Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ankara’nın kararını kutlasak mı?

Yoksa oturup da düşünsek

Yoksa oturup da düşünsek mi?

“Sevmeyenleri de sevsek, sevgiyi öğrenirler mi acaba…” demiş, Yazar Vehbi Vakkasoğlu… Bu ifadeyi Antakya için alsak ve Antakya’nın yaralarına pansuman için kullansak, iyileşir mi? Yoksa var olanı düzeltmek için artık çok geç mi?

Bakanlar imzaladı, Ankara onayladı ve Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ‘hayırlı olsun’ dendi. Kent merkezinin belli noktalarına yerleştirilen reklam panoları ile ‘Müjde’ diye de paylaşıldı. Bu paylaşımı yapan belediye, Antakya Belediyesi. Paylaşıma ekli cümleler ise şöyle:
“Müjde… Artık ‘Adana’ya git-gel derdi bitiyor. Antakya Belediyesi olarak yaptığımız girişim ve çalışmalar sonuç verdi. Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu şehrimizde kuruluyor. Hayırlı olsun.”
-ÖNEMLİ BİR ADIM!-
Söz konusu kararın, ‘korunması öncelikli’ kent kimliği adına önemli bir gelişme olduğu konusunda herkes hemfikir. Ancak, bu kararın alınması için bu kadar ‘yoğun’ çalışan ve hatta bu çalışmalarının sonucunda elde ettiği kazanımı da ‘müjde’ olarak Antakya ile paylaşan bir belediye idaresi nasıl olup da bu çalışmaların aksine bir hizmete ‘imza’ atar, işte bu anlaşılamadı!
Konuya ilişkin konuşan ve haber yaptığımız noktada fotoğraflama yapan bir turistin sözleri de, anlaşılamayan bu hizmete dair:
“İnanılmaz bir görüntü. İnanılmaz ve üzücü aynı zamanda. Biri kalkar da böyle bir yanlış yapar yapmasına da, kimse buna itiraz etmez mi, etmedi mi? Yok mu bu kentin sivil toplum örgütleri, bu kenti anlayanı, seveni, mimarı, avukatı, esnafı, genci, yaşlısı, mahallelisi? Caddeden içeriye doğru yürürken, ayağım yanlışlıkla mazgalın olduğu yere girdi, ki o kadar derine inmiş ki, dökülen asfalt sonrası… Gece burada iyi bir kaza olmuyor! Araçlar için de insanlar için de müthiş tehlikeli bir mazgal düzenlemesi olmuş. Aslına bakarsanız, yapılanın tümü tehlikeli! En çok da bu kent için! Yazık… Eğer bu bugün yapılmışsa ve kimseden ne bir ses ne bir karşıt görüş yükselmemişse, yarın, gelecek sene, bizleri daha fazlası bekliyor demek olacak! Bu da bu kente gelip giden bizleri bekleyen hikayeye net bir nokta koyacak. İstenen bu! Belli…”
-İSTENEN NE?-
Burası, tarihin ilk ışıklandırılmış (bugün betonarme bir görüntüden ibaret…) Kurtuluş Caddesi’nden içeriye giren dar bir sokak. Elimizdeki son fotoğraf karesi, Antakya kent merkezinde yer alan Hatay Gazievi’nin olduğu ara noktaya inen sokağın haftalar öncesinde ihtiyacı olan ‘düzenleme’ ve ‘iyileştirme’ talebine yerel idarenin verdiği cevaba dair! Cevap, kent kimliğinin ahşap ve taş evleri arasına dökülen zift ve yapılan asfalt bir yol! Tartışması o yüzden henüz bitmedi, ki hayata geçen Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ile bu tartışma daha da devam edecek gibi…
-NE SÖYLENDİ?-
Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kente kazandırılmasında emeği olan isimlerden biri, Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci. Ancak Başkan Kimyeci’nin, kent kimliği adına ‘eşsiz’ bir değeri olan tarihi evler arasında kalan bir sokağa yönelik ‘asfalt’ çalışmasına nasıl olup da izin verdiği bilinmiyor. Eleştirilerin biriktiği bu konuda uzun zamandır beklenen açıklama belki henüz gelmedi ama, Kimyeci’nin son açıklaması, Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üzerine.
