Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Antakya, büyülü bir kent…

“Set dışında, ekip olarak

“Set dışında, ekip olarak birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz. Antakya’yı keşfediyoruz. Birlikte bir şeyler yapmayı seviyoruz” diyen, Kalp Yarası adlı dizinin yıldız isimlerinden Yağmur Tanrısevsin, “Bir ömür bu işi yapmayı hedefleyen ve onlarca kadın hikâyesini anlatmayı planlayan biri olarak, daha çok yol yürüyeceğim” şeklinde konuştu.

30 Ağustos Pazartesi akşamı; ATV’de Kalp Yarası, Kanal D’de Aşkın Tarifi, Tv8’de MasterChef Türkiye, Show TV’de Güldür Güldür Show, TRT 1’de Tozkoparan İskender: Zafer, Star TV’de Eyvah Eyvah ve FOX TV’de Vay Halime yapımları arasında reyting yarışı vardı.
AB ve 20+ABC1 olarak ölçülen reyting sonuçlarına göre sıralanan, günlük olarak yayınlanan dizi ve programların izlenme oranları ise bir kez daha “Antakya” dedi. Bu konudaki son verilere göre, “Total” izleyici grubunda birinciliği Kalp Yarası, ikinciliği Müge Anlı ile Tatlı Sert, üçüncülüğü MasterChef Türkiye aldı. “AB Grubu”nda ise birinci sırada MasterChef Türkiye, ikinci sırada Müge Anlı ile Tatlı Sert, üçüncü sırada Selçuk Tepeli ile Fox Ana Haber, dördüncü sırada ise Kalp Yarası yer aldı.
Antakya’yı, “Asi” dizisinin ardından bir kez daha dizi sektöründe ülke gündemine taşıyan, her bölümüyle ve bölümlerinde yer alan içeriğiyle kentin adeta tanıtım elçiliğini üstlenen Kalp Yarası adlı yapımın başarısında rol üstlenen en önemli isimlerden biri olsun bugünün sayfa konuğu.
-ÖZLEMİŞİM!-
Şamdan Plus Dergisi’nin Ağustos sayısına konuşan Yağmur Tanrısevsin, pandemi dönemi ve devam eden Antakya’daki çekimler için şunları söyledi:
“Pandemi, hepimiz için zor bir dönemdi. Hala da tam atlatmış sayılmayız. Ben, işini yaparken mutlu olanlardanım. Çekimlerimiz, Mayıs ayının ortasından beri sürüyor ve ben, bu yoğunluğu seviyorum. İşime odaklanmayı seviyorum. Gerçekten, bu ortamı ve setin bu tatlı telaşlı halini özlemişim.
Antakya büyülü bir kent. Set, zamanımızın büyük bir bölümünü alıyor. Tüm çekimler, pandemi kuralları dikkate alınarak yapılıyor. Set dışında, ekip olarak birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz. Antakya’yı keşfediyoruz. Birlikte bir şeyler yapmayı seviyoruz. Bu da motivasyonumuzu yükseltiyor, çok iyi hissediyorum.
-BENZİYORUZ!-
Dizide canlandırdığı karakter için de konuşan Yağmur Tanrısevsin, şöyle devam etti:
“Ayşe, her şeyi bedel ödeyerek hak etmiş. Zorluklar, onun karakterini şekillendirmiş. Hayata, insanlara, hatta tüm canlılara karşı pozitif bir karakter. Böyle bir karakter beni çok heyecanlandırmıştı. Ben de senaryoyu elime aldığımda ilk onu düşündüm. Ortak yönlerimiz neler diye baktım. Benzer taraflarımız çok fazla. İçinde yaşama sevgisi olan, herkesle iletişim kurmayı becerebilen bir karakter. Ayrıca benim gibi hayvan sever. Motivasyonu ise ‘ne olursa olsun’ kendi ayaklarının üzerinde durmak ve mutlu olmayı başarmak.”
-MANTIĞIM!-
Hayatı ile ilgili kritik kararlar alırken, mantığının ön planda olduğunun altını çizen Yağmur Tanrısevsin, “Ben, aslında her şeyi planlayan bir insanım. Kendi işimle ilgili daha iyi olabilmek adına, mantığım hep yanımda. Geliştirilecek yönlerim, almam gereken eğitimler, set zamanlarındaki çalışma disiplini… Burada, mantığım hakim… Ama bir senaryo geldiğinde, canlandıracağım rolle kuracağım bağ, oynamak istediğim karakter, o rolü benimseme noktasında duygularım belirleyici oluyor” dedi.
Oyunculuğun kendisine en iyi gelen tarafı için de konuşan Tanrısevsin, şunları söyledi:
“Bu topraklarda yaşayan farklı kadınların hikâyelerini anlatmak… İnsanların yüreğine bu hikâyelerle dokunmak… Her yeni hikâyede, bambaşka hayatların içine girmek, yeniden öğrenmek, birçok insanla bu yolla tanışmak… Bu merak ve anlatma dürtüsü, belki de oyunculuğu seçmemin temel sebebi.”
-YALNIZIM!-
Geleceğe dair planlamaları için nasıl bir yol izlediğine de işaret eden genç ve başarılı oyuncu, şunları dile getirdi:
“İçinde bulunduğum sektörü yakından takip etmeye çalışıyorum. Kim ne yapıyor, nasıl yapıyor inceliyorum. Bu bilgileri bir filtreden geçiriyorum; Kalıcı olma filtresi… Benim, kendime çizdiğim uzun bir yol var. Bu yolu kendim yürüyeceğimi biliyorum. Orada yalnızım. Bu yolculuk, endişe duymamı engelliyor. Bazı zamanlarda sabırlı olmamı sağlıyor.
Ben her işimde, her projemde yeni başlamış gibi aynı heyecanı duymayı severim. Bir ömür bu işi yapmayı hedefleyen ve onlarca kadın hikâyesini anlatmayı planlayan biri olarak, daha çok yol yürüyeceğim. Planlarım açısından bakarsanız da, kariyerimin daha fazla sonuç üreteceği, daha olgunlaşmış bir dönemindeyim.” -Tamer Yazar-