Antakya Millet Bahçesi

Yıkılan Antakya Stadı, gayet eski idi. Ayrıca yeni ve modern bir stada kavuştuk. Bundan ötürü eski stadın yıkılması ve yerine yeşil alan olarak yapılacağı söylenen “Millet Bahçesi” projesine, projeyi görmesek de, memnun olduğumu ifade etmiştim. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, alan, Antakya için çok çok önemli bir alandır. Ancak buraya yapılacak projenin Büyükşehir Belediyesi ile […]

Yıkılan Antakya Stadı, gayet eski idi. Ayrıca yeni ve modern bir stada kavuştuk. Bundan ötürü eski stadın yıkılması ve yerine yeşil alan olarak yapılacağı söylenen “Millet Bahçesi” projesine, projeyi görmesek de, memnun olduğumu ifade etmiştim.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, alan, Antakya için çok çok önemli bir alandır. Ancak buraya yapılacak projenin Büyükşehir Belediyesi ile de, Hatay halkı ile de paylaşılmaması çok yanlıştır. Böylesine mühim bir proje, bu zamana kadar Hatay halkı ile paylaşılmamıştır. Bundan ötürü, projenin ivedilikle kamuoyu ile paylaşılması lazımdır. Çünkü bölgede inşaat işleri hızla artmaktadır.

Bir diğer konu, yıkılan alana bir camii yapılacağı noktasındadır. Dini, siyasete alet etmek son derece tehlikelidir ve yanlıştır. Cami konusunun da bu noktada ele alınması lazımdır. Camiyi, siyasi bir olgu ve simge olarak kullanmak büyük hatadır. Bu davranış, toplumu karpuz gibi ortadan ikiye yarabilir.

Öncelikle, bu hassas konuda şunu belirtmek isterim ki, asla ve katiyen “niye cami yaptırılmasından rahatsız olunuyor” gibi bir yaklaşım ile konuya yaklaşmak büyük hatadır. Mevcut yıkılan alana cami yapılması, kanaatimce yerinde olmaz. Çünkü mevcut alanın hemen karşısında zaten bir cami mevcuttur. Cami, bir ihtiyaç noktasında değerlendirilmelidir ve bu bölgenin camiye ihtiyacı yoktur. Ayrıca Kültür Merkezi gibi bir yapı da o alana yapılmamalı. Büyük, güzel bir yeşil alan en iyi tercih olacaktır. Mevcut alan, inşaattan uzak tutulmalıdır. Dünyadaki büyük parklara baktığımızda, içinde ibadet alanı olmadığını görürüz. Bana göre, yıkılana alana, tek parça bir park/yeşil alan yapılması dışında hiçbir proje kabul edilmemelidir. Oranın, güzel bir ufak gölet/yürüme parkuru/park olması, inanıyorum ki Antakya’ya derin bir nefes aldıracaktır.

İşbu yazı, kesinlikle siyasi bir konu olarak değerlendirilmemeli. Birçok kişi ile görüştüm. Birçok kişi, bu konuyu bu şekilde ifade etmekten çekindiklerini ifade etmektedirler. Halbuki ifade özgürlüğünün olduğu ve hakkın Anayasa’da teminat altına alındığı bir ülkede bu görüşleri ifade etmekten çekinilmemesi gerekir.

Yeni projeyi görmeyi heyecanla bekliyorum. Antakya’mız için hayırlı olmasını temenni ederim.

VAKIF İŞHANI YERİNİN AKIBETİ

Yıkılan Vakıf İşhanı’nın yeri, aylardır, kocaman büyük perde duvarlar ile kapatılmış durumdadır. Bu bölgenin yeşil alan olması için hukuksal zemin hazırdır ve süreç tamamlandı. Fakat hala neden mevcut alandaki perdeler indirilmiyor? Neden, bu alan parka dönüştürülmüyor? Çalışmalar ne zaman başlayacak? Bu sorular ortada ve hiçbir şekilde yetkililerden bir açıklama duyamıyoruz.

Bu konuyla ilgili, geçtiğimiz günlerde Antakya Gazetesi duyarlı bir haberciliğe daha imza attı ve “Vakıf İşhanı’nın akıbeti ne olacak” başlıklı bir haber yayımladı. Ben de aynı soruyu soruyorum, bu yerin akıbeti ne olacak? Sabırla ve heyecanla, mevcut alanın yeşil alan olmasını bekledik. Aylardır adım atılmadı ve bir açıklama da duymadık. İlgililerden, bu konuyla ilgili ivedilikle adım atılmasını heyecanla beklemekteyiz.

ANTAKYA MERKEZDEN ÇIKIŞTAKİ KONTROL NOKTASI

Antakya merkezden İskenderun istikametine doğru ilerlerken, ‘Afgan köyü’ diye bilinen noktada, yıllardır elinde silahlı, önde kum torbası olan güvenlik güçleri nöbet tutar. Öncelikle, yüce bir iş yapan ve can güvenliğimizi korumak için hayatlarını gözlerini kırpmadan ortaya koyan, can siper hane bu milletin huzuru için tüm varlığını bu millete ve devlete adayan güvenlik güçlerimize bir kez daha saygılarımı minnetlerimi sunarım.

Fakat yerli-yabancı turist alan bir şehrin merkezinde, eli silah tutan önde kum torbası olan bir görüntü, bence şehrin imajına olumsuz bir etki yaratmakta. Bazı turistlerin, “burası sınır mı, niye önde kum torbası arkasında silahlı güvenlik gücü, bu bölgede çatışmalar mı oluyor” sorularını sorduklarını ve tedirginlik duyduklarını biliyorum. Kontrol noktaları, ülkemizin birçok yerinde çok daha işlevli ve modern hale getirildi. Kum torbası ve benzeri uygulamanın hem işlevsel olmadığını, hem de turistler üzerinde bir korku yarattığını düşünmekteyim.

Bundan ötürü konu, yetkililerimizce bu noktalardan değerlendirilebilir ve kontrol noktamız, ülkemizin diğer bölgelerindeki gibi daha modern hale getirilebilirse, şehrimiz açısından daha olumlu olacaktır diye düşünmekteyim.

Exit mobile version