“Antakya’mız; tarih, kültür, medeniyetler şehri. Şehrimizin sahip olduğu kültürel değerleri korumak, geliştirmek ve bizden sonraki nesillere aktarmak BİZİM GÖREVİMİZ. Antakya Belediyesi olarak, şehrimizin sahip olduğu güzellikleri gün yüzüne çıkarmak için girişimlerimiz oldu.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın destekleriyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde şehrimizde yapılması gereken hizmetlerin yapılacak olması bizleri mutlu ediyor. Şehrimizdeki güzellikleri gün yüzüne çıkarmak için, ilk olarak bünyemizde KUDEB birimini kurduk Böylece TARİHİ DOKULARI ortaya çıkarıyor, yıpranmış yapılara ÇÖZÜM üretebiliyor ve vatandaşlarımızın Adana’ya gitmelerine gerek kalmadan basit onarımları gerçekleştirebiliyoruz.
Vatandaşlarımızın Adana’daki Anıtlar Yüksek Kurulu’na gitmeleri ve işlemlerini orada yapmaları büyük zaman kaybı yaratıyordu. Bizler de, vatandaşlarımıza kolaylık sağlamak için; Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, Hükümetimizden, şehrimizde ‘Anıtlar Yüksek Kurulu’ kurulmasını talep ettik. 12 Ocak 2017 tarihinde girişimlerimizi başlattık. 2 Şubat 2017 tarihi itibariyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’nca yazılar yazıldı ve makam oluru ile işlem devam etti.
Sonuç olarak, 2 Ekim 2017 tarihinde, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla, karar Bakanlar Kurulu’ndan çıktı ve yürürlüğe girdi. Bakanlar Kurulu onayıyla, resmi olarak, 10 Ocak 2018 tarihi itibariyle şehrimizde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kurulmasına karar verildi.
Bu müjdeyi, Sayın Kültür ve Bakan Yardımcımız Hüseyin Yayman ile beraber, Antakya’mızda, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde halkımızla paylaştık.
Hükümetimizin desteğiyle, Vakıflar Bölge Müdürlüğü vasıtasıyla Habib-i Neccar Cami ve çevresinde restorasyon çalışması yapılmıştı. Burada, güzel bir bölüm ayrılmıştı, Vilayetin kullanımına tahsis edilmişti. Bu mekan hazır. Restorasyonu tamamlanmış ve kültür varlıklarımızın yoğun bir şekilde olduğu bir mekanın tam ortasında, örnek bir şekilde, Habib-i Neccar Camii’nin yanındaki ek binada hizmet verecek. Adana’daki Kurul vazifesine devam edecek ve buradaki personelin göreve başlamasından sonra da aktif hale gelecek.”
-ÖNCELİK!-
Bu kadar söylenenin ışığında, finali, biriken sorularla yapalım mı? Madem, “Şehrimizin sahip olduğu kültürel değerleri korumak, geliştirmek ve bizden sonraki nesillere aktarmak” bir ‘GÖREV’ olarak ifade ediliyor, son ‘ASFALT’ çalışması bu ‘GÖREV’ tanımlamasının tam olarak neresinde? Açıklamanın başına eklenen, “Antakya’mız; tarih, kültür, medeniyetler şehri..” ifadesinde durup da, bu son hizmeti hangi başlığa ekleyeceğimizi bulamadık! Sahi, kent kimliğinin bu eşsiz yapıları arasına ekli bu ‘ASFALT’ çalışması, hangi başlığın altına eklenmeli? Tarih’in mi? Kültür’ün mü? Yoksa Medeniyet’in mi?
Bunları soruyoruz… Özellikle de, kendisi de bir Hataylı olan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, “Hatay ilimiz, tarihi, doğası, inançlara hoşgörü, sosyal yapısı ile Anadolu’da nadir özelliklere sahip bir şehridir. Hükümetimiz, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nün kuruluşunu sağlayarak, Hatay’ı, bölge Müdürlüğü bulunan 28 il içerisine sokmuştur. Bundan sonra, şehrimizde bulunan ve başka örneği olmayan kültür varlıklarının çok daha sistemli bir şekilde korunacağına şüphe yoktur” derken!
-Tamer Yazar-