Kadına yönelik ve aile içi şiddetle mücadele için hazırlanmış İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi tartışmalarının yapıldığı Ankara nezdinde konuşan, Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez ve Baro Avukatlarından Hatice Can, sürecin eleştirisinde duran iki isim oldular.
Hatay ve diğer illerdeki kadın derneklerinin uzun bir süredir gündeminde yer alan İstanbul Sözleşmesi, Hükümet’in hedefinde. Konu, en son, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş tarafından ele alınmış ve konuya ilişkin açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin feshini talep eden ifadelere yer verilmişti.
-MÜMKÜN MÜ?-
Her uluslararası sözleşme gibi, İstanbul Sözleşmesi de taraf bir devlet tarafından feshedilebilir. İstanbul Sözleşmesi’nin 80’inci maddesi, “Taraflardan herhangi birinin, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapacağı bir bildirimle istediği zaman sözleşmeyi feshetmesine” olanak tanıyor. Sözleşmenin feshinin, konuya ilişkin bildirimin Genel Sekreter’e ulaştırıldığı tarihten itibaren “3 aylık sürenin bitimini izleyen ayın birinci gününde” yürürlüğe gireceğini belirtiyor.
-POLİTİK!-
Konuya ilişkin kısa ve net bir mesaj paylaşan, Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, “118 bir sayı değil. Bu yıl Türkiye’de öldürülen kadınların yüz on sekizincisiydi, Pınar Gültekin. Kadınlar neden mi öldürülüyorlar? İstanbul Sözleşmesi’ne ‘aile yıkan’ diyenlerle! Sözleşmeyi uygulamayanlar, kadın cinayetlerinin politik ortaklarıdır” dedi.
Hatay Barosu Avukatlarından Hatice Can ise, İstanbul Sözleşmesi’nin ardından, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi, CEDAW’ın da konuşulmaya ve tartışılmaya başlanmasının, durumu da konuyu da tedirgin edici bir boyuta taşıdığının altını çizdi. Tamer Yazar