğini belirtti. Bayraklı, Trump’ın iktidara geldiği günden itibaren sadece Amerikan içindeki bir mücadelenin değil, dünya çapındaki bir ideolojik savaşın da hedefi haline geldiğini vurguladı.

Bayraklı, Trump’ın her iki döneminde de küreselleşme karşıtı söylemleriyle, aile değerleri ve muhafazakâr ideolojiler üzerine şekillenen politikalarıyla dikkat çektiğini belirtiyor. Ancak bu fikirler, özellikle Batı dünyasında liberal çevrelerle derin bir çatışma yaratmış durumda. Bu nedenle, saldırıların sadece Trump’ı hedef almadığını, aynı zamanda onun ideolojilerini hedef aldığını düşünüyor.

Amerika’daki Saldırıların Küresel Bir Mesaj Taşıdığı İddiası

New Orleans’ta gerçekleştirilen saldırıda, DAEŞ gibi terör örgütlerinin isminin öne çıkarılması, özellikle Trump’a yönelik bir tehdit olarak yorumlanabilir. Bayraklı, bu saldırıların, Trump’ın Suriye’den asker çekme kararının ardından yaşanan stratejik gerilimlerle de bağlantılı olduğunu belirtiyor. Aynı şekilde, Almanya’da yaşanan bir terör saldırısı, bu küresel çatışmanın Avrupa’daki yansımaları olarak değerlendirilmekte.

Bayraklı, Almanya’daki saldırıyı da Trump’ın ideolojisini hedef almak amacıyla yapılmış bir provokasyon olarak yorumluyor. AÖF Partisi’nin ideolojik olarak Trump’ın çizgisine yakın bir duruş sergilemesi, Almanya’da yaşanan saldırıların arkasındaki güçlerin, Trump ve benzer ideolojilere sahip partilere karşı bir hamle yapmayı amaçladığını gösteriyor.

Saldırıların Avrupa ve Amerika’daki Politik Mücadeleyle İlişkisi

Almanya’daki AÖF Partisi’nin yükselmesi ve bu partiye yönelik kamuoyu desteği, Avrupa’daki bazı güçler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Trump’ın politikasına yakın duruş sergileyen aşırı sağcı partilerin güç kazanması, küresel düzeydeki ideolojik çatışmanın Avrupa’daki boyutunu gösteriyor. Bayraklı, Almanya’daki saldırının da, bu tür partilerin Avrupa’da başarılı olmasını engellemeyi amaçlayan bir hareket olduğunu düşünüyor.

Küresel Çapta Daha Fazla Saldırı Beklenebilir Mi?
Doç. Dr. Enes Bayraklı, son dönemdeki saldırıların, yalnızca Amerika’daki politik atmosferle sınırlı kalmayıp, küresel çapta genişlemesi mümkün olan bir hareketin parçası olduğunu belirtiyor. Bu tür saldırıların, küreselleşme karşıtı ideolojilerle Batı’daki liberal çevreler arasında artan gerilimi simgeliyor ve küresel düzeyde yeni provokasyonların yaşanması ihtimalini gündeme getiriyor.

Saldırılardaki Yöntemler: Provokasyon mu?

Yapılan saldırılarda kullanılan yöntemler, sadece birer terör eylemi olmanın ötesine geçiyor. Saldırıların yapıldığı yerler ve kullanılan araçlar, küresel gücün mesajlarını iletmek amacıyla seçilmiş gibi görünüyor. Tesla Cybertruck’ın Trump International otelinin önünde patlatılması ve saldırganların eski asker olmaları, bu saldırıların belirli bir ideolojik mesaj taşımak için planlandığını düşündürüyor.

Sonuç olarak, Amerika’daki terör saldırıları, yalnızca birer güvenlik sorunu değil, aynı zamanda küresel ölçekteki ideolojik çatışmaların bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu eylemler, Trump’ı ve çevresini hedef alan bir provokasyon olma potansiyeline sahip ve bu tür saldırıların devamı dünya genelinde bekleniyor.