Antakya’nın simgelerinden biri olan, 1930’larda Fransızlar tarafından inşa edilen ve 1950’den bu yana Postane olarak kullanılan PTT Binası, deprem nedeniyle büyük hasar almıştı. Kontrollü yıkım süreci tamamlanan bina, şimdi sadece enkaz yığını olarak kalırken, Hataylıların hatıralarında bir dönemi simgeliyor.
Hatay’ın Antakya ilçesi Köprübaşı’nda yer alan ve köklü geçmişine tanıklık eden PTT Binası, 2023 yılında meydana gelen büyük deprem sonucu ağır hasar almıştı. Fransızlar tarafından 1930’larda inşa edilen ve 1950 yılından itibaren Postane olarak kullanılan bu tarihi yapı, yıllar boyunca şehrin en önemli simgelerinden biri olarak kabul edilmekteydi. Ancak, yıkım kararı alındı ve kontrollü yıkımı tamamlanan bina tarihiyle yok oldu.
Yıkımın Ardında Büyüyen Acı: Antakya’nın Hatırası
Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Antakya PTT Binası; uzun yıllar boyunca şehrin merkezi noktalarından biri olmanın yanı sıra, yerel halkın buluşma yeri, anılarını biriktirdiği, sohbet ettiği ve kaybolan zamanları hatırladığı bir mekan olmuştu. Tarihi yapının depremde aldığı ağır hasarın ardından, uzun süre kurtarma ve onarım çalışmalarına dair umutlar yaşandı. Ancak, deprem sonrasında yapılan değerlendirmeler ve mühendislik raporları, binanın onarılmasının imkansız olduğuna karar verdi.
PTT Binası Neden Yıkıldı?
Bina, Hatay’ın tarihinde bir kilometre taşıydı. Ancak, yerleşim alanında meydana gelen büyük deprem ve ardından gelen artçı sarsıntılar, yapının güvenliğini tehlikeye atmıştı. Bina, yapısal zafiyetler nedeniyle büyük hasar alarak çökme riski taşıdı. Şehirdeki uzmanlar, yapıyı yeniden inşa etmek ya da onarmak için herhangi bir çözüm bulamayınca, binanın kontrollü yıkımına karar verildi.
Tarihi PTT Binası’nın Son Günleri: Enkaz ve Anılar
Kontrollü yıkım süreci, Antakya’da bulunan her insanın kalbinde derin izler bıraktı. Şehrin merkezinde, PTT Binası artık yalnızca bir enkaz haline geldi. Bina, sadece bir yapı değil, aynı zamanda yerel halkın bir araya geldiği, şehri anlamlandırdığı bir simgeydi. Şimdi ise geriye yalnızca toprak ve taşlar kaldı.
PTT Binası ve Hatay’ın Geleceği
Yıkılan bu yapının ardında bıraktığı boşluk, Antakya’nın geleceğiyle ilgili önemli soruları gündeme getiriyor. Şehre ait tarihi yapılar, yerel halkın kültürel belleğini ve kimliğini oluştururken, aynı zamanda şehir planlaması ve kalkınma adına da önemli bir role sahipti. Şimdi ise, deprem sonrası yeniden inşa edilmesi gereken şehirde, tarihi binaların ve kültürel mirasın korunmasına dair yeni bir anlayış ve politika geliştirilmesi gerektiği gözler önüne seriliyor.
-VOLKAN İCİL-